Oluşturulma Tarihi: Nisan 25, 2006 00:00
Neden sosyal güvenlik alanında yeni düzenlemeler gerekiyor?
- Türkiye’de, emeklilik sistemi mali açıdan dengede olsaydı bile, demografik yapıdaki değişimler nedeniyle sistemde köklü değişiklikleri yapmak zorunda olduğumuz görülüyor. Türkiye nüfusu diğer bir çok gelişmiş ülkeye oranla çok hızlı biçimde yaşlanıyor. Yaşlı sayısının (65 yaş ve üstü kişilerin) oranının yüzde 7’den yüzde 14’e ulaşması Fransa’da 115, Almanya’da ve İngiltere’de 45 yıl, ABD’de 75 yıl sürmüşken, Türkiye’de bu orana 25 yılda ulaşılacağı ve bununda 2030’lu yıllarda olacağı tahmin ediliyor. Aynı zamanda mevcut sistemde, çalışılan sürenin, emeklilikte geçen süreden az olabildiği görülüyor. Böyle bir yapının makul olduğu söylenemez. Erken emeklilik olgusu hem mali, hem de aktif/pasif dengesi açısından sisteme zarar verdi. Günümüzde SSK’dan emeklilerin yüzde 62’sinin yaşı, asgari emeklilik yaşı olan 58-60 yaşın altında bulunuyor. Bütün bu sorunlar genç nüfus yapısını sosyal güvenlik sistemi için tehlikeli hale getiriyor. Mevcut nüfus yapısı ile bu kadar büyük sorunlar yaşayan bir sosyal güvenlik sistemi, yaşlanma sorununu yaşamaya başlandığında sürdürülmesi mümkün olmayacak. Bundan 20-30 yıl sonra alınması gereken önlemler ise çok ağır olacak. Nüfus yapısının değişim hızının çok yüksek olmasından kaynaklanan sorunlara rağmen, ülkemizin önünde "demografik fırsat penceresi" olarak adlandırılan bir dönem bulunuyor. Önümüzdeki 20 yıl çalışabilir nüfusun artacağı bir dönem yaşanacak, ancak 2025 yılından sonra çalışanlara bağımlı olan nüfusun oranı artmaya başlayacak. Bu 20 yıllık dönem, büyüme hızının ve toplam tasarrufların yükseleceği, dolayısıyla sosyal güvenlik kurumlarının fon birikimi sağlaması beklenen bir dönem. Bir kereliğine açılacak bu fırsat penceresinden en iyi şekilde yararlanmak için de sosyal güvenlik reformu yapılıyor. Hazırladığımız projeksiyonlara göre; ülkemizde hayatta kalma beklentisi kademeli olarak artarken, mevcut sistemin devamı halinde emeklilikte daha uzun süre geçirildiği ve çalışma süresinin ise azaldığı görülüyor. Ancak Yasa ile yapılan değişiklikler sonunda çalışma süresi hayatta kalma beklentisi paralelinde artırılıyor, böylece emeklilikte geçen sürenin sabitlenmesine çalışılıyor.
Amaç ’yoksulluğa karşı’ korunma
Mevcut sosyal güvenlik sisteminin açıkları için her yıl oldukça büyük miktarlarda kaynak aktarıldığı halde ülkemizde yoksulluk oranı da oldukça yüksek. Aktarılan kaynaklar yerine gitmiyor mu?
- Sosyal güvenlik sistemlerinin temel amacı insanları yoksulluğa karşı korumak. Önlem alınmazsa; yoksulluk kendisini çoğaltan bir olgu. Sosyal yardım ve hizmetler de dahil olmak üzere, ülkemizde sosyal güvenlik kurumlarının 2004’teki toplam harcamalarının milli gelire oranı yüzde 11.7 gibi yüksek bir düzeyde olmasına karşın, mevcut sistem yoksulluğu önlemek konusunda yeterince etkili değil. Kendi hesabına çalışanlar, ücretsiz aile işçileri ve yevmiyeli çalışanlar arasında yoksulluk riski, işsizlerden daha yüksek. 2005 verilerine göre bu üç kesimde çalışanların yüzde 76’sı kayıt dışında. Yoksulluk riskinin en düşük olduğu iki grup ise işverenler, ücretli ve maaşlı çalışanlar. Oysa, sosyal güvenlik kurumları aracılığı ile aktarılan kamu kaynakları büyük oranda emeklilik sistemi açıklarını finanse etmek amacıyla kayıtlı çalışma ve emekli olma olanağını yakalamış bu kesime yönelik. Bu durum, kamu kaynaklarının yoksulluğu önlemek konusunda yeterince etkin kullanılmadığının açık bir göstergesi.
Neden 7 yıl arayla ikinci reform
1999’da Sosyal Güvenlik Reformu yapılmıştı. Şimdi niye tekrar yapılıyor?
- Sosyal güvenlik reformu, varolan bir sistemi reforma tabi tuttuğu için uzun soluklu ve kademeli olmak zorunda. 1999’da yapılan reform daha çok emeklilik yaşı, aylık bağlama formülü, aylık bağlama oranı gibi parametrik unsurları içeriyordu. Bu yasa ise daha çok statü farklılığına dayalı üç farklı emeklilik rejiminin birleştirilmesi, nüfusun tümünü kapsayan eşit kalitede sağlık hizmetini vatandaşlarına ulaştırmayı hedefleyen genel sağlık sigortasının kurulması, sosyal yardımların etkinleştirilmesi ve sosyal güvenlik hizmetlerinin vatandaşa ulaştırıldığı yerler olan sosyal güvenlik kurumlarının modernleştirilmesi gibi yapısal unsurları içeriyor.
Eski sistem istihdamı bozuyordu
Mevcut sosyal güvenlik kurumları neden açık veriyor?
- Sosyal güvenlik kurumların gelirlerinin giderlerini karşılayamamasının çok sebebi var. Ama en önemli sebebi erken emeklilik. Zira yaşlılık sigortası, yaşlanma sonucu çalışamayacak durumda olan kişilerin ekonomik kaybını bir dereceye kadar telafi etmek amacıyla düzenlenmişken; erken emeklilik nedeni ile bu risk henüz oluşmadan kişiler yaşlılık aylığı alıyor. Bir yandan sosyal güvenlik kurumları prim alamıyor, diğer yandan daha uzun süre yaşlılık aylığı ödemek zorunda kalıyorlar. Ayrıca çalışamaz durumda olmadıkları için de çalışmaya devam edip, daha ucuz işgücü sağlayarak istihdam yapısını bozuyorlar.
Yönetmelik ve e-provizyon hazırlığı sürüyor
ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, "Tek Çatı" dedikleri Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Yasası’nın Resmi Gazete’de yayımlandığı gün yürürlüğe gireceğini, "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası"nın ise 1 Ocak 2007’de yürürlüğe gireceğini bildirdi. Başesgioğlu, yeni yönetmeliklerin ve üç sosyal güvenlik kurumunun entegrasyonuna ilişkin hazırlıkları yapacaklarını kaydetti.
SORULARINIZI BEKLİYORUZ
E-posta: reform@hurriyet.com.tr
Faks: 0312-428 53 18