Herkes için bir avuç fındık yiyor

Güncelleme Tarihi:

Herkes için bir avuç fındık yiyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 1999 00:00

Haberin Devamı

Fındık tüketimini artırmaya yönelik kampanya amacına ulaştı

Türkiye'deki fındık talebini artırmaya yönelik başlatılan ve birinci yılını dolduran ‘‘Hergün Bir Avuç Fındık’’ kampanyası amacına ulaştı. Sektördeki arz fazlalığına rağmen geçtiğimiz yıldan bu yana fındığa olan talep arttı. Artık fındık tüketicisi bilinçli. Yapılan araştırmaya göre tüketiciler fındığın kolesterolü düşürdüğünü, kalp sağlığı için yararlı bir besin maddesi olduğunu biliyor. Perakendecilerin yüzde 57'si ise ‘‘Hergün Bir Avuç Fındık’’ kampanyasından haberdarlar. Ülkemizdeki fındık tüketimini artırmaya yönelik bu sosyal içerikli kampanyanın mimarı, Fındık İhracatçıları Birliği. Dünya fındık üretiminin yüzde 75'ini sağlayan ve Türkiye için önemli bir ihraç malı olan fındığın yaşadığı krizi atlatması için başlatılan kampanyayı 9 kişiden oluşan Fındık Tanıtım Grubu yürütüyor.

‘‘Türkiye 1990'lı yılların başında Fındık İhracatçıları Birliği'nin de sektöre girmesiyle, yurtdışına kabuklunun yanında işlenmiş fındık da ihraç etmeye başladı. Ancak hükümetlerin bu dönemde oy satın almak için fındık taban fiyatlarını artırma yoluna gitmesi, sektörde birtakım değişikliklere yol açtı. Zannedildi ki, ‘biz yüksek fiyat verirsek daha yüksek oy alırız.' Sonuç olarak devletin ilan ettiği fındık taban fiyatı gittikçe arttı. Dolar bazında fiyatlar yüzde 20 oranında yükseldi. Böyle olunca üretici her yere fındık ağacı ekmeye başladı. Fındık rekoltesi hemen alınan bir ürün değildir. Aradan 5-6 yıl geçmesi gerekir. Bundan beş yıl önceki uygulamanın hem üreticiye hem de ihracatçıya zararı daha yeni ortaya çıktı. Arzın gittikçe artmasına rağmen tüketimde hiçbir artış olmadı. Arz talep dengesi bozuldu. Fındığa olan mevcut talep de düşmeye başladı. Bunun üzerine fındığa ikame ürünlerin fiyatı ucuzladı. Öte yandan Azerbeycan ve Gürcistan daha ucuz fındık ihraç etme yoluna giderek Türkiye'nin karşısına güçlü rakipler olarak ortaya çıktı. Bunun sıkıntısını bugün ençok fındık ihracatçıları Birliği çekiyor. Yarın bunun sıkıntısını köylü de çekecek. Alıştıkları fiyatlar zamanla çok aşağı seviyeye düşecek.’’

PAZAR DOYDU

Cüneyt Zapsu, Fındık İhracatçıları Birliği Başkanı. Fındıktaki arz-talep dengesini sağlayabilmek için çözüm üretme yollarını araştırmaya başladıklarını ve bunun sonunda ‘‘Bir Avuç Fındık Kampanyasının’’ortaya çıktığını anlatıyor.

‘‘Ülkemizde kabuklu fındık tüketimi 70 bin tonlardan 30 bin tonlara düştü. Ambarlarda yığınla fındık stoku var. Artık Orta Avrupa pazarı da fındığa doymuş vaziyette. Yeni pazarlar yaratmak lazımdı. Bir yandan fındık pazarını büyütmemiz gerekirken diğer yandan arzı durduracak önlemler almamız gerekiyordu. Bunu ise fiyatı stabil tutarak yapabilirdik. Öyle bir fiyat bulmak gerekiyordu ki, hem üretici, hem de ihracatçı memnun olusun ve fındıkla ilgili ARGE çalışmalarına başlansın.’’

AYNI ANDA JAPONYA VE ABD’DE

‘‘Hergün Bir Avuç Fındık’’ kampanyası Türkiye'yle aynı anda ABD ve Japonya'da başlatıldı. ‘‘Amerika'ya 20 bin ton fındık satabilmek için bir çalışmaya giriştik. Öncelikle Harvard Üniversitesi'nde fındığın yararlarını gösteren bir çalışma başlattık. Japonya potansiyel olarak önemli bir pazar, bununla ilgili fizibilite çalışmaları yaptık.’’

