Güncelleme Tarihi:
DOĞAN Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Doğan Online Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, Hepsiburada’nın iş modelinin ortasında teknoloji ve inovasyon bulunduğunu belirterek, “Yaptığımız iş aslında online perakendecilik olsa da eğer teknoloji odağımız şirketin tüm damarlarına işlememiş olsaydı, bugünkü başarıyı yakalayamazdık” dedi.
KURUMSAL uygulama ve yazılım şirketi SAP tarafından düzenlenen bilgi teknolojileri etkinliği ‘SAP Forum İstanbul 2014’e katılan Hanzade Doğan Boyner, Hepsiburada’nın başarısının arkasında yatan etkenleri anlattı. Bir başarı hikâyesi olarak Hepsiburada’dan gurur duyduğunu ifade eden Hanzade Doğan Boyner, “Aslında çok basit bir vaadimiz var: Alışverişi kolaylaştırmak. Bebek bezinden buzdolabına fiziksel hiçbir perakendecinin veremeyeceği ürün gamını, müşterilerimizin istediği her platformdan tek dokunuşla satın almalarını sağlıyoruz. Müşterilerimize ‘Sen gitme, her şey senin ayağına gelsin’ derken alışveriş deneyimini onlar için ne kadar basitleştirebileceğimizi anlatmaya çalışıyoruz.
500 BİN FARKLI ÜRÜN
Bu basit vaadin ve iş modelinin arkasında basit olduğu kadar da kompleks bir operasyonel süreç var. Teknoloji sayesinde bu kompleks operasyonel süreci basite indirgiyoruz. 500 bin farklı ürünü, 4 ayrı lojistik merkezinden yönetip, sipariş verildikten yaklaşık 1 saat içerisinde ürünlerin kargo çıkışlarının yapıldığı, ayda 2 milyona yakın ürünün teslim edildiği, 15 milyondan fazla ziyaretçinin takip edildiği, 2 bin tedarikçinin yönetildiği büyük kompleks bir operasyon. Teknoloji sayesinde tek tıkla alışverişe dönüşüyor ve her şey ayağınıza geliyor. Hepsiburada’nın geçmişinde biz perakende şirketi miyiz, yoksa bir teknoloji şirketi miyiz tartışmaları yaptığımız dönemler oldu. Her ne kadar yaptığımız aslında iş online perakendecilik olsa da eğer teknoloji odağımız şirketin tüm damarlarına işlememiş olsaydı, bugünkü başarıyı yakalayamazdık” şeklinde konuştu.
İLKLER GERÇEKLEŞİYOR
Artık teknolojinin kendisinin iş modelini kendi oluşturduğunu belirten Hanzade Doğan Boyner, ufak bir yazılımın yepyeni bir iş modeli ve hatta yepyeni bir sektör yaratabildiğini dile getirdi. Hepsiburada olarak sadece ürün satan değil, en iyi teknolojileri en iyi şekilde kullanan ve geliştiren bir şirket olduklarını dile getiren Hanzade Doğan Boyner, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu kültür sayesinde bugünkü tartışmasız liderliğimize sahip olduk. Birçok ilki hayata geçirdik. Teknolojiyle yarattığımız önemli farklardan biri ‘Tek tuşla satın al’. Hepsiburada’ya özel olan bu ürün sayesinde müşterilerimiz istedikleri platformdan, kredi kartı
bilgilerini tekrar girmek zorunda kalmadan alışveriş yapabiliyor. Hepsiburada olarak teknolojiyi kullanarak fark yarattığımız bir başka konuysa büyük veri (big data). Biz çok az şirkette var olan kadar büyük bir müşteri veri tabanını ve işlemi yönetiyoruz. Farklı kaynaklardan topladığımız verileri, analiz edebilmeyi, birleştirebilmeyi ve raporlayabilme hızımızı arttırabilmeyi hedefliyoruz.”
KİŞİYE ÖZEL TAVSİYE
Yapılan başka bir atılımın ise tavsiye motoru olduğunu dile getiren Hanzade Doğan Boyner, “Müşterilerin sadece geçmiş alışverişlerinde hangi ürünleri satın aldıklarına bakmıyoruz. Hangi medya kanalından bize geldiklerine
kadar bakıp, kendileri için uygun ürünü bulmayı hedefliyoruz” dedi.
Türkiye dönüşümü yakaladı
GLOBAL ekonomik krizden beri Türkiye’nin genç bir jenerasyonla dönüşümü yakaladığını ifade eden SAP Yönetim Kurulu Üyesi Robert Enslin, “Türkiye, son 10 yılda ekonomisine teknolojiyi entegre ederek dış yatırımcılar için cazibe merkezine dönüştü. 10 yılda Türkiye teknolojide 60 kat büyüdü. Şirketlerin başarısı, şirket içinde üretilen verilere göre değil, şirket dışındaki verilere ulaşıp analiz etme gücüyle ölçülüyor” şeklinde konuştu.
Bağlantı ekonomisi kurtaracak
ETKİNLİKTE konuşan SAP Türkiye Genel Müdürü Zeynep Keskin, “Basit düşün, fark yarat” diyerek zorlayıcı işleri daha hızlı ve kolay yönetmek üzere güvenli bir bilişim altyapısı sağladıklarını ifade etti. Keskin, “Şirketlerin bilgi teknolojileri bütçesinin dörtte üçü operasyonlara ayrılıyor. İnovasyona daha çok kaynak ayırmamız gereken bir çağdayız. Şirket kültürünün merkezine yenilikçiliği koymayan firmalar için sürdürülebilir büyüme zor ve fark yaratmak imkânsız. Bu tabloyu tersine çevirmek için bağlantı ekonomisinin gücünden faydalanmamız gerekiyor” diye konuştu.