Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri, 2016'da bir önceki yıla göre yüzde 15,9 artarak 16 bin 515 liradan 19 bin 139 liraya çıktı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 15,9 arttı ve 16 bin 515 liradan 19 bin 139 liraya ulaştı.
Toplam eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirleri içerisinde en yüksek pay, yüzde 49,7 ile maaş-ücret gelirine aitken, ikinci sırayı yüzde 19,8 ile müteşebbis gelirleri, üçüncü sırayı ise yüzde 19,6 ile sosyal transfer gelirleri aldı. Müteşebbis gelirlerinin yüzde 74,7'sini tarım dışı gelirler, sosyal transferlerin ise yüzde 91,8'ini emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu.
Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan (ortanca) gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,4 puan düşüşle yüzde 14,3 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 60'ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,7 puan azalarak yüzde 21,2 oldu.
Tek kişilik hane halklarının yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,8 puan artışla yüzde 8,9, bağımlı çocuğu olmayan hane halklarının yoksulluk oranı 0,8 puan düşüşle yüzde 4, bağımlı çocuğu olan hane halklarının yoksulluk oranı ise 0,2 puan düşüşle yüzde 17,9 olarak gerçekleşti.
Okur-yazar olmayanların yüzde 26,2’si, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24,1'i yoksulken, bu oran lise altı mezunlarda yüzde 12,5, lise ve dengi mezunlarda yüzde 6,2 oldu. Yükseköğretim mezunları yüzde 1,7 ile yoksulluk oranının en düşük gözlendiği grup olarak belirlendi.
"SÜREKLİ YOKSULLUK" ORANI YÜZDE 14,6
Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre, son yılda yoksul olan ve aynı zamanda önceki 3 yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsayan ve dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan "sürekli yoksulluk" oranı, 2015'te yüzde 15,8 iken geçen yıl yüzde 14,6 olarak hesaplandı.
Geçen yılın sonuçlarına göre, nüfusun yüzde 42,2'si konutunda "izolasyondan dolayı ısınma" sorunu yaşarken, yüzde 38,1'i "sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi" ve yüzde 24,5'i "trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar" ile karşı karşıya kaldı.
Nüfusun, yüzde 68'i konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu, yüzde 65,4'ü yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını ekonomik nedenlerle karşılayamadığını ve yüzde 17,4'ü konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti.
Finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan nüfusun oranı olarak tanımlanan ve beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, ödeme zorluğu, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek, evin ısınma ihtiyacı, çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon, otomobil sahipliği olarak belirlenen 9 maddeden en az 4'ünü karşılayamayanların durumunu ifade eden "ciddi maddi yoksunluk" oranı, geçen yıl yüzde 32,9 olarak tespit edildi. Bu oran 2015'te yüzde 30,3 düzeyindeydi.