Güncelleme Tarihi:
7-8 ay önceki yemek
Çünkü çok değil bundan yaklaşık 7-8 ay önce Hyundai'nin eski CEO'su Kwang-Heum Um'la (fotoğrafta) yediğim yemek aklıma geldi. Um, 2009 yılında zararı göze alıp Kore'nin de desteğiyle Türkiye'de ilk kez lider olan Hyundai'nin 2010 yılında liderlik hedefi olmadığını, tek amaçlarının kârlı bir marka olmak olduğunu söylemişti. O dönem Um'la yediğim yemeğin amacı kısa bir süre önce Hyundai Assan'ın Genel Müdürlüğünden ayrılan Kurthan Tarakçıoğlu ve yönetim şekliyle de ilgiliydi.
Genel müdüre gerek yok
Um'un söyledikleri hala aklımda; "Biz 2009 yılında zarara da girsek Türkiye'de Hyundai'nin yerli marka olarak algılanmasını sağladık. Ama artık kâra odaklanacağız." O gün yemekte bizimle birlikte Hyundai Assan'ın Genel Müdür Yardımcısı Hakan Kayalık da vardı. Um'a, Tarakçıoğlu'nun yerine Genel Müdürlük pozisyonuna kimi düşünüyorsunuz diye sorduğumda ise cevabı çok netti: "Açıkçası ben Hyundai Assan'da Genel Müdürlük pozisyonluğunun çok da gerekli olmadığını düşünüyorum. Zaten bir CEO var. Altında da satış, pazarlama ve ihracat direktörleri var. Bu noktada Genel Müdürün ne yaptığını bana söyleyebilirmisin? Hakan (Kayalık) son dönemde bu işi gayet başarılı zaten yapıyor. Dolayısıyla ben bu pozisyonu kaldırıyorum."
Liderlik hiç yaramadı
Bu arada söylemekte fayda var; Hakan Kayalık da bu yemekten 2-3 ay sonra görevinden ayrıldı. Garip ama 2009'daki liderlik Hyundai Assan yönetimine hiç mi hiç yaramadı. Normalde böylesine önemli bir başarı arkasından daha farklı bir yönetim anlayışı beklenirken, Hyundai'nin üst yönetiminde neredeyse kimse kalmadı. Sonuçta şuna gelmek istiyorum. Eski Koreli CEO'nun gerekli görmeyip kaldırdığı bir makam nasıl oluyorda yeni CEO gelince tekrar yaratılıyor.
Biri bana Korelileri anlatsın
Um'un görev süresinin bitmesinin ardından Ocak ayı sonunda İspanya'dan Hyundai Assan'ın CEO'luğuna atanan Won-Shin Chang'in ilk işi Genel Müdürlük pozisyonunu yeniden tanımlamak oldu. Ümit Karaarslan'a yeni görevinde başarılar diliyorum ama biri bana lütfen Korelilerin yönetim tarzını bir anlatsın. 2009 yılında gelen liderlik sonrası başarılı yöneticilerin bir bir Hyundai'den ayrılması, sonrasında 2010 yılında tüm markalar rekor büyürken Hyundai'deki sessizlik... Arkasından da 2011 yılına yine yönetimdeki değişiklilerle hızlı bir giriş. 2 yıl sonra yeni CEO'nun ayrılmasından sonra Hyundai Assan'da neler olacağının garantisini kim verebilir ?
Seveni olduğu kadar sevmeyeni de var
OTOMOTİV dünyasında tatlı-sert mizacıyla seveni olduğu kadar sevmeyeni de olan Ümit Karaarslan, iş hayatına Sabancı Holding şirketlerinden Sasa'da başladı. Daha sonra Temsa ve Toyotasa'da yatırımlar, ihracat, finansal planlama, müşteri ilişkileri ve satış pazarlama yöneticiliği yaptı, bayi yapılanmaları geliştirdi. 1997 yılında Honda Türkiye’ye katılan Karaarslan, 2001-2009 yılları arasında Honda Türkiye'nin genel müdür yardımcılığı görevini yürüttü. Özellikle Türkiye'de üretilen Civic'le önemli bir başarı elde eden Karaarslan'ın bana göre en büyük özelliği kendi doğrusundan hiç bir şekilde sapmaması. Kararaslan'ın çalıştığı markaya tutkuyla bağlanmasıda bir diğer özelliği. Bu öyle bir şey ki Karaarslan rakip markalarının yöneticilerinin yanında bile çalıştığı markanın modellerinin en iyi olduğunu iddia ederek, hiç bir şekilde aksini kabul etmemesiyle tanınıyor. Bakalım Honda'dan sonra Hyundai'de de aynı tavrını sürdürecek mi?
Kayalık emlakçı oldu
HAKAN Kayalık'tan söz etmişken şu anda ne yaptığını da söylemek lazım. Kurthan Tarakçıoğlu'nun ayrılmasının ardından CEO tarafından yeni Genel Müdür olarak görünen Hakan Kayalık aynı diğer yöneticiler gibi Korelilerin yönetim şekline fazla dayanamadı. Kayalık'ın görevinden ayrıldıktan sonra otomotivde istediği pozisyonu bulamadığı için emlak sektörüne girdiğini duydum. Kayalık, yurtdışı merkezli bir emlak şirketinin frenchise'ni alarak Bağdat Caddesi'nde bir emlak ofisi açmış. Kayalık'a da yeni işinde başarılar dilerim.