Güncelleme Tarihi:
GEÇTİĞİMİZ hafta iki otomotiv devinin Türkiye’deki yönetim kademelerindeki değişikliğe yönelik iki ayrı basın toplantısı düzenledi. Mercedes-Benz Türk’ün ilk Türk Direktörler Kurulu Başkanı olan Süer Sülün, yeni görevinde ilk kez basının karşısına çıkarken, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün ise şirketin yeni Genel Müdür Baş Yardımcısı ve Yönetim Kurulu üyesi Amerikalı Lisa King’i tanıttığı bir toplantı düzenledi. İki toplantının ortak gündemi ise Türkiye’de son dönemde yaşananlar ve zorluklardı. Türkiye’nin zor bir dönemde geçtiğinin altını çizen Süer Sülün, geçmiş yıllarda kurda en ufak bir hareketlenmenin veya terör saldırılarının piyasanın çökmesine neden olduğunu, ancak artık böylesi durumların yaşanmadığını belirtti. Aynı şekilde Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün de, Türkiye’de ne yaşanırsa yaşansın doğru kurulmuş çarkların yürüdüğünü belirterek, geçmiş krizlerden dolayı bağışıklık sistemimizin güçlendiğini söyledi.
“Son 12 aya baktığımızda Türkiye’de dünyada hiçbir ülkenin başına gelmeyen olaylar oldu” diye konuşan Süer Sülen, şunları söyledi: “Bir tarafta Suriye’de, Irak’ta savaş var, diğer tarafta Türkiye’de bombalı terör saldırıları oluyor, Rusya uçağının düşmesi, turizmin azalması… Yine de bunların hepsine baktığımız zaman bütün bu ekonomik çerçevede dahi bugün hâlâ ‘Türkiye’de otomobilde rekor kıracağız, rekor kırarak 2016’yı kapatacağız’ diyoruz. Bunu dünyada yapabilecek başka bir ülke de yok aslında. Dolayısıyla tabii ki inişler çıkışlar oluyor ama önemli olan süreklilik. Mercedes-Benz Türk olarak 15 Temmuz Cuma gününden sonra biz pazartesi günü Aksaray ve Hoşdere’de kesintisiz imalata devam ettik, bu çok önemli. Ertesi gün havaalanı açıldı, bu da çok önemli. Bence altını çizmemiz gereken şey şu: Biz 18’inde imalat yapabildik, hayat devam etti. Son 12 ayda olan olaylara bakın, dünyadaki hiçbir ülkenin başına gelmedi, kur neredeyse yüzde 20 arttı. BRICS ülkelerinin para birimleri de dolar karşısında eriyor, bir kısmı bunun zaten global ekonomi içindeki erimeden kaynaklanıyor. Meksika’da, Brezilya’da, Güney Afrika’da aynı sorun var. Bunlara rağmen bence hâlâ çok iyi durumdayız.”
SAĞLAM TEMELLER
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün ise ülkenin içinde bulunduğu genel resim ne olursa olsun, kuvvetli mekanizmaların çalıştığını belirterek, “Otomotiv sektörü rekor üzerine rekor kırıyor. Sadece iç pazarda değil ihracat ve üretim de rekor kırılıyor. Bugün kur artıyor, siyasi arenada gelişmeler yaşanıyor, terör olayları var. Bunlar olduğu zaman eskiden çarklarda yavaşlama, durma ya da çark kırılması olurdu. Ama bugün ne yaşanırsa yaşansın doğru kurulmuş çarkları yürüyor. Sadece otomotiv değil, bankacılık sistemi de güzel çalışıyor. Otomotivi ihracat ve Ar-Ge canlı tutuyor. Bankacılığı sağlam temeller ayakta tutuyor. O sağlam temeller ayakta olmasa yabancı sermaye gelip banka alır mı?” diye konuştu.
YAŞADIKLARIMIZ KRİZ Mİ, YOKSA DOĞAL SİNÜS EĞRİSİ Mİ?
GEREK Süer Sülün gerekse Haydar Yenigün, Türkiye’de her şeye kriz der hale geldiğimizi ancak biraz daha olumlu bakmak gerektiği konusunda birleşiyor.
- 2016 yılının sancılı geçtiğini ama umutsuz olmamak gerektiğini söyleyen Sülün, “Kurun dalgalanması artı veya eksi niye kriz olsun ki. Bu bizi etkiliyor mu? Evet, etkiliyor ama tartıştığımız gibi Türk Lirası değer kazandığı gibi değer de kaybediyor. Merkez Bankası Başkanı’nın açıklamasında ‘Denge merkezi nerede henüz tespit etmedik, Merkez Bankası olarak bizden çok kuvvetli bir müdahale beklemeyin’ diyor. Çok doğru bir söz. Kur dalgalanacak ve yeni denge merkezi bir yerde oluşacak. Biz her şeyi kriz olarak adlandırıyoruz. Biraz da bizim hem iş dünyası hem basın olarak bu düşük modu, ruh halini yükseltmemiz lazım. Biraz daha olumlu bakmak, olumlu düşünmek lazım” açıklamasını yapıyor.
- Ekonomik yavaşlamanın ve krizin tanımını iyi yapmak gerektiğini de kaydeden Yenigün ise, şunları söylüyor: “Bugün her şeye kriz der hale geldik. Krizin tarifini de yapmak lazım. Yaşananlar sadece kriz mi, yoksa doğal sinüs eğrisinin yansımaları mı? Buna bir kompozisyon olarak bakarsanız, iç piyasanın yüzde 15 düşmesi bizi etkilemiyor. Şirketi etkilemediği için ülkeyi de etkilemiyor. 94 yılında kriz olduğunda Türk otomotiv sektöründe istihdamın yarısını kaybettik. 2001 krizinde çok etkilendik. 2008 krizinde bu kadar etkilenmedik ama Türkiye’da pazar yüzde 40-45 düştü. Avrupa da krizden etkilendiği için düştü. Ama o tarihlerde yeni pazarlar aradık. Bugün Kostarika, Guetemala ufak ufak pazarlar ama hepsini topladığınız zaman bir kompozisyon oluştu. Bağışıklık sistemimiz güçlendi.”