Güncelleme Tarihi:
Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Zincirkıran, AA muhabirine, sektörün durumuna ilişkin değerlendirmede bulundu. Normalleşme süreciyle 1 Haziran'dan itibaren pek çok işletmenin faaliyete geçtiğini ve kamu başta olmak üzere birçok kurumda personelin iş yerlerine döndüğünü anımsatan Zincirkıran, Kovid-19 sürecinde mart ayından bu yana yemek sanayisinin yüzde 80 daraldığını ve yüzde 20 kapasiteyle faaliyetlerini sürdürdüğünü söyledi.
Zincirkıran, yeniden iş yerlerinde çalışmanın yoğunlaşmasıyla sektördeki kapasite kullanımının bu ay yüzde 40'a yükselmesini, gelecek aydan itibaren de bu oranın daha da artmasını öngördüklerini bildirdi. Çok sayıda işletmenin çalışmaya başlamasına rağmen henüz tüm personelin yüzde 100 işe dönüş yapmadığına işaret eden Zincirkıran, "100 kişiden 25'i ofise döndü. Bu oranın 2 ay içinde artmasını bekliyoruz. Bizim sektörümüzün de o zaman tam oturmasını öngörüyoruz. Biz de sektör olarak ancak o zaman önümüzü görmüş olacağız." dedi.
Sektör olarak yaşadıkları sıkıntılara dikkati çeken Zincirkıran, yemek sanayisinde 400 bin civarındaki istihdamın daralmaması için çaba harcadıklarını dile getirdi. Zincirkıran, sektörde beklenen hareketliliğin olmaması halinde 150 bin kişilik istihdam daralması riski bulunduğunu belirterek, "Biz bu konuyu ilgili bakanlığımız olan Tarım ve Orman Bakanlığına da ilettik. İstihdam daralması olmaması için kısa çalışma ödeneği uygulamasının uzatılmasını talep ediyoruz." diye konuştu.
"MALİYETLER ARTTI"
Kovid-19 sürecinde gıda fiyatlarında artışlar olduğunu ve girdi maliyetlerinin yükseldiğini ifade eden Zincirkıran, şunları kaydetti:
"Salgın sürecinde piyasadan çok sayıda ürün çekildi ve özellikle evlerde depolandı. Bu da gıda fiyatlarında artışlara neden oldu. Gıda fiyatları yanında, hijyen uygulamaları için alınan önlemler ve salgın nedeniyle tek kullanımlık malzemelere geçilmesi gibi maliyetler de oluştu. Bu maliyetlerin fiyatlara yansıması gerekiyor. Mart ayındaki maliyetlerle şu an ki maliyetlerimiz aynı değil. Sözleşmelerin de bu kapsamda güncellenmesini bekliyoruz. Sözleşmeler 500 kişilik imzalanmış ancak bu süreçte 100 kişiye düştü. 500 kişiye göre fiyat verilmiş."
Kamuya yemek hizmeti veren firmaların da ihaleyle iş yaptığı için yeni şartlar altında faaliyet göstermekte zorlandığını vurgulayan Zincirkıran, "Bu firmalar, sözleşmede belirtilen sayının altında personel çalıştıramıyor ve teminatları yanacağı için hizmet vermeyi de bırakamıyor. Bir de okullarla iş yapan firmalarımızın yerine öğretmenevleri tercih edilmeye başlandı. Bu nedenle haksız rekabete maruz kalıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.