Türkiye'deki kampanya çalışmaları geçtiğimiz yıl Ekim ayında başladı. Şubat ayında medyaya duyuruldu. Sosyal içerikli bu kampanya tüm hızıyla dergilerde, televizyon ve bilboardlarda devam ediyor. ‘‘Kampanyamız uzun süreli olacak’’diyor Cüneyt Zapsu.

‘‘Şu ana kadar Fındık İhracatçıları Birliği olarak kampanyaya 2.5 milyon dolar harcadık. Bu fon, yurtdışına ihraç edilen her kilo fındıktan binde dört oranında kesilen miktardan oluşuyor. Türkiye'deki fındık tüketimini oturttuğumuzu düşünene kadar bu tanıtım devam edecek.’’

Türkiye'deki fındık tüketimiyle ilgili hiçbir veri olmadığından yakınan Zapsu, fındıkla ilgili araştırmaları bile kendilerinin yaptırttığını söylüyor.

HER GÜN FINDIK

‘‘Geçen yıl Türkiye'de ortalama 20 bin fındık tüketildiğini saptadık. Bu çok düşük bir rakam. Almanya'da bu rakam ortalama 80 bin ton. Bunun nedeni fındığın leblebinin yanında pahalı bir ürün olması. Kampanya uzun soluklu olacak. Fındık tüketiminin tüketici alışkanlıklarına girmesi için promosyona da önem veriyoruz.’’

‘‘Hergün Bir Avuç Fındık Kampanyası’’ birinci yılını doldururken, kampanyanın etkinlik araştırmasıyla ilgili değerlendirme, tüketicinin fındığın yararlarını öğrendiğini gösteriyor. Tüketiciler sunuma verilen reklamlara ilişkin ne hatırlıyorsunuz sorusuna yüzde 15.9'u kolesterolü düşürdüğünü, yüzde 13.1'i cildi güzelleştirdiği temasını dile getirmiş. Tüketiciye fındığın yararları sorulduğunda, kolesterolü düşürdüğü (yüzde 21.1), cildi güzelleştirdiği (yüzde 12.2) ve kalp sağlığına faydalı olduğu (yüzde 11) söylenmiş. Alt gelir tüketim grubu fiyatının yüksek olması nedeniyle fındığı lüks tüketim ürünü olarak görürken, orta ve üst gelir grubunun, fındığı tüketim alışkanlıkları içinde görmeye başladığı da ortaya çıkmış. Tulûhan TEKELİOĞLU

Mevsimlik işçiler

Karadeniz'in her derde deva fındığı, ülkenin sosyal kaynaşmasında da etkili oluyor. Yaklaşık 15 yıl önce fındık işinde çalışan bir Adıyamanlı, Güneydoğu ile Karadeniz insanının kaynaşmasını sağlıyor. Önceleri eşini ve akrabalarını getiriyor fındık toplamaya. Günün koşullarına göre iyi de kazanıyorlarmış. Karadeniz'deki bu potansiyel kısa zamanda tüm Güneydoğu'da duyuluyor. Diyarbakır, Urfa gibi illerden çalışmaya geliyorlar Karadeniz'e.

Getirdikleri her işçiden komisyon alan Dayıbaşları ‘‘ölçüyü kaçırınca’’ işçi fazlası oluyor. On günlük toplama işinde adambaşı 40 milyon lira kazanmak için kamyon üstlerinde 16 saat yol kateden Güneydoğulular, bir bahçede iş bulabilmek için günlerce bekliyorlar. Aç, susuz ve tuvaletsiz naylon sahil çadırlarında. Bir bölümü düşük yövmiyelerle bir bahçeye kapağı atabiliyorsa da, yüzlercesi sefaleti sonuna kadar yaşıyor ve zar zor memleketlerine dönebiliyorlar.

Fındık tez konusu

Fransız öğrenci Aude Mary, Türkiye'de fındığın toplumsal ve ekonomik etkileri üzerine tez yapıyor. Türkiye'yi 1993 yılında katıldığı turistik bir gezi ile tanıdığını söyleyen Inalco Üniversitesi, Doğu Uygarlık ve Dil Enstitüsü öğrencisi Aude Mary, Türkoloji bölümünde okuyor. Bu gün fındık konusunda araştırma yapmak üzere Trabzon'a gelen Mary, ‘‘ burada fındığın tarihini araştıracağım. Ayrıca fındığın sosyal ve kültürel yaşama etkisini de araştırma konusu yapıyorum,’’ diyor.

