Güncelleme Tarihi:
KADINLARIN çoğu evin kokusunun oluşumuna katkı sağlayan çamaşır yumuşatıcılarını, kokusu kadar rengine göre de tercih ediyor. Dünyada 10 milyar dolarlık pazara sahip olan çamaşır yumuşatıcıları, her ülkede farklı koku ve renklerden oluşuyor. Türkiye’de en çok pembe renk yumuşatıcılar satıyor, bebek ve hassas ciltler için beyaz renk tercih ediliyor. Lavanta ise en popüler çamaşır yumuşatıcısı kokusu. Mavi renkli yumuşatıcılar Türkiye’de satmıyor. Hayat Kimya’nın çamaşır yumuşatıcısı Bingo’nun ve global pek çok markanın kokusuna imza atan Firmenich firmasının Kıdemli Parfüm Geliştirme Müdürü David Beilvert, yumuşatıcıların koku ile kadınları tavladığını söyledi.
Koklayarak satın alıyor
David Beilvert, “Markette yumuşatıcı alacak olan bir kadın ülkelere göre tercih edilen renklere yöneldikten sonra koklayarak satın alıyor. Koku yumuşatıcıları satın almanın birici nedeni. Kadınlar kokuyla tavlanıyor” dedi. Gelişen ülkelerde deodorant alamayan insanların çamaşır yumuşatıcılarına yöneldiğini anımsatan Beilvert, çamaşırların kokusunun eve sindiğini ve böylece evin koku kimliğinin oluştuğunu söyledi.
Yıkamayı seviyorsunuz
Türkiye’de çamaşır yumuşatıcı kulanım oranının yüzde 62 olduğunu belirten Beilvert, pazarın sürekli olarak büyüdüğünü söyledi. Beilvert, şöyle konuştu: “Pek çok ülkede yapılan araştırmalar gösterdi ki hem çalışan hem de ev kadınları çamaşır yıkamayı bir angarya olarak görüyor. Fakat Türk kadını çamaşır yıkamayı seviyor. Bu çok ilginç. Örneğin Fransa’da kadınlar bu işten nefret ediyor. Türkiye dahil Akdeniz ülkelerinde kadınlar temizlik ve ev işlerindeki becerilerini balkona veya bahçeye astığı çamaşırlarla mahalleye gösteriyor. Kokular sosyal roller de oynuyor. Bahçedeki, balkondaki temiz ve güzel kokan çamaşır kadının gurur kaynağı çünkü bu evle ilgili tutumlarının göstergesi. Aynı şekilde okuldaki çocukların kokuları da annenin gurur meselesi.”
Limon kokmamalı
Çamaşır yumuşatıcıları ilk 1960’larda piyasaya çıkıyor. David Beilvert, 50 yılda pazar’ın çok değiştiğini belirterek, şunları söyledi: “Kadınlar artık tek bir çiçek ya da meyce kokusu yerine daha komplike kokulara yöneliyor. Koku meselesi daha sofistike hale geldi. Türkiye’de geleneksel olarak en çok satan pembe renk, en çok lavanta kokusu tercih ediliyor. Brezilya, Meksika, ABD ve Fransa’da en çok mavi çamaşır yumuşatıcıları alınıyor. Detarjan şampuan gibi kokarsa onu satamazsınız. Tüketicinin ülkelere göre bu konuda sınırları var. Örneğin elma şampuandır, limon bulaşık detarjanı. Limon şampuan, elma bulaşık sabunu yapın satmaz. Örneğin ABD’de vanilya takıntısı var. Kahveye de koyuyor çamaşır, güneş kremi de öyle koksun istiyor.”
Latin Amerika’da çamaşır koku için evde bekletiliyor
ÇAMAŞIR yıkamanın anneden kıza aktarılarak nesiller boyu geldiğini ve her ülkede farklı alışkanlıklar oluştuğunu dile getiren David Beilvert, tüketicinin eskiden daha sadıkken artık fazlalaşan markalar nedeniyle hercai olduğunu söyledi. Brezilya başta Latin Amerika ülkelerinde çamaşır yıkamanın çok önemli bir ritüel olduğunu belirten Beilvert, şunları anlattı: “Bu ülkelerde çamaşırı yıkayınca hemen asmıyorlar. Evin ortasında bekletip, kokunun eve yayılmasını sağlıyorlar. Hatta Brezilya’da ‘Bu işe de yarasın. Sonuna kadar kullanacağız’ diyenler var. Elde yıkamalarda yumuşatıcılı durulama suyunu dökmeyip evini onunla silenler var.”
Türkiye’de ilginç temizlik yöntemleri
Çamaşır suyu, yüzey temizleyici, yüzey ovucu ve çamaşır yumuşatıcısını karıştıranlar var. Bu karışım aslında bir bombaya dönüşebilir.
Çok tehlikeli ve riskli.
Hijyen için evini çamaşır suyuyla silip, güzel koksun diye ardından çamaşır yumuşatıcılı suyla tekrar silenler oluyor.
Makina çamaşır suyuyla durularken, durdurup fazladan 1 saat bekletenler var.
Türkiye’de yumuşatıcaların pazar büyüklüğü 260 milyon TL civarında.
Pazarın yüzde 32’si pembe, yüzde 17’si beyaz, yüzde 17’si lavanta, yüzde 12’si mavi, yüzde 6’sı kırmızı olarak dağılıyor.