Hedef ‘0’ emisyon

Güncelleme Tarihi:

Hedef ‘0’ emisyon
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2017 01:04

Avrupa’da yeni nesil kömür santralları, eski santrallara göre çok daha ileri filtreleme teknolojileri ile donatılıyor. Böylece kükürt dioksit salımı neredeyse sıfırlanarak, diğer çevreye zararlı gazların salımında büyük aşama kaydedildi. Türkiye de yeni santrallarda en ileri filtreleme teknolojilerini kullanmayı hedefliyor.

Haberin Devamı

BİR yanda iklim mücadelesi, diğer yanda kesintisiz elektrik ihtiyacı ülkelerin arz güvenliği için kaynakları nasıl kullanacağı sorusunu gündemde tutuyor. Avrupa’da yeni nesil termik santral teknolojileri, kömür santrallarının çevreye olan zararını minimuma indirmeyi amaçlıyor. Avrupa’da, gelişen son filtreleme teknolojileri ile kükürt dioksit salımı neredeyse tamamen bitirilirken, yeni nesil baca teknolojilerine yatırım yapılarak kömürden elektrik üretiliyor. Ayrıca, kömür santrallarının biokütle ile de birlikte çalışması seçeneği mevcut…

2017 ilk yarısı itibari ile 682 kömür santralının faaliyet gösterdiği AB’de, 30 adet yeni santral için de çalışmalar sürüyor. Avrupa’nın kömürden elektrik üretimine bakışını, Kuzeybatı Avrupa’nın enerji limanı olarak adlandırılan Hollanda’daki RWE Eemshaven Elektrik Üretim Tesisi’nin Operasyon Müdürü Marinus Tabak anlattı. Tabak, tesisin rüzgâr, doğalgaz, kömür ve biokütle santrallarından oluşan bir kompleks olarak çalıştığını belirterek, “Rüzgâr olmadığında da elektriğe ihtiyacımız var. Bu yüzden ileri filtreleme teknolojileriyle donatılan termik santralları kurduk. Böylece kükürt dioksit salımını neredeyse sıfırladık, diğer salımlarda da AB kriterlerinin altına inebilmeyi başardık” dedi. 

Haberin Devamı

Eemshaven’ın yüzde 46 verimlilik ile Avrupa’nın en verimli kömür santralı olduğunu söyleyen Tabak, “3 milyar Euro’luk bir yatırım. 800’er megavatlık iki üniteye 1’er milyar Euro harcadık. 1 milyar Euro da filtreleme ve temizleme için kurulan sisteme harcadık. Hiç kükürt dioksit emisyonumuzun olmadığı günler dahi var. Tek sorun karbondioksit emisyonları ama bunun da üzerinde çalışıyoruz. Bu santralda yakıt olarak hem toz kömür hem de biokütle kullanılabiliyor, 2.5 milyon haneye elektrik sağlayabiliyoruz. Karbondioksit yakalama teknolojisi sayesinde elektrostatik olarak filtrelediğimiz külleri, depoluyoruz. Buradan elde edilen küller kamyonlarla taşınarak asfalt yol ve binaların duvar malzemesi yapımında kullanılıyor. Son 20 yılda geliştirilen bu filtreleme teknolojileriyle sülfür dioksit ve diğer gazların salımını da neredeyse sıfıra kadar indirdik.”

Haberin Devamı

GAZA ÇOK BAĞIMLI OLDUK

Hollanda’nın doğalgaz yatakları olmasına rağmen kömüre neden yatırım yaptığı sorusunu ise Tabak, “Gaza çok bağımlı hale geldik ve gaz kaynaklarımız azalıyor. Bu nedenle Rusya’dan ithal etmemiz gerekiyor. Her ne kadar Rusya güvenilir bir tedarikçi de olsa, bir tedarikçiye bağımlı olmak hiçbir zaman iyi değil. Hollanda’da güneşimiz kısıtlı, rüzgârımız bol ama rüzgârın sağladığı elektrik kesintili. Sistemde sağlamlığa ihtiyacınız var, o da bu santral. Bir yandan da Paris’te karbondioksit emisyonlarımızı düşürme sözü verdik. Bu nedenle yeşil enerjiye yatırım yapmayı hiç durdurmamalıyız; fakat fikir olarak güzel de olsa enerji sorununu önümüzdeki yıllarda çözmeye bu yetmiyor” sözleriyle yanıtlıyor.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!