<b>Merve YENAL </b>
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 27, 2002 16:31
O hayal ederken arkadaşları dalga geçiyordu. Hayallerini gerçekleştirdiğinde ise herkesin ağzı açık kaldı. Üniversitedeki iki arkadaşıyla birlikte kurduğu pazar araştırma şirketi Büro PARS'ı kısa süre sonra reklam ajansına dönüştürdü. Bununla kalmadı, dünya devi McCann'e ortak oldu, daha sonra şirketin tamamını ona sattı. McCann-Erickson'un Türkiye Başkanı Pınar Kılıç birçok dernekte kurucu, başkan veya üye olarak görev yaptı. Son olarak da Uluslararası Reklamcılık Derneği'nin (IAA) Dünya Genel Sekreterliği'ne getirildi.
Pınar Kılıç'ın o kadar çok titri var ki onu tam olarak tanıtmak için uzun bir liste yapmak gerekirdi. En kısa haliyle, dünyanın en büyük iletişim ağı McCann-Erickson'un Türkiye Başkanı ve Uluslararası Reklamcılık Derneği IAA'nın çiçeği burnunda Dünya Genel Sekreteri diyebiliriz. Kılıç'ın kariyer öyküsü daha çok bir Holywood filmini andırıyor. 'Bu kadar da olmaz' dedirtecek cinsten. Özellikle genç girişimcilerin hayallerini ateşleyeceğe benziyor.
Kılıç doğma büyüme İstanbullu. 1942 yılında Sultanahmet Camii'nin yanında bulunan 40 odalı, konak gibi bir evde doğmuş. Caminin avlusu onun ve arkadaşlarının oyun alanı olmuş. Daha sonra aile Cağaloğlu'na taşınmış. Sonradan Milliyet Gazetesi binası olan Yeni Nesil İlkokulu'nu bitirmiş. Ortaokul ve liseyi Avusturya Lisesi'nde okumuş. 13 kişilik 'mini' bir sınıfta okuduğu okuluna büyük bir bağlılığı var. Bunu Avusturya Liseliler Vakfı'nın Mütevelli Heyeti'nde kuruculuk yaparak da göstermiş. Halen vakfın yönetim kurulu üyesi.
İTE KAKA MÜHENDİSLİK
Son sınıftayken okullarına o zamanki Robert Kolej'den (bugünkü Boğaziçi Üniversitesi) bir temsilci gelerek üniversiteyi tanıtmış. Bunun üzerine aklına bu üniversiteye girmeyi koymuş. 1962'de Robert Kolej'in Elektronik Mühendisliği bölümünü kazanmış. Sosyal ve girişimci yönü ağır basan Kılıç mühendisliği hiç sevmese de bir süre 'ite kaka' devam etmiş. İkinci yıl bakmış olacak gibi değil, dekanla konuşarak İş İdaresi (bugünkü İşletme) bölümüne geçiş yapmış. Böylece bugünkü kariyerine doğru giden ilk adımı atmış.
Mühendislik bölümündeki performansının tam tersine bu bölümü çok sevmiş ve büyük başarı göstermiş. Yine aynı üniversitede pazarlama üzerine yüksek lisans yapmaya başlamış. Öğrendiklerini uygulayacak fırsatı da çok kısa sürede yakalamış, daha doğrusu kendi yaratmış. 1968'de iki sınıf arkadaşıyla birlikte kendi şirketlerini kurmaya karar vermişler. Büro PARS adlı piyasa araştırma şirketini kurmuşlar. Üç genç girişimcinin biner liralarını ve tüm hayallerini ortaya koyarak kurdukları şirket kısa zaman sonra inanılması güç bir başarı elde etmiş.
Önceleri, ortaklardan birinin babasının Tahtakale'deki yazıhanesinin bir kısmını ofis olarak kullanmışlar. Arçelik, Efes Pilsen, Good Year, Coca Cola gibi büyük şirketler için pazar araştırması yapmaya başlamışlar. Kalitatif araştırma ve tek taraflı ayna kullanılan grup tartışmaları yöntemini ilk uygulayan olmuşlar. O dönemde reklam ajanslarıyla da temasa geçmişler:
‘‘Reklam ajanslarına danışmanlık yapıyorduk. Gördük ki reklam ajanslarının içi bomboş. Bu alanda pazar araştırmasına göre neredeyse 10 kat daha iyi para vardı. Reklama girmeye karar verdik. Girerken de bir farklılık yaratalım dedik.‘‘
Yarattıkları farklılık o zamanlar arkadaşlarını çok güldürmüş. Çünkü onlara göre 20'li yaşlardaki üniversite öğrencileri 'boylarından büyük' bir işe kalkışmışlar. Üç kafadar yabancı sermayenin Türkiye'ye yeni yeni gelmeye başladığı o yıllarda yabancı bir şirketle ortak olmaya karar vermişler.
