Güncelleme Tarihi:
Dursun, yaptığı açıklamada, gıda takviyesi ve bitkisel ürünlerle ilgili 2 yıldır halkı yanıltıcı ve aldatıcı reklamlar üzerinde hassasiyetle durduklarını, bu konuda belirli bir noktaya geldiklerini ancak hala bazı kuruluşların bu reklamları yayınlamayı sürdürdüğünü ifade ederek, bu ürünlerle ilgili kesinlikle Sağlık Bakanlığının onayı bulunmadığına dikkati çekti.
Cinsel performans artırıcı olduğu iddia edilen ürünler konusunda da tanıtımlar yapıldığını, bu reklamların da yanıltıcı nitelikte olduğunu vurgulayan Dursun, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu nitelikteki yayınları takip ettiğimizde müeyyide uyguluyoruz. Fakat uyguladığımız müeyyideler şu andaki durum açısından baktığımızda çok sonuç alıcı gözükmüyor. Bundan dolayı bu dosyalarımızı aynı zamanda Sağlık Bakanlığına da gönderiyoruz. Torba Kanun'da yapılan düzenlemeyle getirilen hapis cezası nedeniyle ilaç olmadığı halde ilaç gibi tanıtımı yapılanlarla ilgili suç duyurusunda bulunmak için bütün dosyalarımız Sağlık Bakanlığına gidiyor bizden
sonra. Ayrıca bir aydır bu dosyaları aynı zamanda Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı Reklam Kuruluna da gönderiyoruz. Bu kurulun yetkileri daha fazla. Onlar yayını durdurma yetkisine sahip. Sadece onu yayınlayan medya hizmet sağlayıcısına değil, aynı zamanda o reklamı üretene, o ürünün sahibine, reklam formatına getiren ajans gibi değişik kesimlere de yüklü para cezaları, yayın durdurma, toplatma ve benzeri cezalar verebiliyor. Sayın Bakan'la konuşmuştum, ilgileneceğini ifade etmişti, o nedenle aşağı yukarı bir aydır dosyalarımızı Reklam Kuruluna da gönderiyoruz."
"Bal reklamlarıyla ilgili sonuç aldık"
Bir soru üzerine, RTÜK olarak sadece bu reklamları yayınlayan kuruluşa ceza verebildiklerini, diğer ilgililer için müeyyide uygulamalarının söz konusu olmadığını vurgulayan Dursun, Reklam Kurulunun ise daha etkin cezalar uygulayabildiğine dikkati çekti.
Dursun, tüketiciyi yanıltan reklamların bu Kurul açısından da suç teşkil ettiğini, dolayısıyla Kurulun yasaklama ve toplatma kararı da verebildiğini ifade ederek, "Bu durumda biz bir taraftan bu tür reklamları yapanlara 'yanıltıcı reklam yapıyorsun, ilaç olmadığı halde ilaç gibi reklam yapıyorsun' diyoruz, o sebeple ceza veriyoruz. Aynı zamanda suç duyurusunda bulunmak için Sağlık Bakanlığına gönderiyoruz, aynı zamanda bu ürünle ilgili toplatma ve benzeri karar alınması için de Reklam Kuruluna gönderiyoruz. Tahminim, Reklam Kurulunun bu konuda alacağı kararlar bu ürünlerin reklamı, tanıtımı ve benzeri konularda daha sonuç alıcı olabilir diye bir beklentimiz var" ifadesini kullandı.
"Reklam Kuruluna gönderilen dosya sayısının fazla olup olmadığı" da sorulan Dursun, geçen hafta yaptıkları son toplantıda bu konuyla ilgili 50-60 karar aldıklarını, bunlarla ilgili dosyaları Reklam Kuruluna da göndereceklerini bildirdi.
Dursun, sadece bu ürünlerle ilgili olanları değil aynı zamanda telefon gibi elektronik eşya reklamlarıyla ilgili yanıltıcı reklamları da takip ettiklerini ve bunları da Reklam Kuruluna ilettiklerini belirterek, bal reklamlarıyla ilgili aynı süreci izlediklerini ve olumlu sonuçlar alındığını söyledi.
Sadece RTÜK'ün verdiği mücadelenin yeterli olmadığını dile getiren Dursun, "Diyelim biz bir ihlal tespit ettik, yayın kuruluşu, '12 bin lirayı veririm, 50-100 bin liralık reklamı alırım' diye bakıyor. Dolayısıyla gelir gidere bakılıyor. Belki bu 12 bin liranın biraz daha yukarıya çekilmesi gerekiyor o da yasa konusu olduğu için bu şansımız yok" dedi.
Reklam Kurulunun ise 300-400 bin liralık cezalar verebildiğine işaret eden Dursun, "O sebeple etkili olabilir diye bir beklentimiz var" ifadesini kullandı.