Güncelleme Tarihi:
Haliç Dayanışması, kamuoyunda Haliçport olarak bilinen ‘Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesi’ ile ilgili olarak TMMOB Makine Mühendisleri odasında basın toplantısı düzenledi. Hazırlanan basın açıklamasını okuyan aktivist Deniz Özgür, Haliçport projesinin, 6 asırlık geçmişi olan Tersane-i Amire’yi (Haliç Tersaneleri) parçalayacak, bütünlüğünü ve kimliğini yok edecek bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Deniz Özgür, projenin, bitişiğindeki Okmeydanı, Kasımpaşa, Galata üzerinde de büyük çaplı rantsal dönüşümün önünü açacağını belirterek, "Haliç Tersaneleri ülkemizin en yüksek teknolojilerin kullanımını gerektiren ‘yolcu gemisi’ üretiminde uzmanlığını sayısız yolcu gemisi tasarım ve üretimi ile kanıtlamış ve bunu gerçekleştirme kabiliyetine hala sahip olan tek üretim birimidir" dedi.
Haliç tersanelerinin Türkiye sanayi için çok önemli bir ekonomik kaynak olduğunu vurgulayan Özgür, "Halen İstanbul şehir hatları vapurlarının üretim, bakım ve onarımları Haliç Tersanelerinde yapılmaktadır. İstanbul’da kullanım oranı sadece yüzde 3 olan deniz ulaşımını artırmanın yolu tersanelerin kullanılmasından geçmektedir" diye konuştu.
Özgür, "Bu kurumun dağıtılması, üzerinde yüzyıllar boyu geliştirdiği alanın sahip olduğu tarihi, arkeolojik, kültürel, peyzaj ve estetik değerler unutularak, turistik ve ticari faaliyetlerin yapılacağı bir ‘arsa’ olarak nitelendirilmesi, İstanbul’a, kültürel değerlere, sanayi mirasına büyük haksızlıktır. Haliç tersaneleri bir bütün olarak ele alınmalı ve barındırdığı değerlere saygılı bir yaklaşımla değerlendirilmelidir" dedi.
BU PROJE OKMEYDANI’NI DENİZE BAĞLAMA PROJESİ
Toplantıda söz alan Gemi Mühendisleri Odası Eski Başkanı Tansel Timur da "Bu proje Okmeydanı’nı denize bağlama projesi. Bu, kaçınılmaz olarak Kasımpaşa’yı, onun arkasından da Haliç Tersanesi’ni yutacaktır" diye konuştu.
Haliç Dayanışması üyesi Yrd. Doç. Dr. Gül Köksal ise "Burası canlı bir üretim alanı. Yerinde 6 asırlık üretimi ve potansiyeli paylaşmak, gelecek nesillere taşımak, istihdam olanağı yaratmak gibi olanakları var. Bu potansiyel halen burada var. Bu potansiyeli geliştirmek ve çağdaş teknolojilerle bunu ilerletmek olası" dedi.
TERSANEYİ KONYA’YA MI TAŞIYACAKSINIZ
Haliç’te yapılacak liman projesinin bir kısmını oluşturan Taşkızak Tersanesi’nden emekli olan Necati Bereket de , "Bu bir özelleştirme. Kamuya, herkese ait olan bu yeri bir kişiye veriyorlar" diye konuştu. Haliç Tersanesi’nin İstanbul’un gelişmesiyle şehir içinde kaldığı eleştirilerine yanıt veren Bereket, "Tersaneye girdiğim sene Cibali’de 2 gemi vardı. ‘Gemiler burayı kirletiyor’, ‘şehir dışı olsun’ diye Pendik tersanesine attılar. Aradan seneler geçti, Pendik İstanbul’un göbeğinde kaldı. Tuzla’ya taşıdılar. Şimdi Tuzla yetmiyor, Yalova’ya gidiyorlar. Yalova da yetmeyecek. Tersaneyi Konya’ya mı taşıyacaksınız" dedi.
İPTALİ İÇİN DAVA AÇILMIŞTI
Haliçport ihalesini, Yönetim Kurulu Başkanlığını Fettah Tamince’nin yaptığı Sembol İnşaat’ın liderliğindeki "Sembol Uluslararası Yatırım-Ekopark Turizm-Fine Otelcilik", 1 milyar 346 milyon dolarla kazanmıştı. Mimarlar Odası ihalenin kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle ihalenin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle İdare Mahkemesi’ne dava açmıştı.