Güncelleme Tarihi:
VELUTSAN Tröster Demirçelik Otomotiv Maden Sanayi Ltd. (Velutsan) CEO’su Ömer Uludağ’ın hikayesi Türk insanının ve Türkiye’nin yakın tarih ekonomik panoraması gibi. İçinde gurbette işçilik, mühendislik, girişimcilik, kriz ve son dönemde de Türkiye’ye yatırım talebinin tavan yapması gibi çok sayıda gerçeği barındırıyor.
1994 krizinde battı
Artvin Yusufelili Ömer Uludağ, Hamburg’da demirçelik işçisi olarak çalışan gurbetçi babasının (Mustafa) yanına 1979’da 12 yaşında gitmiş ve okuyup makine mühendisi olmuş. Teknik eleman olarak çalışmaya başladığı ‘sanayi tesislerinin bakım onarım ve temizlik işlerini yapan’ firmaya ‘bu işi daha ucuza yaparım’ diyerek kendi şirketini kurmuş. İşi çok büyümüş ancak Türkiye’ye getirdiği parayı (30 milyon mark) 1994 krizinde batırmış. Ardından Alman sanayici Günter Tröster’in davetiyle Almanya’ya dönen Ömer Uludağ, bu defa da yönetici ve küçük hissedar olduğu şirketi büyütmüş. 2007’de artık Türkiye’ye kesin dönüş kararı almış ve dönmüş. 6 ay önce ise eski Alman ortağı Günther Tröster’den Türkiye’de yatırım ortaklığı teklifi alınca ikisi oto yan sanayi, biri yapısal çelik olmak üzere 3 fabrika kurmak, bir de otel inşa etmek için işe koyulmuş.
Gurbetçi makine mühendisi
Ömer Uludağ, şöyle başlıyor anlatmaya: “Babam, Hamburg’a 1970’te işçi gitmiş. Bizi de (4 kardeş) ailesi olarak yanına aldı. Babam ve kardeşlerim halen Almanya’da. Ben makine mühendisi olarak 1987’de mezun oldum. Sanayi tesislerinin bakım onarım ve temizlik işleri yapan bir firmada işe girdim. Baktım; bir fabrika için 200 kişi çalışıyor. Personel sayısının çok fazla olduğunu aynı işin 80 kişiyle yapılabileceğini şirkete rapor ettim. Bana ‘80 kişilik bir ekip ve şirket kur işi sana verelim’ dediler. Kurdum ve işe başladım. Önceki firmaya ne ödüyorlarsa bana da onu ödediler.”
Yugoslav göçmenlerle
O yıllarda (1989-90) Yugoslavya’nın dağılma sürecinin yaşandığını anlatan Ömer Uludağ, “Göçmenler geliyordu. Ben de onlardan ekip kurdum. Çünkü Almanlar bu işlerde çalışmak istemiyorlardı” diyor. Bu sayede kısa sürede işlerini büyüttüğünü anlatıyor. Müşteri sayısının da 30’a çıktığını ve 1994’te 2 saat çalışan 480, 8 saat çalışan 180 kişilik ekiple iş yapar hale geldiğini belirten Uludağ, şunları söylüyor: “Benim için ‘temizlikten milyoner oldu’ diye haberler yapıldı. Devalit (oto yan sanayi üreticisi) hizmet verdiğim bir şirketti ve zora girmişti, almak istedim. Ancak tam o sırada Türkiye’de 1994 krizi yaşandı ve 30 milyon marklık birikimimi kaybettim, bu yüzden alamadım.”
Tröster: Benim için al
Ömer Uludağ, 1994’te Türkiye’de bütün birikimini kaybetmiş durumdayken Mero TSK International GmbH’ın patronu Günther Tröster’in kendisini aradığını belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Devalit’i almak istiyormuş. ‘Uludağ şirketi bana alalım, konkordoto masasıyla aran iyi sana 60 milyon mark’a satacaklarmış, bizden 120 milyon mark istiyorlar’ dedi. Ben ‘sigara almaya bile param yok’ dedim. Onun üzerine ‘bütün masraflarını karşılarım, beynin bize lazım, hesabına 4 bin mark yatırıyorum, uçak biletini de alıyorum’ dedi ve Frankfurt’ta buluştuk. Yüzde 5 hisse ve genel müdürlük verdi.”
