Güncelleme Tarihi:
Bin yıllık Anadolu kültürüne ve türkülerine, bozlaklarıyla can veren Neşet Ertaş’ın ölümü, ‘Sanatçılar Türkiye’de hakettikleri telifleri alabiliyor mu’ tartışmasını yeniden gündeme getirdi.
Ünlü Türkücü Arif Sağ’ın, önceki gün katıldığı bir televizyon programında, “Neşet Ertaş devletten alacaklı gitti. Çünkü devlet telif haklarıyla sanatçısını korumadı” açıklamasının ardından merhum sanatçının hayatı boyunca telif haklarından mahrum kaldığı ortaya çıktı. Müzik Yapımcıları Birliği (MÜYAP) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Forta ve Ertaş’ın yapımcısı Hasan Saltık da telif hakları konusunda daha sıkı uygulamalara geçirilmesi gerektiğine işaret etti.
ELVİS KADAR KAZANIRDI
Forta, şunları söyledi: “MÜYAP olarak Neşet Artaş’a ait bütün şarkı, plak, kaset ve CD haklarını koruyoruz. Kendisi besteci ve yorumcu olduğu için Mesam’dan da hakları korunuyor. Yaygın bir repertuarı var. Telif pastasından haketiğini yediğini söyleyemem. Bugün Ertaş hayatını ABD’de sürdürüyor olsaydı bir Paul McCartney ya da Elvis Presley gibi kazanıyor olacaktı. Çünkü McCartney ya da Presley o ülkelerin yerel müziği için ne ifade ediyorsa, Ertaş da bizim için o derece değerli. Bugün Elvis de McMcartney de sıkı korunan telif hakları sayesinde her yıl 30 milyon dolarlık telif hakkı alıyor. Türkiye’deki telif hakları cılızlığı Ertaş’ı da kurban etti.”
SAHTE KASETLERİ SATILDI
Saltık ise Ertaş’ın telif haklarını almak için Almanya’ya gidip oğlu Hüseyin Ertaş’ın kapısını çaldıklarını anlattı. Saltık şu bilgileri verdi: “1990’lı yılların sonunda, Almanya’ya oğlunun yanına gittik. Neşet Bey ile de orada tanıştık. Kendisine şarkıların hakları dışında, satıştan da telif vereceğimizi söylediğimizde çok şaşırmıştı. ‘Türkiye’den Almanya’ya kasetlerim geliyor. Bunlardan haberim yok, nasıl oluyor?’ diye sordu. O Almanya’dayken, bazı şirketler korsan olarak albümlerini yayınlıyordu. Halbuki 1980-1990 yılları arasında çıkan yasal kasedi çok azdı. Bizden yardım isteyince avukat tuttuk. Kasetleri incelediğimizde çoğunun sahte evrak düzenlenerek basıldığını tespit ettik. O dönemde de telif hakları olmadığı için çok büyük zarara uğradı. Ancak Neşet Bey kimsenin hapse girmesini istemedi ve sadece tazminat talep ettik. Kazandığı parayla da kendisine gecekondu satın aldı.
KIRŞEHİR NEŞET ERTAŞ İÇİN YASTA / FOTO GALERİ
İZMİR NEŞET ERTAŞ'I UĞURLADI / WEB TV
ERTAŞ'IN CENAZESİ HASTANEDEN BÖYLE ÇIKARILDI - FOTO GALERİ
70 BİN LİRA CEZA KESİLDİ
TEDAVİ için ağabeyinin yanına Almanya’ya giden ve 23 yıl boyunca orada kurduğu ‘Neşet Ertaş Orkestrası’yla, gurbetçi düğünlerinde çalarak geçimini sağlayan Ertaş’ın 2000 yılı başında Türkiye’ye döndüğünü anlatan Hasal Saltık şunları söyledi: “Açık hava konserinde çok büyük bir ilgiyle karşılaşınca şaşırdı. Ancak onu son dönemde en çok üzen şey Aşık Ali İzzet’e ait olan Mühür Gözlüm şarkısını izinsiz kullandı diye İzzet’in torunları tarafından açılan dava oldu. O dönem İzzet’in bestelemesi için Ertaş’a getirdiği şarkı daha sonra Ertaş’ın sesinden meşhur oldu. Davayı biz kaybettik. 40 yıl önceki bir olay için açılan bu dava Ertaş’ı çok üzdü. Karar çıktı, Ertaş’a 70 bin lira ceza kesildi. Onu da biz ödeyeceğiz.”
2 DAİRESİ BİR DE APARTMANI VAR
Neşet Ertaş ile patron-işverenden çok bir ağabey kardeş ilişkisi yaşadıklarını belirten Saltık, “Benim bildiğim kadarıyla bugüne kadar kazandığı paralarla kendisine İzmir’de bir gecekondu, 3 katlı bir apartman ve Almanya Köln’de bir daire satın aldı. Onun dışında ne kadarlık bir kişisel serveti olduğunu bilmiyorum ama çok da büyük parası olduğunu zannetmiyorum” dedi. Ertaş’ın haklarının korunması için gerekli mecralara kayıt yapıldığını vurgulayan Saltık, “Türkü barlar meslek birliklerine kayıtlı değil. Kültür Bakanlığı, bu kafelerde çalınacak şarkılar için gereki telif haklarını korumak için işletmelerden tescil isteyip ruhsatı ondan sonra vermeli” yorumunu yaptı.