Güncelleme Tarihi:
ATLANTİK Konseyi İstanbul Zirvesi 2017, devlet adamları ile uluslararası enerji şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin katılımıyla başladı. Zirveye video konferans ile katılan ABD Enerji Bakanı Rick Perry, gelecek yılların uluslararası topluluk ve özel şirketlerin yeniden sağlam ve verimli ekonomiye geçiş ve çevresel sürdürülebilirlik açısından bir fırsat olacağını belirterek, “Biz Türkiye’yi bölge için önemli bir enerji ticaret merkezi olarak görmeye devam edeceğiz. Yakın çalışmaya devam edeceğiz çünkü müreffeh bir gelecek için ortak hedeflerimiz var” dedi.
İYİ TİCARET ORTAĞIYIZ
Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi’nin, Türkiye’nin ve bölgesel konuların altını çizmek için harika bir fırsat olduğunu söyleyen Perry, geleneksel enerji kaynakları petrol, kömür ve gazın gelecekte de kendilerine gerekli olacağından şüphe duymadıklarını dile getirdi. Perry, “Aynı zamanda yenilenebilir kaynaklar, ABD’nin enerji karmasında artan bir rol oynamaya devam edecek. Trump hükümeti için inovasyon en önemli öncelik. Önemli adımlar atacağız ve böylece enerji güvenliği sadece ABD için değil, dost ve müttefiklerimiz için de garantilenecek” şeklinde konuştu. Yenilenebilir enerji konusunda yeni pazarların açıldığını söyleyen Perry, “Ekonomi büyüyor, enerji ihtiyacı çok belirgin. ABD’nin ucuz ve evrensel enerjiye erişim konusunda bir taahhüdü var. Bu nedenle her türlü enerji kaynağını geliştirmeye niyetliyiz. Ayrıca, ABD, Türkiye ile birçok alanda işbirliği yapmaktan gurur duyuyor. İyi ticaret ortağıyız, NATO müttefiğiyiz ve daha da önemlisi dostuz. Önümüzdeki yıllarda eminim ki enerji sektöründe ilişkilerimizi daha da geliştirebiliriz” ifadelerini kullandı.
İHTİYACIMIZ VAR
ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass da, “ABD Türkiye’nin başarılı olmasını istiyor. Türkiye’nin güçlü olması, huzurlu olması, barışçıl olması, müreffeh ve demokratik olması çok açık bir şekilde bizim ulusal çıkarımıza” dedi. Bass, son zirvenin 18 ay önce yine İstanbul’da yapıldığını söyleyerek bu süreçte gerek ABD, Avrupa ve Türkiye’de gerekse ilişkilerde bu süreçte çok değişiklik olduğunu söyledi. Bass, özellikle medyada sıklıkla gündeme gelen bu durumun herkesin birbirine ihtiyacı olduğu gerçeğini ortaya koyduğunu belirtti. Bass, “Bir arada çalışabildiğimiz zaman hepimiz daha kuvvetliyiz. Ancak o zaman aynı yöne gider ve bu üç bölgedeki zorluklarla baş edebiliriz” şeklinde konuştu. Bass sözlerine şöyle devam etti: “Biraz farklılıklarımız var tabii. Bunlarla nasıl başa çıktığımız ve üzerinde çalıştığımız hedeflerin yakın olduğunu anlamak, aynı yönde ilerlemek, Türk dostlarımızın gelecekteki Türkiye için kendi vizyonlarını gerçekleştirmeleri açısından başarılı olmasına yardımcı olmak, diplomaside yaptığımız şeyin çok önemli bir parçası.”
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DA KONUŞACAK
BUGÜN Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da konuşacağı zirvenin başlığı, “Çalkantılı Bölgede Transatlantik Uzlaşmayı Güçlendirmek”. Bu yıl sekizincisi düzenlenen Atlantik Konseyi’nin kapsamında, dünyada ekonomi, enerji, yatırım ve dış politika konularında açık oturumlar, yuvarlak masa toplantıları, özel oturumlar düzenleniyor. 45 ülkeden temsilcilerin katıldığı zirvede İngiliz petrol şirketi BP, Dana Gas, İsrail merkezli Delek Drilling, ABD’li Noble Energy ve Cheniere, Ukraynalı Naftogaz ve Hollanda merkezli EWT gibi uluslararası enerji şirketlerinin üst düzey yöneticileri yer aldı.
SONUNDA BİZİM OLACAK
ULAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, zirvede gazetecilerin sorularını yanıtlarken köprüler ve geçiş fiyatlarına ilişkin, “Kimse gelip 8-10 milyar dolar para yatırıp günün sonunda bunu size bedava bırakmaz. Elbette ki geçişten kaynaklı bir ücret toplayacak, aradaki farkı biz vereceğiz ama işletme dönemi sonunda da bütün bu projeler bizim olacak. Bunları işletip ayrıca gelir elde edeceğiz. Yap-işlet-devret’in ruhunda bu var. Lütfen bunu alıp başka köprülerle kıyaslamasınlar. Bu parayı ödeyeceğiz ancak süre içinde geçiş sayıları artacaktır. Çünkü bu projeler, etrafında ilave trafik oluşturuyor. Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim’de de geçiş sayıları artıyor. Biz bu projelerin işletmelerinden günün sonunda gelir elde edeceğiz. Lütfen insanlar bunu unutmasın” dedi.
İSRAİL GAZI 2-3 YILA GELEBİLİR
İSRAİL Enerji, Altyapı ve Su Kaynakları Bakanlığı Genel Direktörü Shaul Meridor, Türkiye’ye boru hattının ülkesi için uygun bir ihracat alanı olduğunu belirterek, “İki veya üç senede İsrail gazı Türkiye’de olabilir” dedi. Türkiye rotası, doğu rotası ve Mısır’daki LNG terminallerinin İsrail’in değerlendirdiği üç seçenek arasında yer aldığını vurgulayan Meridor, “İsrail bugün 3 seçenekten ikisine doğalgaz verebilecek imkanda ve daha da keşfedilmemiş gazımız var” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Alparslan Bayraktar da Türkiye’nin gaz kontratlarına bakıldığında yeniden bir müzakere noktasında olduğunu söyleyerek, “Yeni gaz kaynakları için yer var ama bu sadece talebin artışıyla ilgili bir durum değil. Kontrat yapılarına bakıldığında Doğu Akdeniz ve Irak gazının Türkiye için bir seçenek olma imkanı var ama bu talepten daha çok rekabetçiliğe bağlı. Burada işin ticari tarafı ve ihtiyaç en önemlisi” dedi.
TÜRKİYE ENERJİDE KAVŞAK KONUMUNDA
ULUSLARARASI Enerji Ajansı İcra Direktörü Fatih Birol, Türkiye’nin petrol, doğalgaz, elektrik ticareti noktalarında kritik bir coğrafyada olduğunu söyleyerek, “Dünyanın doğalgaz ve petrol rezervlerinin yüzde 70’i Türkiye’nin etrafında bulunuyor. Türkiye, Hazar’da doğalgaz kaynaklarına, batıda ciddi bir elektrik ve enerji tüketicisine, doğuda ise gelişen enerji dünyasına kavşak konumunda” dedi. Birol, enerjinin dönüşümünün hız kazandığını belirterek, “Güneş enerjisinin gelişmesi, rüzgarın sisteme dahil olması, yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyetlerinin düşmesi gibi dönüşüme şahit oluyoruz. Bu konuları tartışmak için de İstanbul’dan daha güzel bir yer olamazdı” diye konuştu.