KÜTÜPHANE YARDIMI
Kılıç üniversitenin kütüphanesine giderek 'Türkiye'de en çok müşterisi olan uluslararası reklam ajansı hangisi' diye araştırmaya başlamış. McCann-Erickson Worldwide'ı bulmuş ve şirkete bir mektup yazmış. Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelmiş:
‘‘Orta Doğu'nun petrol zengini olduğu o yıllarda McCann oralarda ofisler açıyordu. İstanbul'a geldiler. Onlarla görüşmeye gittiğimizde 'deli bunlar' diye düşünmüşler. Elimizde ne para, ne eleman ne de müşteri vardı. Ama dünyanın en büyük iletişim şirketine 'gelin ortak olalım' diyorduk. Çok detaylı, beş yıllık fizibilite raporu hazırlamıştık. Böylece cirodan belli bir oran ödemek üzere anlaştık.‘‘
Bu şekilde 1973'te Türkiye'deki ilk yabancı reklam ajansı olan PARS McCann-Erickson'ın hikayesi başlamış. Şirket Tahtakale'den Osmanbey'e taşınmış. Coca Cola, Has Meyva suları, Penaten Çocuk Bakım Serisi ve Turyağ ilk müşterileri olmuş.
80'li yıllarda yasalar şirket satışlarına izin vermiş. Bunun üzerine McCann-Erickson şirketin yüzde 51'ini satın almış. 1992'de ise şirketin tümü ana firmaya satılmış. Bunun üzerine Kılıç şirkette profesyonel olarak çalışmaya başlamış. Bu dönemde şirketin Orta Asya ayağını kurmak üzere görevlendirilmiş. Kazakistan, Gürcistan ve Azarbeycan'da yeni ofisler açmış.
HIZLI BÜYÜME
Şirket ana firmaya satıldıktan sonra sürekli büyümeye ve uzmanlık alanını genişletmeye başlamış. 1992'de bünyesine Universal McCann adı altındaki medya şirketini katmış. 2000'lere gelirken MRM (McCannRelationshipMarketing) adlı doğrudan ve birebir pazarlama şirketini kurmuşlar. Daha sonra etkinlik pazarlama üzerine iki şirket satın alarak Momentum İstanbul adı altında faaliyete geçirmişler. Bütün şirketler McCann Erickson Worldgroup'un idaresi altında bulunuyor. Kılıç, McCann Erickson Worldgroup'un Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su. Şirket bünyesinde şu an PARS McCann-Erickson ve Link McCann Erickson olmak üzere iki reklam ajansı, Levent ve Nişantaşı'nda iki adet Universal McCann Medya Satın Alma ve Planlama ajansı, MRM Doğrudan ve Birebir Pazarlama Ajansı ve Momentum etkinlik pazarlama ajansı bulunuyor.
Son 10 yıldan bu yana hafta sonları hariç her gün yoğun bir tempoda çalışan Kılıç'ın kafasındaki fikirler henüz sona ermiş değil. İletişim üzerine uzmanlaşmış üç yeni şirket daha kurmak istiyor. Emeklilik sonrası hayali ise bambaşka bir dünyaya ait. Klasik müziği çok sevdiği için ilerde bir orkestrayı idare etmek istiyor.
IAA’NIN İKİ NUMARALI İSMİ
Pınar Kılıç, 1986'da IAA'nın (Uluslararası Reklamcılık Derneği) yönetim kuruluna seçilmiş. IAA dünyada beş bine yakın üyesi olan, 95 ülkede faaliyet gösteren Birleşmiş Milletler'e bağlı, reklamveren, reklam ajansı ve medyanın bir arada bulunduğu yegane kuruluş. Kılıç, 1998'de IAA Avrupa Başkanı olmuş. O yıl üstün başarısından ötürü IAA Nişanı almış. Avrupa Birliği ülkeleri, birlik dışından bir ülke tarafından yönetilmekten önce rahatsızlık duymuş. Fakat daha sonra Kılıç'ın başarılı yönetimine şapka çıkarmışlar. Geçtiğimiz mayısta IAA Dünya Genel Sekreterliğine atanarak kurumun başkandan sonra gelen iki numaralı kişisi olmuş. Haftada bir gününü bu göreve ayırıyor:
‘‘Genel sekreter olarak sorumluluğum yazışmaların hepsini gözden geçirmek ve IAA'in kuruluş felsefesine uygun davranılmasını sağlamak. Yani reklamla ilişkili yasakları önlemek, iletişim özgürlüğünü sağlamak, reklamın kötü yönde kullanılmasını engellemek ve öz denetim konularının doğru gidip gitmediğini kontrol etmek.‘‘
Sıfırdan başladı
Pınar Kılıç öğrencilik zamanında büyük cesaret göstererek sıfırdan bir şirket kurduklarını söylüyor: ‘‘Ben ve diğer arkadaşlarım babalarımızdan biner lira alarak şirketimizi kurduk. Parayı o kadar zor kazanıyorduk ki ortağım karşı yakaya geçip para harcamamak için bazı geceler bizde kalırdı. Ama kendimize güveniyorduk. Ben yaratıcı düşünceye inanıyorum. Yalnızca reklamcılar değil, finans üzerine çalışanlar bile yaratıcı olabilir. Üniversitede tanıştığım eşim de bana her zaman destek oldu. Kendisi mühendis. İstanbul’daki iki köprünün yapımında kontrol mühendisi olarak çalıştıktan sonra emekli oldu.’