Halâ çekiçle yapılmış otobüslere biniyorlar, büyük fırsatlar var

Son dönemde piyasada yaşanan hareketliliği ve kurdaki dalgalanmayı değerlendiren Mete, sanıldığının aksine hızla yukarı çıkan doların ihracatçı açısından iyi olmadığına dikkat çekti.

Doların hızlı yükseldiği durumlarda maliyet muhasebesi yapmanın zorlaştığını, piyasadaki psikolojinin bozulduğunu ve hammadde maliyetlerinin arttığına dikkat çeken Mete, şunları anlattı:

DALGALANMA BİZE YARAMAZ

"Biz ihracatçı ve sanayici için 1.75-1.85 TL bandının uygun olduğunu düşünüyoruz. Bunun altı pek iyi değil, sıkıntı olur. Ama doların yükselmesi de öyle... 'Dolar yükseldi ihracatçı yaşadı' diye birşey yok. Doların yükselmesini fırsat bilen hammaddeciler de ona göre zam yapıyor. Belki ilk anda bizim için geçici bir rahatlama olabilir ama hammaddeci zammı yaptıktan sonra birşey kalmıyor. Üstelik dolar düşünce bu zamlar da kolay kolay geri alınmıyor. Bu sefer maliyetlerde ciddi bir sıkıntı yaşıyoruz.

Doların yükselişi dışarıdan bakıldığı gibi hoş ve mutlu eden tablo değil. Biz sabit gitsin, stabil olsun ve fazla dalgalanmasın istiyoruz. Dalgalanma bize kesinlikle yaramıyor."

Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak da 2011 yılında çok iyi gittiklerinin altını çizen Mete, ihracatta 220 ülkeye ulaştıklarını, yılı da 1.7 milyar dolarla kapatacaklarını kaydetti. Gıda ihracatında özellikle Afrika ve Ortadoğu'ya ciddi bir artış olduğunun altını çizen Mete, şöyle devam etti:

TÜRKİYE'DEN BAŞKA BİR YERDEN ALAMAZLAR

"Bizim gıda ihracatında en önemli avantajımız coğrafi konumumuz. Komşulara en rahat tedarikçi olabilecek ülke Türkiye. Etrafımız ne kadar karışık olursa olsun gıdada durdurulamaz bir akış var. Hatta komşu ülkelerde yaşanan sıkıntılar gıda ihracatını daha da fazla artırdı. Çünkü riskin olduğu yerde biz daha rahat oluruz. Riskin olmadığı yerde Batılı şirketler geliyor, al gülüm ver gülüm. Bu ticareti herkes yapar. Bizim aldığımız riskler bizi buralara getirdi. Şimdi de meyvelerini yiyiyoruz.

Bu etraftaki ülkeleri biri besleyecek. Her gün gıda talepleri geliyor. Bunu Türkiye'den den başka bir yerden alamazlar."

Gıda ihracatçıları olarak ithalat oranlarının sadece yüzde 30 olduğuna dikkat çeken Mete, şöyle devam etti:

"Geçen sene İstanbul gıda birlikleri olarak 1.2 milyar dolar ihracat yapmıştık, bu sene 1.7 milyar dolar olacak. Türkiye genelinde ise geçen sene 4.8 milyar dolar olan rakam 6 milyar dolara çıkacak. Artışın temel nedenleri, Türkiye'nin popülaritesi, Türk malına karşı artan ilgi, Ortadoğu ve Afrika pazarındaki yükseliş."

Özellikle Afrika pazarının önümüzdeki yıllarda çok daha hızlı parlayacağını iddia eden Mete, "çok büyük bir nüfus ve pazar var. Biz yıllarca buralarda patinaj yaptık ama diğer taraftaki büyük pazarlara ulaşamadık. Üstelik oralara şimdiye kadar hiç iyi ürünler gitmemiş, toprakları işlenmemiş. Biz Afrika pazarından çok ümitliyiz. Bundan sonra Türkiye'den ciddi yatırımların yapıldığını da göreceksiniz. Özellikle THY'nin direk uçuş koyması bize büyük moral veriyor. THY'nin ihracata büyük katkısı var" dedi.

BÖLGEDE BÜYÜK FIRSATLAR VAR

Afrika pazarı keşfedildikçe yatırımcıların daha kalıcı işler yapmaya başladığına dikkat çeken Mete, bölgede en çok öne çıkan ülkelerin de Kenya, Güney Afrika, Gana ve Senegal olduğunu söyledi.

Mete, şöyle devam etti:

"Adamlar Kenya'da hala çekiçle yapılmış otobüsle yolculuk yapıyor. Ülkede bir kasa fabrikası yok. Halbuki bizim Bursa'da 2-3 katlı otobüs yaparsın. Kamyonları almışlar, çekiçle saçları kapatıp otobüs yapmışlar.

Diğer taraftan 30 sene evvel biz de öyleydk. Benzin kuyruklarına, tüp kuyruklarına girerdik. İnsanların gelişmişlikleri harcadıkları ile ölçülüyor. Oradaki gelir de artacak, bunu engelleyemezsiniz. Kaliteli giyip kaliteli yemek isteyecekler. Bizim şirketleimizin hızlı davranması, kıvraklığı ve insani özelliklerimiz bu pazarlarda çok işe yarayacak."

ŞEKERLE İLGİLİ CİDDİ SIKINTILARIMIZ VAR

Sektör olarak şeker alım fiyatları ile ilgili ciddi sıkıntıları olduğunun altını çizen Mete, Türk sanayicileri olarak şekeri Avrupa'ya göre daha pahalı kullandıklarını söyledi. Bu sorunu çözebilmek adına yakın zamanda Bakan Babacan'la görüşeceklerini ve kendisine ayrıntılı bir rapor sunacaklarını anlatan Mete, şöyle devam etti:

"Şekerle ilgili sıkıntımız bir türlü çözülemyor. Avrupa'da marketteki şeker fiyatı bile bizdeki sanayicinin kullandığı şekerden ucuz. Biz bu yüksek maliyetlere rağmen 220 ülkeye ihracat yapabiliyoruz.

Biz sadece dünya fiyatlarından şeker istiyoruz. Şekeri ihraç edeceklerine o fiyattan bize versinler, hemen alırız. Eğer dünya fiyatından şeker kullanabilsek ihracatımızı yıllık 300-400 milyon dolar artırabiliriz. Üstelik bu durumda rakibim,iz olan birçok ülkeyi de safdışı bırakabiliriz."

http://twitter.com/erenguler