Havacılık sektöründe yeni merkez: İzmir

Güncelleme Tarihi:

Havacılık sektöründe yeni merkez: İzmir
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2008 11:28

İzmir'e yatırım yapan küresel havacılık sektörü şirketlerinin kapasitelerini artırdığı, bu sektörde istihdam edilen işçi sayısının 2009 yılında bini geçeceği belirtildi.

İşçilik maliyetleri ve üretim kalitesi nedeniyle küresel firmaların üretim bölgesi olmaya başlayan İzmir'de kapasite, üretim ve cirolar hızla artıyor.

Serbest bölgede 2001 yılında ilk havacılık sanayi yatırımını yapan Fransız devi FTB Lisi, uçak motorları için yaptığı bağlantı elemanı üretiminde Türkiye'de elde edilen başarı nedeniyle kapasite artırma kararı aldı.

Lisi Aerospace Yönetim Kurulu Başkanı Jean-Louis Colders, şirketin 2008 sonu itibarıyla cirosunun 400 milyon avro civarında gerçekleşmesini beklediklerini, bu sonuçta Türkiye fabrikasının da büyük rolünün bulunduğunu belirtti.
2000 yılında gelen taleplerdeki artışa bakarak, üretim kapasitesini artırmaları gerektiğini anladıklarını söyleyen Colders, bu tarihte yatırım için uygun yer arayışına girdiklerini ifade etti.

Fransa ve ABD yerine yatırım için daha rekabetçi bir ülke araştırdıklarını ve en doğru adres olarak Türkiye'yi gördüklerini dile getiren Colders, şunları söyledi:
“Türkiye bizim için bir fırsat olabilirdi. Örnek bir off-set yatırımı olabilir diye düşündük. Türkiye'de bu sektör için çok uygun bir sanayi ağı var. Tüm ham madde, alt tedarik ve insan becerisi burada var. Ayrıca Türkiye, bu konuda dünyanın ikinci en büyük pazarı olan Avrupa'ya çok yakın ve onun bir parçası. AB havacılık piyasasına entegre konumda. Ulaşım imkanları çok müsait. Genel girdileri çok düşük bir ülke değil, ancak iş gücü maliyeti ve ülke istikrarı kararımızda etkili oldu.

Türk insanı beceri ve motivasyon sahibi. Kültürler arasında da örtüşme var. Aramızda her şeyden önce güven var. 2008 yılında üretim kapasitemizi daha da artırıyoruz. 500 çalışanla İzmir, en büyük üretim tesisimiz haline gelecek. Burası, organizasyonumuz için önemini gelecek yıllarda daha da artıracak.”

NATO AVANTAJI

Fokker Elmo B.V Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Adriaan Leyte ise Hollanda merkezli şirketin yeni üretim tesisini, Seattle yerine İzmir'de yapmayı tercih ettiğini belirtti.

Grubun mühendislik çalışmalarının Hollanda'dan yürütüldüğünü, üretimin ABD, Çin ve Türkiye'den yürütüldüğünü ifade eden Leyte, Çin'in ticari uçak projelerine yöneldiğini, Türkiye'nin ise NATO üyesi bir ülke olması nedeniyle askeri uçak projelerinde uzmanlaşacağını ifade etti.

Askeri uçaklar için kullanılan kabloların üretimi için bir merkez araştırırken müşterilerinin kendilerine Türkiye'ye adres gösterdiğini ifade eden Leyte, “Türkiye, vasıflı iş gücü ve NATO ortağı olması nedeniyle çok avantajlı konumdaydı. Bir yıl gibi kısa bir sürede 12 milyon dolarlık bir yatırımla 350 kişinin istihdam edileceği tesis oluşturduk. 5 yıl içinde 500 çalışana çıkarmayı planlıyoruz. Çok yakın bir dönemde Türk havacılık ve uzay sanayinin entegre bir üyesi haline geleceğiz” dedi.

Leyte, Türkiye'nin de dahil olduğu F 35 savaş uçağı projesi için yenilikçi bir kablo tasarımı geliştirdiklerini de belirterek, yapılacak üretimin tüm endüstriye örnek oluşturacağını kaydetti.

OFF-SET YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Pfalz-Flugzeugwerge (PFW) Türkiye Havacılık şirketi Genel Müdürü Jürgen Viehrig ise Airbus'ın off-set yükümlülüklerinin karşılanması anlaşması kapsamında, küçük bir kapasiteyle başladıkları üretimin hızla büyüdüğünü belirtti.

Yedek yakıt tankı üretimiyle başladıkları üretimin Airbus'un boru parçalarıyla genişlediğini ve son olarak Boeing'e de parça üretmeye başladıklarını belirten Viehrig, “Yeni taleplerle üretimimizi 3 kat artırmamız gerekecek. Önümüzdeki dönemde 18 personel daha alacağız. Askeri uçaklar için de üretim projemiz var. 10 milyon avro seviyesindeki ciromuzu 5 yılda 40 milyon avroya çıkaracağız” diye konuştu.

Viehrig, Türkiye yatırımındaki hızlı büyümenin kendilerine umut verdiğini, ancak enflasyonun yüksek olması, döviz kurundaki dalgalanma ve vergi yasalarının karışık olmasının yerel girdileri artırdığını, önemli bir risk oluşturduğunu kaydetti.

Çin, Rusya ve Hindistan'ın fiyat baskısıyla karşı karşıya olduklarını belirten Viehrig, “İzmir'de kalmak, bu pozisyonumuzu korumak istiyoruz. Çünkü Çin ve Hindistan'a göre üretim kalitesinde büyük avantajımız var” diye konuştu.

ESBAŞ Pazarlama ve Dış İlişkiler Koordinatörü Ertuğrul Işıksoy ise havacılık sektörüne yönelik yatırımlarda İzmir ve Türkiye'nin tüm dünyada sesini duyurmaya başladığını, burada başarı kazanan yatırımlarının ülkenin iyi şekilde tanıtımını yaptığını belirtti.

Bölgede bir havacılık kümelenmesi oluşturulmaya çalışıldığını kaydeden Işıksoy, mevcut yatırımlarla 2009 yılı sonunda sektörde istihdam edilen çalışan sayısının bini aşacağını belirtti.

Işıksoy, bölge içinde faaliyet gösteren otomotiv yan sanayi firmalarının da bu kümelenmenin içine dahil olarak havacılık sektörüne yönelmek istediğini de kaydetti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!