Her adım AB’ye uygun atılacak salatalık da ‘hıyar’a dönecek

Güncelleme Tarihi:

Her adım AB’ye uygun atılacak salatalık da ‘hıyar’a dönecek
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2005 01:36

Türkiye, 115 bin sayfalık AB müktesebatını yaşamın her alanına yaymak için yeni yılla birlikte atağa geçiyor. AB’ye uygun yeni yaşam biçimi hayatın her alanında karşımıza çıkacak. Gıdadan ulaşıma kadar birçok alanda AB’ye uygun mevzuat değişikliği olacak. Salatalık yerine ‘hıyar’ kullanılacak.

AB’nin 17 Aralık Zirvesi’nden 3 Ekim 2005 için müzakere tarihi alan Türkiye, halkın her kesimini doğrudan etkileyecek AB normlarını yaşamın her alanına yaymak için kolları sıvadı.

AB Genel Sekreterliği’nin (ABGS) 1999 Helsinki Zirvesi’nde alınan adaylık statüsünden sonra başlattığı çalışmalar yeni yılla birlikte daha yoğun biçimde uygulamaya sokulacak. Uzmanlar, AB normlarına uygun değişikliklerin 2007’den itibaren daha net şekilde görülebileceğini bildirdiler.

ÇİFTÇİ YÖNLENDİRİLECEK:

Türkiye’nin müzakere sürecinde en çok zorlanacağı tarım sektöründe bir anlamda ‘devrim tohumları’ ekilecek. Çiftçi ile arazisi arasında bağlantı kurulacak. AB’den gelen raporlar doğrultusunda, çiftçinin tarlasında hangi ürünü üreteceği belirlenecek. Bunun için uzman kadrolar, çiftçileri yönlendirecek.

ÇALIŞAN ÇİFTÇİYE HİBE:

Ayrıca AB ile ortak üretilecek ve tarıma yavaş yavaş sanayi özelliği kazandıracak projeler kırsal kalkınma programı çerçevesinde, çiftçilere açılacak. Bu projeleri sahiplenen ve ciddi anlamda emek sarfettikleri belirlenen çiftçiler, AB’nin hibelerinden yararlanacak.

SALATALIK DEĞİL HIYAR:

İç piyasaya yönelik tarım ürünleri de AB standartlarına uygun hale getirilecek. Bir uzmanın deyimiyle, ‘Hıyarın standardı AB’ye uygun olacak. Türk mevzuatında adı salatalık olan hıyar, bundan böyle AB müktesebatındaki gibi hıyar’ diye kayıtlara geçecek.

SAĞLIKSIZ ÜRETİM YOK:

Sağlık açısından AB normlarına uygun üretim yapmayan gıda sektörü, sıkı denetime tutulacak. Bu firmalar belirli aşamalardan sonra iç piyasaya da AB normlarına uygun üretim yapacak. Zirai ilaçlama denetimi ve gübreleme de AB normlarına uygun hale gelecek.

HAYVAN GÖÇÜNE TAKİP:

Hayvancılıkta kayıt dönemi yaygınlaşacak. Ülke içinde küçük ve büyükbaş hayvan göçü kurallara tabii olacak. Hayvan hastalıkları ile mücadelede veterinerlik yönetmelikleri AB’ye uygun hale gelecek.

YÜK VE YOLCU TAŞIYANA ÖZEL BELGE:

Her yıl çok sayıda yaşama mal olan ulaşım sektöründe radikal değişiklikler başlayacak. Yük ve yolcu taşıyacaklar özel bir eğitimden geçirilip, karşılığında özel bir belge almaya başlayacak. Araçların uzun ve ağırlıkları denetlenecek. Bunları kontrol edecek mekanizmalar devreye sokulacak. İkinci el araçların satımına belirli kısıtlamalar getirilecek. Araçlardaki emniyet kemerleri ile kemer üretiminin AB normlarına uygun olup olmadığı kontrolden geçecek.

DEVLET DESTEĞİNE DENETİM:

Devletin finansman desteği de zaman içinde en aza indirgenecek. Devlet desteği ciddi bir denetim mekanizmasından geçecek.

TÜRKİYE GEÇİŞ DÖNEMİ İSTEYECEK:

Değişikliklerin denetlenmesi için tüm kurumlarda personel eğitimi yapılacak. Bu değişikliklerin tamamının Türkiye’nin tam üyeliği için öngörülen 2014 yılına kadar yerine oturmasının mümkün olmadığı, bundan dolayı birçok alanda AB’den ‘geçiş dönemi’ veya ‘geçici derogasyon isteneceği ifade edildi.

115 bin sayfalık tercümeye AB’den 500 bin Euro geldi

YAKLAŞIK
115 bin sayfalık AB müktesebatının Türkçe’ye çevrilmeye başlandığı ve 5 bin sayfanın tercüme edildiği öğrenildi. Müktesebatı Türkçe’ye çeviren ekibin dörtte üçü hukukçular, dört biri de dil bilimcilerden oluşuyor. Tercüme için AB’den 500 bin Euro yardım verildi.

Destek yılda 1 milyar Euro’ya çıkacak

2000
yılından bu yana 117 Avrupa Birliği projesi için şimdiye kadar 1.7 milyar Euro alan Türkiye’nin 2014 yılına kadar her yıl artan miktarlarda destek alacağı ve bunun yılda 1 milyar Euro’yu bulacağı belirtildi.

Çevrede uyum için 30 yıl gerekiyor

ÇEVRE düzenlemesi ve korumasında ciddi adımlar atılacak. Çevre konusunda özellikle her kesimde yüksek finansman gerektiren değişiklerin şart olduğu bildirildi. Türkiye’nin çevre düzenlemisinde AB normlarına uygun hale gelebilmesi için 30 yıllık bir zamana ihtiyaç duyabileceği belirtildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!