Merve ERDİL
Oluşturulma Tarihi: Mart 01, 2011 00:00
Alman kimya devi Henkel’in Başkan Yardımcısı Stara, Türkiye’nin bölge için öneminin giderek arttığına dikkat çekerek, “Türkiye zaten önemli bir rol oynuyordu, ileride de daha önemli rol oynayacak” dedi.
HENKEL’in Çamaşır ve Ev Bakım Ürünleri Global Başkan Yardımcısı Friedrich Stara, üç üretim tesislerinin bulunduğu Türkiye’nin Ortadoğu bölgesinde rol modeli olarak öne çıkabileceğini belirtti. Stara, deterjan-ev bakımı ürünlerinde Ortadoğu ve Afrika Bölgesi’nin (MENA) ikinci büyüme grubu olduğunu ifade ederek, “Bizim bölgeyle ilgili umudumuz var. Sadece iş değil, aynı zamanda insanlar için. Onlar için Türkiye zaten rol modeliydi. Türkiye zaten önemli bir rol oynuyordu, ileride de daha önemli bir rol oynayacak” dedi.
Türkiye hangi bölgedeStara, Türkiye’ye ilişkin tüm uluslararası şirketlerin aynı soruya sahip olduğunu, bunun da Türkiye’nin hangi bölgede yer aldığı konusu olduğunu kaydetti. Stara, bunun MENA bölgesi, Batı Avrupa veya Orta ve Doğu Avrupa olabileceğini belirterek, şöyle konuştu: “İş yönetimi söz konusu olduğunda üç iş kolumuzdan ikisi Türkiye’yi MENA bölgesi içinde değerlendiriyor. Deterjan bölümü istisna. Biz iş yönetimi bakımından Türkiye’yi Orta ve Doğu Avrupa bölgesinin içinde değerlendiriyoruz.”
350 milyon EuroGeçen yıl Türkiye’de 350 milyon
Euro’luk satış gerçekleştirdiklerini vurgulayan Stara, şunları söyledi: “Deterjan ve yapıştırıcılar aşağı yukarı satışın yüzde 90’ını oluşturdu, kalan kozmetik işinden geldi. Türkiye’de üç fabrikamız var. Birisi Ankara’daki yeni deterjan fabrikamız, iki de yapıştırıcı ürün fabrikamız var.”
Pazar yeterince büyük
Ankara’da iki yıl önce kurdukları deterjan fabrikasından Türkiye dışındaki ülkelere satış gerçekleştirip gerçekleştirmedikleri sorusuna ise Stara şu yanıtı verdi: “Deterjanda ulaşım giderleri çok önem taşıyor. Türkiye’deki fabrikamızdan da sadece Türk pazarına ürün satıyoruz, zaten Türkiye yeterince büyük bir pazar. Ülke de yeterince büyük.”
Büyüme ama kârlı büyümeTürkiye’deki deterjan pazarının çok agresif ve rekabetçi olduğunu vurgulayan Stara, şunları dile getirdi: “Türkiye pazarında üçüncüyüz. Türkiye’nin de içinde olduğu Orta ve Doğu Avrupa bölgesinde ise biz ikinciyiz, Procter birinci. Türkiye’de kârlı bir büyüme istiyoruz. Mevcut durumda büyüme söz konusu olduğunda çok memnunum, ancak fiyat seviyeleri ve rekabet ile promosyon alanındaki zorluklara gelince o kadar memnun değilim. Tabii ki Türkiye büyük ve büyümekte olan ülkeler arasında. Orta ve Doğu Avrupa’da hacim ve büyüme söz konusu olduğunda iki favori var: Rusya ve Türkiye. Ukrayna ve Polonya bunları takip ediyor.”
Küçük markalar satın alabiliriz ama masada henüz bir şey yokFRIEDRICH Stara, grup olarak satın alma yerine organik büyüme stratejisine ağırlık verdiklerini kaydederken, “Türkiye’de herhangi bir satın alma şu anda mantıklı gözükmüyor. Zaten yeterince güçlü bir durumdayız. Belki küçük markalar olabilir ama masada henüz bir şey yok. Bizim stratejimiz organik büyüme üzerine kurulu, yani kendi başımıza büyümek istiyoruz” dedi.
Hammadde maliyeti arttı fiyatlarımız artabilirHENKEL Çamaşır ve Ev Bakım Ürünleri Global Başkan Yardımcısı Friedrich Stara, “Hammadde fiyatlarında yaşanan artış devam ederse, Türkiye’deki üretimi nasıl etkiler?” sorumuzu şöyle yanıtladı: “Daha pahalı hammadde aldığınızda, üretim giderleriniz de artıyor. Eğer 2011’de hammadde fiyatlarındaki artış, maliyet kısıcı tedbirlerimizle karşılayamayacğız ölçüde yüksek olursa, o zaman fiyat artışı için mücadele vermek zorunda kalırız. Bu çok zor bir görev ama bizim rakiplerimiz de aynı ortamda mücadele veriyor. Onlar da baskı altında. Bunun ilk uygulamalarına bazı ülkelerde başladık. Türkiye’de de maliyetler konusundaki ödevimizi yaptıktan sonra fiyat artırımı dışında başka seçeneğimiz kalmayabilir.”
Bulaşık makinesi kullanımında Fransa ve İtalya’dan öndesinizFRIEDRICH Stara, bir pazarla ilgili karar vermeden önce bazı detayları incelemenin önemli olduğunu anlatırken, şu ilginç örneği verdi: “Türkiye birçok bakımdan çok büyüleyici. Örneğin hanehalkının otomatik bulaşık makinesi satın alma eğilimi. Orta ve Doğu Avrupa’da hane halkının otomatik bulaşık makinesi kullanma oranı nispeten daha düşük. Bunun bir istisnası var, o da Türkiye. Türkiye’de çok çok yüksek, yaklaşık yüzde 50 düzeyinde. Bu, Fransa ve İtalya gibi ülkelerin seviyesinde, hatta daha yukarısında. Bunu da şu nedenle anlattım: Otomatik bulaşık makinelerinde kullanılan Pril bizim gelecek büyümemizdeki ana sütunlardan biri olacak. Hem Türkiye’de, hem genel anlamda.”