Sadi ÖZDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2008 00:00
Konyalı Hüseyin Tosunoğlu, 2001 krizine yatırım aşamasında yakalanınca, Afrika’yı mercek altına aldı ve Kenya’da fabrika yatırımı için düğmeye bastı.
Ancak babası ve annesi "Hakkımızı helal etmeyiz" deyince Konya’da yatırım yapmak zorunda kaldı. Tosunoğlu Ailesi’nin Konya’daki ofis mobilyaları fabrikası 70 bin metrekare kapalı alana sahip ve bu yıl 50 milyon
dolar ciro yapıyor.
2000 yılına kadar ticaret ve küçük çaplı ofis mobilyası üretimi yapan Tosunoğlu kardeşler bu tarihte Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) 100 dönüm arsa alırlar ve büyük yatırım planlarlar. Ancak yatırıma başlamadan 2000 yılı sonunda başlayan ve 2001’de şiddetlenen ekonomik krizle karşılaşırlar. Hüseyin Tosunoğlu, bunun üzerine Konya’da yatırımdan vazgeçer ve Kenya’da fabrika yatırımı için düğmeye basar. Ancak babası ve annesi "Hakkımızı helal etmeyiz" deyince Konya’da yatırım yapmak zorunda kalır. Şimdi Tosunoğlu Ailesi’nin Konya’daki ofis mobilyaları üreten Tosunoğulları Mobilya Sanayi ve Ticaret A.Ş. tesisleri 70 bin metrekare kapalı alana sahip ve bu yıl 50 milyon dolar ciro yapıyor.
Gurbetçi babanın oğluHüseyin Tosunoğlu, babası Hasan Ali’nin 1960’larda Almanya’ya işçi olarak giden ilk kuşak gurbetçilerden olduğunu belirtiyor ve şöyle başlıyor anlatmaya: "Babam Almanya’ya Konya’dan çok aile götürdü ama bizi götürmedi. Çünkü iki kültür arasında kalacağımızı düşünüyordu. Ben de 1980’den itibaren ufak çaplı ticarete başladım. Duvar kağıdı, elektrikli ev aletleri ticareti yapıyordum. 1994’te de üç kardeş bir araya geldik ve şirketimizi kurduk. Babam ise işçi arkadaşlarıyla birlikte Bolu Mengen’de Gentaş Verzalit Ürünleri Fabrikası’nı kurdular. Sonra biz bu fabrikanın İstanbul bayiliğini de aldık. 1994-2000 arası hastane, posta, tapu idareleri tefrişi, stadyum oturakları gibi işler yaptık. Küçük çapta üretimler de yapıyorduk. ."
Kriz depresyona soktuHüseyin Tosunoğlu, kardeşleri Mehmet ve Mevlüt ile oturur ve tamamen ’ofis mobilyasına’ odaklanıp, ’Bürotime’ markasıyla yola devam etme kararı alır. Bunu niçin Konya OSB’de 100 dönüm arsa alırlar. Tosunoğlu, şöyle devam ediyor: "Ben o zamanlar genç bir sanayiciydim ve Konya Sanayi Odası’nda da yönetime girmiştim. 2001 krizi patlayınca 30-40 yıllık sanayici ağabeylerim bile gelip başkandan yardım istediler. Moralim bozuldu, depresyona girdim. Bizim işlerimiz iyiydi ama herkesin umutsuz olduğu ortamda hiç umudum kalmamıştı. Yurt dışında yatırım kararı aldık. Kenya’da arazi de çözümlendi ve bu ülkeye gitme kararı aldık. Çocuklarımızın okullarla ilişiklerini kestik, arkadaşlarla vedalaştım."
Hakkımızı helal etmeyiz
Hüseyin Tosunoğlu, kardeşleri Mehmet ve Mevlüt ile birlikte Kenya’ya ’sanayici göçü’ yapmak üzereyken babasının ve annesinin karşılarına dikildiğini söylüyor ve şöyle konuşuyor: "Babam ’bu ülkede krizler olur ama burası bizim ülkemiz, eninde sonunda düze çıkarız’ dedi. Annem de ’hakkımı size helal etmem’ dedi. Babam ertesi gün gitti bir hafriyatçıyla anlaşıp OSB’deki arsaya fabrikanın temelini de kazdırmaya başladı. Böylece Konya’da yatırımı başlattık."
70 bin metrekare fabrika HÜSEYİN Tosunoğlu, "İlk aşamada 25 bin metrekarelik kapalı alanı tamamladık. 5 yıl içinde kademeli olarak yatırımları sürdürdük ve bugün 70 bin metrekarelik kapalı alana sahip, sadece ofis mobilyaları üreten bir fabrika oluşturduk. 39 ülkede yapılandık. Türkiye’de 75 bayilik kurduk. Şimdi bakıyorum da 2001’de tam da krizde yatırım yaptığımız için çok iyi bir yatırım maliyeti yakalamışız. Bu yıl 50 milyon dolar ciroya ulaşıyoruz. Bu cironun 15 milyon doları ihracattan geliyor" diyor.
Bu krizde pazara saldırıyoruzHÜSEYİN Tosunoğlu, şu anda yaşanan global ekonomik krizin Türk sanayicisini de derinden etkilediğini belirtiyor ve şunları söylüyor: "Krizle mücadelemiz sürüyor.Esnek çalışma yapabiliriz. 400 işçimiz var ve bu dönemi işçimizi kaybetmeden aşmak istiyoruz. Fırsat olarak da daha önce rekabette zorlandığmız pazarlarda örgütleniyoruz. Almanya ve Fransa’da depolarımızı kurmak için hemen çalışmalara başladık. Çünkü bu ülkelerde rakiplerimiz çok zordalar. Onlar telaş içindeyken bizim bu pazarlarda yükselişe geçmek için saldırmamız gerekiyor. Kimseye fason üretim de yapmıyoruz. AB ülkelerinde, Ortadoğu’da devletlerin resmi tedarikçisi olduk. Mesela Ürdün Genelkurmay Kampusu’nu yeni bitirdik. 5 milyon dolarlık bir işti. İran’da hastane tefrişi yaptık. Brüksel’deki AB ihalelerinde akredite firmayız."