Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin önemli ticaret ortaklarından İran, ambargonun kalkmasıyla oyuna geri döndü. Bugün genç nüfusu ve yatırım fırsatlarıyla Türk iş dünyasının hedefindeki İran pazarı, 7 Kasım’da başlayacak ‘Brand Week Istanbul’da da konuşulacak. Katılımcılara İran hakkında Dnaunion CEO’su Nasser Pashapour Nikoo bilgi verecek. İran’da ve Ortadoğu’da pazarlama hizmetleri ve pazar araştırmaları yaptıklarını anlatan Nasser Pashapour Nikoo, “İran halkının ciddi tüketim alışkanlığı var, İran genç nüfusa sahip varlıklı bir ülke ve kullanmaya, tüketmeye ve denemeye meraklı. Bu sebeple İran tüm uluslararası markalar için çok çekici. Şunu da ekleyebilirim ki, hükümet politikaları İran’a yatırım yapacak firmaların lehine işliyor” dedi.
İKİ YÖNLÜ BAKMALI
İran’a uluslararası yaptırımların kalkması ile farklı sektörler için umut doğduğunu anlatan Nasser Pashapour Nikoo, şöyle konuştu: “Gelecekle ilgili planlar yapılmaya başlandı. Bugün, gelecekle ilgili beklentilerimizin ve kurduğumuz hayallerin sadece bir kaçı ile yüz yüzeyiz. Ama şunu belirtmeliyim ki, gelecek umut vaat ediyor. Çünkü ambargonun kalkması ile ülke ekonomisinde çok kısa bir sürede yüzde 4.5 büyüme görüldü. Hükümet enflasyonu kontrol altına alarak tek basamaklı para birimi için somut adımlar attı. İran’da bir yatırımcı bu fırsat ortamında mutlaka iki yönlü düşünmeli. Kalite olarak uluslararası standartta olmalı, fiyat olarak da İran’da üretilen yerli ürünlerle rekabet edebilmeli. Bu rekabetçi ortama, bir de profesyonel insan kaynağı eksiği, para birimi sorunu ve kanunlardaki çelişkilerden kaynaklanan sorunlar eklenince İran gerçekten zor bir pazar. Fakat ilk baştaki bu izlenimin sizi yıldırmasına izin vermeyin, İran yüksek potansiyel barındıran bir pazar ve yabancı yatırımcılar için sorunların kısa sürede giderilmesine çalışılıyor.”
İran’da öncelikli sektörler hakkında da bilgi veren Nasser Pashapour Nikoo, “Petrokimya endüstrisi, enerji, madencilik, ilaç, gıda ve ulaştırma bu pazarın en önemli ve öncelikli sektörleri arasında. Bu uzun liste arasında, hükümetin yatırım politikaları gereği, İran’da üretim yapan yatırımcılar, üretimin yüzde 30’unu ihraç ederlerse kendilerine öncelik tanınacak. Tabii ki İran pazarına sadece reel sektör olarak bakmayalım. Hizmet sektörü de İran’ın ciddi ihtiyaçları arasında. Nüfusun yüzde 71’i kentli ve erkekler kadar kadınlar da çalışıyor. Bu nedenle özellikle kentli nüfusun perakende için ciddi bir tüketim talebi olduğunu söyleyebilirim” dedi. Fırsatların yanında İran’da yabancı yatırımcıların yaşayacağı bazı zorluklar da olduğunu belirten Nasser Pashapour Nikoo, “İran’da girişimci olmanın zorlukları da var. Büyük şehirlerdeki yüksek arazi fiyatları, tedarikçi, ulaştırma ve lojistik hizmetlerinin kısıtlı olması, İran pazarına yönelik hedefleri olanların mutlaka göz önünde bulundurması ve çözmesi gereken zorluklar” diye konuştu.
YATIRIMI DA DÜŞÜNÜN
İki ülke arasındaki ilişkileri de değerlendiren Nasser Pashapour Nikoo, şöyle konuştu: “Bence Türkiye ve İran kültürel ve coğrafi ortaklıklar göz önünde bulundurulduğunda, işbirliği potansiyeli çok yüksek iki komşu ülke. Yatırımcılar, girişimciler ambargonun kalkması ile değişen politikaları iyi takip etmeliler. Türk iş dünyası, İran’ı sadece ürün satabilecekleri değil, bu topraklara yatırım yapabilecekleri uzun vadeli bir iş ortağı olarak görürlerse Avrupalı ve Asyalı rakiplerine karşı ciddi bir avantaj kazanır ve bu maçı alırlar. Şu anda İran’daki mevcut başarılı Türk şirketleri de bunun en iyi ispatı.”