Êİbrahim SEZEN

SAĞLIĞA KATKISI

Fındık gerçek bir vitamin ve mineral deposu. Karbonhidrat, protein ve yağ ile meabolizmayı düzenleyen B grubu vitaminler yönünden oldukça zengin. Kan yapımı ve ruhsal sağlık için gerekli olan B2, B6 vitaminleri, gelişme çağındaki çocukların beslenmesinde büyük önem taşıyor.

Kalp ve kas sağlığı için ihtiyaç duyulan E vitamini için fındık en doğru adreslerden biri. Ayrıca alyuvarların parçalanmasını önleyerek kansızlığa karşı koruyucu etkisi bulunuyor. Kanser yapıcı etmenlerin oluşumuna engel olduğu gibi oluşmuş olanların da yok olmasında oldukça etkili olabiliyor.

Kemik ve dişlerin oluşumunda ihtiyaç duyulan kalsiyum, kan yapımında görev alan demir, büyüme ve cinsiyet hormonlarının gelişmesinde rol oynayan çinko için en iyi bitkisel kaynaklardan biri. Sinirlerin uyarımı ve kas dokusunun çalışması için gerekli olan potasyumca da oldukça zengin. Potasyum, magnezyum ve kalsiyum içeriği yüksek, sodyum miktarı düşük olan fındığın kemik gelişimi ve sağlığı ile kan basıncının düzenlenmesinde büyük önemi var.

Fındıktaki yağ, yüksek oranda doymamış yağ asitlerinden oluşuyor. Yüzde 60-70 oranındaki bu yağ, vücut ısısının korunmasından yağda eriyen vitaminlerin taşınmasına kadar bir çok işe yarıyor. Barındırdığı linoleik asit, vücut tarafından üretilmediği için dışarıdan alınıyor. Linoleik ve oleik asitler kanda kollesterolün yükselmesini önlediği gibi kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu etki yapıyor.

SANATA KATKISI

Londra'da William Shakespeare'in, oyunlarının sahnelendiği ünlü Globe Tiyatrosu'nun tarihi binası 1997'de restore edilirken, Türkiye'den 30 metreküp fındık kabuğu isteniyor. Çünkü, tiyatro salonunun zemininde kullanılan orjinal malzemelerden biri de fındık kabuğu. İstenilen 175 çuval fındık kabuğu, Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı aracılığıyla Fiskobirlik tarafından İngiltere'ye gönderiliyor.

ORTAAVRUPA TÜKETİYOR

Türkiye dünya fındık üretiminin yüzde 75'ini sağlayarak dünya fındık üretiminde ilk sırada yer alıyor. Türkiye'de başta Kara Yağlı, Deli Sava, Sağı Yağlı, Yomra, Mincane olmak üzere 12 çeşit fındık üretiliyor. Fındık üreticileri arasında İkinci sırada İtalya, üçüncü sırada ABD ve İspanya geliyor. Son yıllarda Azerbeycan ve Gürcistan da fındık üretiminde gelişme kaydeden ülkeler arasında. Dünya fındık tüketiminin yüzde sekseni ise Orta Avrupa'da gerçekleşiyor. Almanya, İsviçre, Hollanda, Benelüks, Fransa, Avusturya ve İtalya başta gelen tüketici ülkeler.

İHRACATTA AZALMA

Geçen yıl 1 Eylül'de başlayan 1998-1999 ihraç sezonunun geride bırakan son 8 ayda ihracat miktarı ile sağlanan dövizde, önceki sezona göre büyük bir azalma meydana geldi. Karadeniz Fındık ve Mamülleri İhracatçıları Birliği, Eylül 1998 ile Nisan 1999 arasındaki 8 aylık dönemde 151 bin 919 ton iç fındık ihraç edilerek, karşılığında 622 milyon 819 bin dolar döviz sağlandığını belirtiyor. Oysa geçen geçen sezon aynı dönemde 178 bin 826 ton iç fındık ihraç edilerek, karşılığında 812 milyon 071 bin dolar döviz sağlanmıştı.

Geçen sezona göre 27 bin ton dolayında daha az fındık ihraç edildiğine ve yaklaşık 189 milyon dolar da döviz kaybı bulunduğuna dikkat çeken yetkililer, 1998 ürünü rekoltenin yüksek oluşu nedeniyle ihraç fiyatlarınında düşük olduğunu söylüyorlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!