Güncelleme Tarihi:
Milliyet Gazetesi ve sahibi Aydın Doğan'ın, şahsiyet haklarına saldırıda bulunduğu iddiasıyla DYP lideri Tansu Çiller aleyhine açtığı 500 milyar liralık tazminat davasının dünkü duruşmasında, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı'ndan gelen belge ile Çiller'in geçen Mayıs ayında Sultanahmet mitinginde ortaya attığı teşvik kredileriyle ilgili iddiaların gerçek dışı olduğu ortaya çıktı.
RAKAMLAR DOĞRU DEĞİL
Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez imzalı belgede, Aydın Doğan'ın sahibi olduğu Milliyet Grubu'na ödenen teşvik miktarının iddia edildiği gibi 573 milyar değil, 1983-1997 tarihleri arasında olmak üzere toplam 167 milyar 245 milyon 766 lira olduğu belirtildi. İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen dünkü duruşmaya Milliyet Gazetesi avukatları Prof.Dr. Köksal Bayraktar, Şehnaz Yüzer ile davalı Tansu Çiller'in avukatı Bülent Acar katıldı. Duruşmada Milliyet Grubu'na nakit sağlanan teşvik kredileri ile ilgili olarak Hazine Müsteşarlığı'na yazılan yazıya verilen cevap okundu. Hazine Müsteşarı Mafi Eğilmez'in imzasını taşıyan yazıda 27 Ekim 1983'ten 11 Eylül 1997 tarihine kadar Aydın Doğan'ın sahibi bulunduğu Milliyet Grubu'na toplam 167 milyar 245 milyon 766 lira teşvik ödendiği kaydedildi. Yazı üzerine söz alan davacı avukatı Prof. Dr. Köksal Bayraktar, verilen teşviklerin işyeri, şahıs ve firmalara verilenlerden farklılık taşımadığını, herhangi bir ayrıcalığın sözkonusu olmadığını ifade etti. Duruşmada ayrıca Tansu Çiller'in avukatları tarafından gönderilen dilekçeye karşılık davacı avukatlarının hazırladığı dilekçe mahkemeye sunuldu. Sunulan dilekçede davalıların yaptığı gibi yargılamanın promosyon, teşvik, tekel-kartel gibi karalama amaçlı yayın olarak 4 olguya dayandırılmasının yanlış olduğu belirtildi. Dilekçede, Çiller'in avukatlarının öne sürdüğü bu 4 konuyla ilgili delillerin toplanma zorunluluğunun bulunmadığı vurgulanarak şöyle denildi:
ŞAHSİYET HAKKI İHLALİ
‘‘Davanın esas konusu dönemin Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'in haksız, hukuka aykırı, hukuku çarpıtarak, Türkiye'deki teşvik uygulamalarının gerçek niteliğini tam olarak ortaya koymadan hatalı terimlerle sarfettiği sözlerdir. Bu sözleri eleştiri veya savunma olarak niteleyebilmek mümkün değildir. İlgili kişinin kamuoyu önünde söylemiş olduğu bu sözler tamamen müvekkillerimizin şahsiyet haklarını ihlal edici niteliktedir.’’