Güncelleme Tarihi:
EROL BİLECİK KİMDİR
Hataylı iş adamı olarak bilinen Erol Bilecik 1962 yılında Antalya’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini yine Antakya’da tamamladı. 1986’da İTÜ Bilgisayar Mühendisliği’nden mezun oldu. 1987’de Alman teknoloji şirketi Nixdorf Computer’de sistem analisti olarak çalışmaya başladı. 2 yıl sonra 3 arkadaşıyla birlikte Index Bilgisayar’ı kurdu. 1999 yılından bu yana Index Grubu’nun CEO’su olan Erol Bilecik bilgisayar sektörünün en köklü toplum kuruluşlarından TÜBİSAD Başkanlığı ve İTÜ Mezunlar Konseyi Yönetim Kurulu Başkanlıkları yaptı. TÜSİAD Yedek Yönetim Kurulu üyesi olan Erol Bilecik, TÜSİAD Bilgi Teknolojileri ve Telekomünikasyon Çalışma Grubu Başkanı ve 1907 Fenerbahçe Derneği Yönetim Kurulu üyesi.
---------------------------------------------------------------
EROL Bilecik Index Grubu’nun kurucusu. Bundan 28 yıl önce kurulan Index bugün 200’den fazla teknoloji devinin Türkiye distribütörü. Son 3 yıldır da telekomünikasyon kategorisine de giren Index, 2017 sonrasında nesnelerin interneti üzerinde yeni girişimlere hazırlanıyor. 2016’daki terör saldırıları, darbe kalkışmasına rağmen büyümeye devam eden Index Grubu’nun CEO’su Erol Bilecik’le buluştuk. 2016’nın ilk yarısında Index Bilgisayar’ın satışları 1 milyar 760 milyon liraya ulaştı. Bilecik, Türkiye’nin zor günler geçirdiğini vurguladığı konuşmasında, “Her zaman demokrasiden yana olmalıyız. Türkiye’nin ilerlemesi için de bilişim çok önemli. Genç nüfusu yalnızca teknoloji kullanan değil üreten hale getirmeliyiz. Bunun için de liderliğe ve hıza ihtiyacımız var. Cesur kararlar alınmalı” diyor. Başbakan Binali Yıldırım ve Bakan Mehmet Şimşek’in bilişim sektörüyle ilgili sözlerinin hayata geçmesi için liderlik ve hıza ihtiyaç olduğunun altını çiziyor.
OYUNA GEÇ BAŞLADIK
Siz şirketinizi 28 yıl önce 3 mühendis arkadaşınızla birlikte kurdunuz. Bunca yıldır bu konuda çalışıyorsunuz. Türkiye’nin geldiği noktayı nasıl okuyorsunuz?
- Türkiye’nin teknoloji dünyasındaki yerine iki şekilde bakmak lazım. Her ülkenin kendi öyküsü var. Rakamlara baktığımızda yüzde 1’lerde değiliz. Satış ve kullanım hacmi yüzde 1’in çok altında, dünyadaki konumumuz böyle. Gelişmekte olan ülkelerin çoğunda rakamlar böyle.
Ne olsaydı bunlar değişirdi?
- Biz oyuna geç başladık. Temel olarak yapamadıklarımız da var. Kendi dinamiklerimize bakınca bazı noktalarda şanssızlıklar da var. İnovasyon kültürümüz yok, biz genelde teknoloji konularında takipçi olmayı kabul etmişiz ama bu da bundan sonra da böyle olacak anlamına gelmez. Ayrıca diğer yandan da yeni teknolojilerin çok iyi bir kullanıcısıyız. Yeni teknolojileri kullanıcı bazında çok seven bir toplumuz. Bu övülecek bir şey değil ama böyle. İnovatif olarak, kendi yazılımımızı yaratmak olarak baktığımızda, kendi teknolojimizi yaratıp ihraç etmek konusunda maalesef atılması gereken adımların gerisindeyiz.
Bilişimde nesnelerin interneti çok konuşuluyor. Hayatımızda ne gibi değişiklikler olacak?
- Yeni bir dalga geliyor. Bunu biraz daha net hissedeceğiz. Bu da bağlantılı bir hayat... Belki bir süre sonra herkes kendi cipini takıp geziyor olacak. 20-30 yıl önce çekilen bilim kurguların çoğu hayata geçti.
Türkiye de ilk treni kaçırdı, ‘nasıl yakalayacak’ dediğimizde karşımıza eğitim çıkıyor. Bu da bugünden yarına olacak gibi değil.
