Güncelleme Tarihi:
Çelikten 200 kat daha mukavemetli, bakırdan yüzlerce kat daha iletken olan grafenin ilk seri üretim tesisi Ankara'da açıldı. CNN TÜRK muhabirimi Arda Erdoğan ve kameraman Melih Baytürk, o tesise girdi, grafenin üretim sürecini yerinde inceledi.
Savunma sanayinden otomotive, yüksek kapasiteli batarya üretiminden havacılık teknolojilerine kadar bir çok alanda kullanılan bu hammadde hafif ve kuvvetli yapısıyla dikkatleri üzerine çekiyor.
Karbonun özel bir formu olan grafen bu özelliklerinin yanında esnek de bir ürün, elektrik iletkenliği ve ısı iletkenliği de en yüksek malzeme. Hepsi bir araya gelince savunma sanayinden başlayarak havacılık ve elektronik endüstrisi dahil birçok sektörün gözdesi haline geliyor.
Türkiye’deki ilk grafen seri üretim tesisi ise geçtiğimiz günlerde Ankara’da açıldı.
10 ÜLKEDEN BİRİYİZ
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, açılışı yapılan Grafen Seri Üretim Tesisi ile Türkiye'nin grafeni seri üretebilen 10 ülkeden biri konumuna geldiğini söyledi.
Varank, İvedik OSB'de, Nanografi firmasının Grafen Seri Üretim Tesisi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, fiziksel, kimyasal ve mekanik özellikleriyle büyük yankı uyandıran grafenin, insanlık tarihinin en büyük malzeme buluşlarından biri kabul edildiğini belirtti.
Çelikten 200 kat daha mukavemetli, bakırdan yüzlerce kat daha iletken, esnek ve hafif bir malzeme olan grafenin sanayinin birçok alanında kullanıldığını aktaran Varank, grafenin, tek atom kalınlığında 2 boyutlu bir nanomalzeme olarak nanoteknolojinin en kritik bileşenlerinden biri olarak gösterildiğini dile getirdi.
Varank, bu ürün sayesinde yapılabileceklere değinerek, "Grafen sayesinde daha uzun ömürlü malzemeler, ultra hızlı şarj edilebilen bataryalar, daha hızlı ve hafif uçaklar, vücuttaki nöronlara bağlanabilen biyonik cihazlar üretilebilecek, korozyon, ısınma ve iletim sorunlarına da çözümler getirilebilecek." ifadelerini kullandı.
"TESİSTE YURT DIŞINA BAĞIMLILIK BULUNMUYOR"
Grafenin üretiminin kolay olmadığına dikkati çeken Varank, Grafen Konseyi'nin yayımladığı "2020 Grafen Araştırma Raporu"na göre, sektörün karşılaştığı sorunların başında maliyet, seri üretim kabiliyeti, standart ve sertifikasyon problemlerinin geldiğini aktardı.
Varank, çevreci bir model oluşturulması, uygun üretim ve maliyet yönetimine sahip olunmasının da zorluklar arasında yer aldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Bu zorluklar nedeniyle grafen, dünyada en çok Ar-Ge yatırımı yapılan ürünlerden birisi. Nanografi firmamız, bu olağanüstü malzemenin hem özgün bir yöntemle hem de standartlara uygun bir şekilde seri üretimini gerçekleştirdi. Bugün açılışını yaptığımız yatırımla Türkiye, grafeni seri üretebilen 10 ülkeden biri konumuna geliyor. Çevre dostu yöntemlerle, düşük maliyetli ve endüstriyel boyutta üretim yapacak bu tesis, kapasitesiyle dünyanın en önemli grafen üretim merkezlerinden biri olacak."
Nanografi firmasının bu tesiste, üretim cihazları ve teknolojisi anlamında yurt dışına bağımlılığı bulunmadığını vurgulayan Varank, "Yabancı bir şirketin üretim lisansına bağlı olmadan, kendi kaynaklarımızla grafeni üretebiliyor olmamız, ülkemiz adına gurur verici. Firmamızın Ar-Ge çalışmaları ve yatırımlarla edindiği yetkinlik ülke sınırlarımızı da aştı. Dünyanın en iyi üniversite ve araştırma merkezleriyle iş birliklerine, küresel şirketlerle tedarik sözleşmelerine ve ihracata dönüştü. Öyle ki bu tesis ürettiği grafen destekli endüstriyel ürünleri şimdiden 80'den fazla ülkeye ihraç ediyor." diye konuştu.
"GRAFENİN DAHA PEK ÇOK ALANDA KULLANILMASINI BEKLİYORUZ"
TÜBİTAK aracılığıyla, Sanayi Ar-Ge ve KOBİ Ar-Ge destekleme programları kapsamında ileri malzeme ve nanoteknolojiyle ilgili projelere 2 milyon liraya kadar destek verdiklerini ifade eden Varank, TÜBİTAK'ın bu programı kapsamında 2002'den bugüne sadece bu alanda 645 projeye 440 milyon lira kaynak aktardıklarını kaydetti.
Varank, TÜBİTAK'ın yürüttüğü Avrupa Birliği Ufuk 2020 Programı kapsamında grafen ve ileri teknoloji malzemeleri alanında 22 projeye AB ile birlikte yaklaşık 7 milyon avro destek sağladıklarını dile getirdi.
Gelecek dönemde grafenin daha pek çok alanda kullanılmasını, daha fazla ticarileşmesini beklediklerinin altını çizen Varank, "Kullanım arttıkça, ürün standardı faaliyetleri ve grafen üreticilerinin lisanslanması hususları daha da önem arz edecek. Hem Ar-Ge aşamasında hem de ticarileşme aşamasında uyguladığımız destek mekanizmalarıyla siz girişimcilerimizin her zaman yanında olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
"BÖLGENİN EN BÜYÜK HACİMLİ NANOTEKNOLOJİ YATIRIMI"
Nanografi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ahlatçı da Grafen Seri Üretim Tesisi'nin Türkiye'nin ilk, bölgenin ise en büyük hacimli nanoteknoloji yatırımı olacağını söyledi.
Bu yatırımla yıllık grafen üretimlerinin 100 tonun üzerine çıkacağını vurgulayan Ahlatçı, "Kurduğumuz üretim hattı dünya genelinde grafen üretiminin zorluklarının çözüldüğü, standart kaliteyle kullanıcı dostu bir modele sahiptir. Bunu ihtiyaç halinde hızlı şekilde çok daha büyük hacimlere göre ulaşılabilir şekilde tasarladık." dedi.
Ahlatçı, 2019'da Ulusal Bor Enstitüsü ile grafen ve bor katkılı ülkenin ilk özgün lityum iyon batarya Ar-Ge projelerini başlattıklarına dikkati çekerek, çok güzel sonuçlar aldıklarını ve bunu yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacaklarını duyurdu.