İlk yatırım kararından Özdemir Sabancı’nın vurulması vazgeçirdi
VELUTSAN CEO’su Ömer Uludağ, Günther Tröster ile Türkiye’de oto yan sanayi fabrikası kurmak için ilk girişimi 1996’da yaptığını belirtiyor ve “Özdemir Bey ile görüştüm. Toyota için yan sanayi tesisi kurmak üzere anlaştık ancak görüşmemizden 2 gün sonra kendisini vurdular. Tröster Türkiye’de yatırımı askıya aldı” diyor.
Türkiye’ye döndüm, 370 bin lira dolandırıldım
ÖMER Uludağ, Almanya’da, Mero TSK International GmbH’ın patronu Günther Tröster için çalışırken 2007’de kesin dönüş kararı aldığını belirtiyor ve şöyle konuşuyor: “Avrupa’da robot gibi yaşamaktan bıkmıştım. Tröster’e, hisselerimi devrettim ve 2007’de döndüm. İstanbul’a geldim ve ilk ticaretimde 370 bin lira kadar dolandırıldım”
İki yeni fabrika ve bir otel yatırımı da yolda
ÖMER Uludağ, şöyle konuşuyor: “Oto yansanayi için Hamburg’tan makinelerimiz sökülüyor ve paketleniyor. 50 bin metrekare kapalı alana sahip fabrika inşa edeceğiz. Otomotiv için plastik aksam üreteceğiz. 45 milyon Euro’luk yatırım olacak ve 600 kişilik istihdam sağlayacak. Opel, Mercedes ve Wolkswagen için üretim yapacak. Gönen Sarıköy Belediyesi bu yatırım için arsa tahsisi yaptı. Üçüncü yatırımımız da bir başka Alman ortakla yine oto yansanayi için olacak. Bunun yatırım tutarı da 30 milyon Euro. Şimdi Günther Tröster bir de otel yatırımı istiyor. Arsa aramaya başladık.”
Tröster, fabrika için 25 milyon Euro gönderdi
VELUTSAN CEO’su Ömer Uludağ, macerasının son aşamasını da şöyle özetliyor: “6 ay önce Günther Tröster yine aradı ve Türkiye’de yatırım yapmak istediğini anlattı. ‘3 yatırım yapacağız, biri çelik sanayi, biri oto yansanayi, biri de makine sanayi’ dedi. Tröster’in yapısal çelik alanındaki şirketi Abu Dabi’deki ünlü Ferrari World binasını yapan firma. 9’uncu ayında konuştuk. Tröster ‘senin şirketinin yüzde 80’ini alıyorum yüzde 20 senin olsun’ dedi. Ertesi gün 25 milyon Euro gönderdi. Bandırma Edincik’te karar kıldı. 6 ayda tamamladık ve 74 kişilik istihdamla üretime başladık. 6’ıncı aydan itibaren 175 kişilik istihdamla 3 vardiya çalışacağız. Bu yıl 30 milyon, 2012’de 80 milyon dolar ciro hedefliyoruz.”
Sinbo’ya tüketici ödülü
TÜKETİCİ Akademisi tarafından gerçekleştirilen “Markaların Tüketici Üzerindeki Etkileri” konulu araştırma sonuçlarına göre Sinbo, dalında ‘en çok güvenilen marka tüketici ödülü’ aldı. 400’den fazla küçük ev aletleri ürün çeşidi ile farklı ihtiyaçlara çözüm sunan Sinbo, son dönemde müşteri memnuniyetine ve tüketici haklarına daba büyük önem verdi ve “Her zaman en iyi garantiyi veren en iyi üretendir” sloganını benimsedi. Marka, kapıdan kapıya servis hizmeti de dikkat çekti. Sinbo’nun ödülü, Haliç Kongre Merkezi’nde Almanya 7. Başbakanı Gerhard Schöreder’in katıldığı törende Marka ve Satış direktörü Canan Saffari’ye takdim edildi.