- Türkiye’nin bu konuda liderliğe ve eğitime ihtiyacı var. Bunlar neden 10 yıl önce başlamadı diye tartışmak yerine, önümüze bakmalıyız. Türkiye’de girişimcilik kültürü iyi bir yere oturdu ama yeterli değil, gelişmesi gerekiyor. Bugün ilkokul seviyesinde kodlamanın olması ileriye ümit veriyor. İnşaat sektöründe dünyaya bakın iki şey konuşuluyor, akıllı şehirler, akıllı yollar…Bunlara akıllı trafiği de ekleyin. Otomotiv sektörüne bakın araçların yüzde 20’si yazılım alt yapısıyla çalışıyorlar. Hackerlar arabalarınızı hacklerse ne olacak? Bunlar fantezi gibi gelebilir ama konuşuluyor. Bilişim sektöründe en büyük gelişmelerin olacağı alanlardan biri de güvenlik.
2017’NİN 2’NCİ YARISINDAN UMUTLUYUZ
Teknoloji devlerinin distribütörüsünüz. Son dönemde yaşananlar sizi etkiledi mi?
- 200’ün üzerinde şirketle çalışıyoruz. Farklı sektörlerde faaliyet gösteriyoruz. 3 ana yapı var. Bu yıl 1.5 milyar doların üzerinde kapanış yapacağız gibi görünüyor. Son 3 yılda oluşturduğumuz yeni kontratlar sayesinde şu an oluşturduğumuz cironun neredeyse 3’te birinin üzerine çıktık. Rekabetten üst segment bir oyuncu olarak koptuk. Bunu yaparken yıldız markamız Apple. 2016 yılı da zor bir yıl, bizim için de zor bir yıl oluyor. Ama 2017’nin ikinci yarısından umutluyuz. Kurumsal firmalar IT yatırımlarını ertelemedi. Geriye gidiş yok. Ancak kişilere baktığımızda 6 ayda 1 yılda bir notebook değiştirmekten vazgeçildi. Satışlarda düşüş var. Ama akılı cep telefonu farklı. Genç nüfusumuzun olması etkili oluyor. Geçen yıla göre TL bazında yüzde 10-11 büyümeyi hedeflemiştik. Yapabileceğimizi düşünüyorum. 18 Temmuz sabahı tüm işbirliği yaptığımız şirket yöneticilerini aradım. Anlamaları uzun sürdü. Hepsinin Türkiye ofisleri de var. Olayların nasıl olduğunu buradaki ofisleri de gördü.
YÖNETSEL ANLAMDA LİDERLİK OLMALI
Son dönemde Başbakan Binali Yıldırım’ın stratejik sektörler açıklaması oldu. Bilişim de bunlardan biri. Beklentiniz nedir?
- 12 yıllık sürece bakınca Başbakan Binali Yıldırım’ın teknolojinin içinde olmak hevesini görüyoruz. Bu önemli. Devletin teknoloji konusunda ileri bir liderlik seviyesi yaratması beklentisi var.
Ayrı bir bakanlık kurulmalı mı?
- Bakanlık olmayabilir. Bu konunun kökleri eğitime dayanıyor. Güney Kore ve Hindistan’a bakınca hep önce eğitim işleri çözülmüş. Liderliğe ihtiyacımız var bu anlamda.
Başbakan 7 sektörü stratejik olarak görüyoruz dedi ve 3 sektörü söyledi. Bunlardan birinin de bilişim olması bizi umutlandırıyor. Bilişim teknolojileri yatay sektör her sektörü etkiliyor. Hangi sektör mail olmadan yaşayabilir. Keşke 10 yıl önce ülke olarak bu noktalara gelseydik. Bizden de Twitter’lar, Facebook’lar, Uber’ler çıkabilirdi. Ama enseyi karartacak da bir durum yok. Teknoloji dünyasında birçok gurunun da söylediği gibi şu güne kadar olanlar ancak yüzde 1’dir. Bir bakış açısıyla bakarsanız her şey keşfedilmiş gibi gelebilir, ancak olsa olsa yüzde 1’i keşfedilmiştir gözüyle bakmak gerekir.
CESUR ADIMLAR ATILMALI
Bilişimle ilgili destekler yeterli mi?
- Türkiye’nin bu konuda seri hamleler yapması lazım. Bakan Mehmet Şimşek’i geçenlerde keyifle izledim. AB’nin kestiği vergi cezaları sonrası Apple’ı Türkiye’ye çağırdı. Bu, gazete çağrısının ötesine gitmeli. Yazılım teknolojilerinin gelişmesini istiyorsak bunun için yazılım şirketlerine kolaylık sağlanmalı. Sadece yazılım işiyle ilgilenenlere özel imtiyazlar yapılsa bu bizim petrolmüz olur. Bazı teknokentlerde çok güzel işler yapılıyor ama sayısı az. Her mahallede bir teknokent yapılsa ne olur. Cesur ve çılgınca adımlar atılmalı. Bu, çok konuşuluyor. Yeni para birimi olsa bu hız olurdu diyenler var. Türkiye bilişimde liderlik ve eğitim hamlesiyle çok şey yapabilir.