Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2009 00:00
Dünyanın tanınmış iktisatçıları arasında yer alan John Hopkins Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Steve Hanke, 9’uncu Dünya Konsoloslar Birliği Federasyonu Kongresi’ne katılmak üzere bulunduğu İzmir’de, Türkiye’nin Uluslararası Para Fonu (IMF) ile anlaşma imzalamayarak çok akıllıca bir iş yaptığını söyledi.
Krizin Türkiye’ye etkileriyle ilgili soruları yanıtlayan Henke, Krizin sorumlusu olarak görünen ABD’nin krizden en fazla etkilenen ülke olduğunu, bu süreçten en karlı çıkan ülkelerin ise ilerici adımlar atan Çin ve Hindistan olduğunu kaydetti.
Başbakan soğukkanlı
“Türkiye’nin bu süreçte yapması gereken nedir?” sorusu üzerine Hanke, şunları söyledi: “Türk Başbakanı, IMF ile anlaşmayı imzalamayarak çok akıllıca bir iş yaptı. Türk hükümeti krize karşı aşırı tepki vermeyerek doğru hareket etti. Ben öyle düşünüyorum. Başbakan birçok politikacının aksine son derece soğukkanlı davrandı, panik ve heyecan içinde olmadı. Bunun sonucunda da vatandaşlarda aşırı bir korku, panik oluşmadı. Buraya kadar iyi. Peki bundan sonrası için ne yapmalılar? Bundan sonra yapmaları gereken, IMF’ye ihtiyaçları olmadığını göstererek ekonomide yapısal reformları ve liberalleşmeyi kendi kendilerine yapmalarıdır.”
Türkiye farklı sınıfta
Türkiye’nin IMF tarafından “hasta odasına alınmasına gerek olmadığını” kaydeden Hanke, tüm dünyaya verilen “Gerek yok, kendimiz iyi idare ediyoruz” mesajına devam edilmesi gerektiğini savundu. “Krizle en iyi şekilde mücadele eden ülkeler olarak yorumlanan Hindistan ve Çin’e göre Türkiye’nin konumu nedir” şeklindeki bir soru üzerine ise Hanke, Çin ve Hindistan ile Türkiye’nin farklı sınıflarda yer aldığını kaydetti.
Reformlara hız verilmeli
Söz konusu iki ülkenin yanında Brezilya’nın da krizden öne doğru ilerleyerek çıkacağına inandığını ifade eden Hanke, “Ama Türkiye’nin durumu aynı değil. Türkiye bu ülkelerle aynı ligde değil. Türkiye iyi durumda diyebiliriz, ama onlar kadar da güçlü değil. Bu nedenle hükümet inisiyatif alıp ekonomik reformlara hız vermeli. Bu reformlar ekonomide özel sektörü ilgilendiren konular ile yapısal konular üzerinde yoğunlaşmalı. Mali reformlar konusunda da harekete geçilmesi lazım” diye konuştu.