Her 4 yeni işçiden biri sanayide

YILIN ilk çeyreğindeki yüzde 7.4’lük büyüme istihdama da yansıdı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) dün açıkladığı verilere göre Mart 2018 döneminde geçen yılın aynı ayına göre istihdam 1 milyon 10 bin kişi arttı. İşsizlik oranı ise yüzde 11.7’den yüzde 10.1’e geriledi. Şubat 2018 döneminde işsizlik oranı yüzde 10.6 idi. İstihdamın artışında en büyük katkı ise yılın ilk iki ayında olduğu gibi sanayiden geldi. Ocakta geçen yıla göre imalat sanayisi istihdamı 260 bin, şubatta 345 bin artarken mart döneminde ise artış 245 bin kişi oldu. Yani martta yeni istihdam edilen kadın erkek her dört kişiden biri imalat sanayisinde iş buldu. Bu durumun yılın ikinci çeyreğinde ise değişmesi bekleniyor. Hem sanayi üretimindeki hız kaybı hem de öncü verilerdeki gerileme imalat sanayi istihdamını da yavaşlatabilir.

TÜİK verilerine göre Mart döneminde 31 milyon 709 bin kişilik işgücünün 28 milyon 499 bin kişisi istihdam edildi. Bu istihdamın 23 milyon 441 bin kişisi tarım dışı istihdamı, 5 milyon 58 bin kişisi de tarım istihdamını oluşturdu. İşsiz sayısı da geçen yılın aynı dönemine göre 432 bin kişi azalarak 3 milyon 210 bin kişiye geriledi. İşgücü dışında ise hala 28 milyon 755 bin kişi var. İşgücüne katılım oranı yüzde 52.4, istihdam oranı da yüzde 47.1 olurken işsizlik oranı da geçen yılın aynı dönemine göre 1.6 puan düştü ve yüzde 10.1’e indi.

KADINLARDA BİRİNCİ
İşsiz sayısındaki gerileme istihdamdaki artış nereden kaynaklandı? Bunun nedenini geçen hafta açıklanan büyüme rakamlarında bulabiliriz. Türkiye ekonomisi yüzde 7.4 büyürken sanayi ilk çeyrekte yüzde 8.8 büyüme göstermişti. Sanayideki bu güçlü büyüme istihdam verilerine de etki yaptı. Geçen yıla göre 1 milyon 10 bin yeni istihdamın 246 bini imalat sanayisinde. Hem de kadın erkek ayrımı olmaksızın. Kadınlarda da en fazla istihdam artışı 112 bin kişi ile imalat sanayisinde. Erkekler de ise 168 bin kişilik savunma sanayisi istihdam artışının ardından 133 bin yeni istihdamla imalat sanayisi ikinciliği aldı.

Silah ve cephane üretimini içeren kamu yönetimi ve savunma sektöründe hem üretim hem de istihdam artışı dikkat çekici. Nitekim erkek çalışanların en fazla istihdam artışı da bu sektörde oldu. Toplam geçen yıla göre istihdam artışı ise 190 bin kişi.

Tarım sektörü yılın ilk çeyreği için normal bir seyir izledi ve 27 bin kişilik istihdam kaybı yaşadı. İnşaatta 65 bin kişilik, ticarette 154 bin kişilik, ulaştırma sektöründe ise 76 bin kişilik istihdam artışı yaşandı. Turizmdeki hareketlilik istihdam verilerine de yansıdı. Geçen yıla göre turizm sektöründeki istihdam artışı 154 bin kişi oldu. Bunun gelecek aylarda artarak sürmesi bekleniyor.

Finans sektöründe ilk iki aydaki gibi martta da kayıp sürüyor. Mart döneminde finans sektöründeki kayıp 29 bin kişi. Bu sektör hem teknolojinin etkisi hem de bankaların tasarruf tedbirleri nedeniyle her ay kayıp yaşıyor. İdari destek ve hizmet faaliyetlerinde de 90 bin kişilik azalma var. Bilgi ve iletişim sektörünün geçen yıla göre kaybı ise tam 56 bin kişi.

GENÇLERDE İŞSİZLİK 2 YILIN EN DÜŞÜĞÜ
TÜİK verilerine göre 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı da yüzde 17.7’ye geriledi. Bu oran 2 yıldır görülen en düşük seviye. 15-24 yaş arası nüfusta işgücü 4 milyon 901 bin kişi olurken istihdam 4 milyon 35 bin kişi gerçekleşti. İşsizlik oranının yüzde 17.7 olduğu bu grupta işgücü dışında ise 6 milyon 939 bin kişi var. Gençlerde işgücüne katılma oranı yüzde 41.4, istihdam oranı ise yüzde 34.1 oldu.

İSTİHDAM ARTIŞI YAVAŞLAYABİLİR
GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan, mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranındaki tablonun manşet işsizlik oranı ile aynı olmadığını vurgulayarak, “Mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı bir önceki döneme göre 0.1 puan artarak yüzde 9.8’den yüzde 9.9’a gelmiştir. Mart 2017’ye kıyasla arındırılmış veride de anlamlı bir gerileme görülüyor, bu da toplu verilerdeki iyileşmeyi teyit etmeyi açıklaması bakımından olumlu. Bu çeyrekten sonra ise büyüme patikasında beklenen yavaşlama çerçevesinde işsizlik oranı da aşağı yukarı bu seviyelerde taban yapabilir. 2017’deki güçlü büyüme döneminden sonra hem ekonominin doğal büyüme patikasına geri dönmesi, hem de yükselen faizler nedeniyle şirketlerin yatırım ve istihdama ayırabilecekleri kaynakları daha çok faiz maliyetlerine yöneltmek durumunda kalabilecek olmaları istihdam artışını yavaşlatabilir” dedi.