Oluşturulma Tarihi: Mayıs 28, 2010 00:00
OECD Bakanlar Konseyi toplantısı için gittiği Paris’ten görüntülü mesajla bankacılara seslenen Devlet Bakanı Ali Babacan, “Bir yandan oligopole karşıyız ama bir yandan da denetim kapasitesinin üzerinde banka istemiyoruz” dedi. Babacan, “300 milyon dolarını cebine koyup gelen herkes Türkiye’de banka sahibi olabilir diye bir şey yok” diye konuştu.
DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, cebinde her 300 milyon doları olanın Türkiye’de banka sahibi olamayacağını belirtirken, “Bir yandan oligopole karşıyız, rekabet istiyoruz ama bir yandan da denetim gözetim kapasitesini aşacak sayıda bankanın Türkiye’de oluşmasını istemiyoruz” diye konuştu.
Problemli bankayı uyarıyoruzOECD Bakanlar Konseyi yıllık toplantısı için Paris’te bulunan Babacan, Türkiye Bankalar Birliği’nin dün İstanbul’da yapılan toplantısına da görüntülü mesaj yollayarak, bankacılık sistemini değerlendirdi. Bankalara tek tek stres testleri uyguladıklarını anımsatan Babacan, problemli gördükleri bankaları uyararak tedbirler almalarını sağladıklarını söyledi.
Eski bankacılar iş yapamazTürk bankacılık sisteminin ‘daha sorumluluk sahibi, daha dikkatli, daha kurumsallaşmış’ bir yapıda olduğuna dikkat çeken Babacan, şöyle konuştu: “2001 öncesi anlayışıyla banka yönetenlerin artık Türkiye’de iş yapması çok zor. 2001 krizinden bu yana yeni bankacılık lisansı vermememizin altında da bu yatar. Bir süredir yeni bankaya izin verilmiyor. Çünkü kontrolden çıkacak bir banka sayısı görmek istemiyoruz.”
Denetim kapasitesi kadarBabacan, şunları söyledi: “Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumumuzun bir limiti var. Diyor ki, 300 milyon
dolar getirmeyen Türkiye’de banka sahibi olamaz. 300 milyon doları getiren olur mu? Hayır, onun da bir sürü şartları var. 300 milyon dolarını cebine koyup gelen herkes Türkiye’de banka sahibi olabilir diye bir şey yok. Biz işi sıkı tutacağız, dikkatli olacağız ki sektör sıhhatli bir şekilde devam edebilsin.”
Allah nazarlardan korusun
Babacan, “Allah nazardan korusun diyorum, hem ekonomimizi hem bankacılık sistemimizi. Bankalarımız yurtiçinde yurtdışında karşılarına çıkan fırsatları iyi değerlendirmeliler” dedi ve şöyle konuştu: “Türk bankacılık sektörünün sadece Türkiye içerisinde değil, bölgede varlığının, etkinliğinin artmasını istiyoruz. İstanbul da sadece Türkiye’de değil bölgenin finans merkezi olmalı, Küresel merkezlerden biri olmalı. Bununla ilgili ne destek varsa hükümet olarak vermeye hazırız.”
Kredi kartı yerine ihtiyaç kredisi alan daha az üzülürALİ Babacan, ihtiyaç kredilerinin artık
kredi stoku olarak kredi kartlarını geçtiğini ve bunun sevindirici olduğunu söyledi ve şöyle konuştu: “Dünyanın her ülkesinde kredi kartı faizi en yüksek faiz. Kredi kartının bir ödeme kolaylığı sağlayan araç. Bakiye kaldığı zaman yazık günah. Asıl sıhhatli sistem ihtiyaç kredisi. Bu krediyi kullananlar daha rahat ödüyor, daha az üzülüyor Bankaların bilançoları açısından da çok daha sağlam bir alacak türü.”