Güncelleme Tarihi:
Türkiye son yıllarda tasarım alanında önemli çalışmalar yapan girişimcilerle ihracatını arttırmaya çalışıyor. Bu alanda çocuk ürünleri de öne çıkıyor. Bir ahşap oyuncak markası olan Mamatoyz da bu markalar arasında yer alıyor. Yaklaşık 4 yıl önce Ayça Koçer, Muzaffer Koçer ve Mert Öztiryaki tarafından kurulan marka bugün 10 ülkeye ahşap oyuncaklar satıyor. Marka aynı zamanda mağaza sayılarını da arttırmak için yeni yatırımlar gerçekleştiriyor. Türkiye’de oyuncak pazarının geliştiğini ve tasarım ile öne çıktığını anlatan Muzaffer Koçer ve Mert Öztiryaki, markanın kuruluşunu ve büyümesini şöyle anlattı:
PAZARA NASIL GİRDİ?
“O dönem Muzaffer ve Ayça’nın çocuk sahibi olması, bu ahşap oyuncak fikrinin ortaya çıkmasında önemli rol oynadı. Çünkü, bebekler için yeteri kadar başarılı, yerli ürün yoktu. Yani, biz malzeme deneyimini, tasarımı, sektör bilgisini bir araya getirerek bu eksikliği gidermek için yola çıktık. Markayı belirlerken, birçok dilde rahat söylenebilen, akılda kalıcı olmasına dikkat ettik. Dünyada oyuncak sektöründe ahşap trendi var.
Tüm ürünlerimizi Hadımköy’de üretiyoruz. Mamatoyz olarak mağaza sayımızı da arttıracağız. 42 Maslak Avm’de ve Emaar Avm’de mağazalarımız var. Aynı zamanda e-bebek’te, Macro Center’larda da varız. Amazon, N11, Hepsiburada.com gibi platformlarda da yer alıyoruz. Oyuncak bebek sektörü Türkiye’de olduğu gibi tüm dünyada da her yıl giderek büyüyen bir sektör. Türkiye’de günde ortalama 1600 çocuğun doğduğunu düşünürsek Türkiye kendi içerisinde çok ciddi bir potansiyele sahip. Ancak, ahşap oyuncak ve bebek ürünleri ne yazık ki yüksek maliyetinden dolayı ülkemizde çok fazla tercih edilemiyor. İthal markalar Türkiye’ye geliyordu ama hem dolar arttı hem de oyuncak sektörüne devlet yüzde 30 ek vergi getirildi.
Türkiye’de el işleri yapan kadınlarla ilgili bir çalışmamız da var. Bunu ticarileştirecek bir organizasyona sokacağız. Bölgesel olarak başlayacağız. Örneğin Kastamonu’da, Safranbolu’da ahşapla ilgili el işi yapanlarla bir araya gelip, ürünlere tasarım katıp, piyasaya sokmak gibi fikirlerimiz var. Çünkü çok değerli ustalarımız var ama ürünlerde katma değer yok. Bu şekilde Türkiye’de yeni iş modelleri oluşturulması lazım.
BİRÇOK TESTTEN GEÇİYOR
Üretime başladıktan kısa süre sonra ihracata başladık. Şu anda 10 ülkeye ihracat yapıyor. İhracat serüveni Avustralya ile başladı. Almanya, Fransa, İspanya, İsrail, Romanya, Bulgaristan, Avusturya, Polonya ve Portekiz’e de ihracat yapmaktayız. Ayrıca Hollanda, Belçika ve Lüksemburg’a ana dağıtıcılık vermiş bulunuyoruz. Bizim hedefimiz ihracat ama Türkiye’de de bu algı artacak. İhracatta lider olmayı hedefliyoruz. Yıl başı ve yaz sonu olmak üzere biz de iki büyük üretim dönemi oluyor. Küçük mağazalar az az olsa bile yine de alıyorlar. Ürünler çok ciddi testlerden geçiyor. Oyuncak devrilirse çocuğa zarar verir mi, zarar derecesi ne olur, boyası, menteşesi uygun mu gibi birçok farklı noktada testlere tabi tutuluyor.
Küçük oyuncaklara girmeyi planlıyoruz çünkü bizim şu ana kadar yaptığımız oyuncaklar altı aydan dört yaşa kadarki periyodu kapsıyordu. 0-6 ay arasına da oyuncak yapmak istiyoruz. Bizim aslında biraz eksik olduğumuz nokta da bu. O dönemde hem oyuncak hem de bebeklerin gelişimi için mama sandalyesi, beşik gibi mobilyalar da üreteceğiz. Eylül ayında Almanya’da KindundJurgen fuarına katılacağız. Bu bebek fuarına ilk defa katılacağız. Oyuncak değil de daha çok bebeklerin gelişimi için yapılan ürünler var. Oraya yönelik ürünler tasarlıyoruz.”
100 YILLIK FİRMALAR VAR
ŞİRKETİN kurucu ortaklarından Ayça Koçer, üretim hakkında şunları söyledi: “Türkiye’de olan oyuncaklar hep ithal. Bakınca farkı göreceksiniz zaten. Bizim oyuncaklarımız çocukları hep fiziksel aktivitelere yönlendiriyor. Bu sektör Türkiye’de çok büyük değil ama yurtdışında çok büyük firmalar var. Sadece ahşap üzerine 100 senelik firmalar var. Daha çok başındayız zaten... Bu işin hikayesi olacak gibi çünkü hiçbir tanesi kopya değil. Ürün adetlerimiz de yüksek. Biz dört ürünle başladık ve her sene kataloğa en az iki ürün ekliyoruz. Amacımız, binlerce ürün üretmek değil, daha çok katma değeri yüksek, özel ürünler üretmek.”
ROMANYA’YA 33 MİLYON EURO’LUK TRAMVAY
ELEKTRİKLİ ticari araçlar ve raylı sistem araçları tasarlayan ve üreten Bozankaya AŞ, Romanya’nın Timişoara kentinde açılan 33 milyon Euro değerindeki 16 araçlık tramvay ihalesini kazandı. İhale kapsamında, Bozankaya ile Timişoara Belediyesi arasında sözleşme imzalandı. İlk teslimatlar 18 ay içinde başlayacak ve sözleşme süresi 48 ayda tamamlanacak. Bozankaya’nın bu kapsamda üreteceği tramvaylar 30 metre uzunluğunda, 5 modüllü ve 170 yolcu kapasiteli olurken, alçak tabanlı tasarım sayesinde yolcu iniş-binişlerinde kolaylık sağlanacak. Bozankaya AŞ kurucusu Murat Bozankaya, yeni bir pazara adım atarak uluslararası varlıklarını büyütmenin gururunu yaşadıklarını söyledi. Çevreye zarar vermeyen, enerji tasarrufu sağlayan, gürültüsüz çalışan ürünleriyle dünyada tercih edilen bir marka olmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren Bozankaya, Timişoara’nın Romanya’da batarya gücüyle çalışabilen tramvaylara sahip ilk kent olacağına dikkati çekti. Bozankaya, inovatif ve çevreci ulaşım sistemleri ürettiklerine işaret ederek, “Firmamızın DNA’sında Ar-Ge var. Türkiye’nin ilk yerli tasarım metro trenlerini de geliştirmekteyiz” ifadesini kullandı. Bozankaya AŞ, daha önce Siemens Mobility ile kurduğu konsorsiyumla Bangkok’ta bir metro ihalesi kazanmış ve Türkiye’nin ilk raylı sistem aracı ihracatını da gerçekleştirmişti.