Güncelleme Tarihi:
1998 yılında 5.3 milyar dolara kadar ulaşan, kriz yılı olana 2001’den itibaren hızla gerileyerek yıllık 1 milyar doların altına inen, geçen yıl ise biraz artarak 1.1 milyar dolar olan yurt dışındaki işçilerin yurda gönderdiği yıllık döviz miktarının bu yıl da bu düzeyde kalacağı tahmin ediliyor.
Cari işlemler açığını ve dış borçlanma gereğini aşağı çeken işçi dövizi girişlerindeki düşüşün nedenleri olarak özellikle ikinci ve üçüncü kuşak gurbetçilerin artık Avrupa’ya yerleşmeye başlamasının yanında, gurbetçilerin bazı kuruluşlarca “İslami sermaye” adı altında toplanan paraların “hortumlanması” gösteriliyor.
2001’DEN İTİBAREN KISILDI
Yurt dışında çalışan işçilerin Türkiye’ye aktardığı döviz miktarında “şok” düşüş ekonomik kriz yaşanan 2001 yılında başladı. Yıllar itibariyle sürekli artarak 1996’da 3 milyar 542 milyon, 1997’de 4 milyar 197 milyon ve 1998’de 5 milyar 356 milyon dolara ulaşan işçi dövizi girişleri, 1999’da 4 milyar 529 milyon, 2000 yılında da 4 milyar 560 milyon dolarla yüksek düzeylerde gerçekleşmiş, Türkiye’nin döviz ihtiyacının karşılanmasında önemli bir işlev görmüştü.
Ağır ekonomik krizin yaşandığı 2001 yılında ise işçi dövizi girişleri hızla düşerek 2 milyar 786 milyon dolara geriledi. Bu gerileme izleyen dönemde de devam etti, yıllık giriş miktarı 2002’de 1 milyar 936 milyon dolara, 2003’te ise 729 milyon dolara kadar geriledi. 2004 yılında 804 milyon, 2005 yılında 851 milyon dolar düzeyinde kalan girişler, 2006 yılında artarak 1 milyar 111 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.
Sayıları 5 milyona yaklaşan yurt dışındaki Türklerin bu yıl ilk dokuz ayda 849 milyon dolar düzeyinde kalan yurda gönderdikleri döviz miktarının yılın tümünde 1 milyar dolar dolayında kalacağı tahmin ediliyor.
NEDEN GÖNDERMİYORLAR?
Uzmanlara göre AB ülkelerinde artan işsizlik Türk işçilerini de vurdu. Sayıları 5 milyona yaklaşan yurt dışındaki Türkler’in 3.5 milyonunun Almanya’da yaşadığına dikkat çeken uzmanlar, Doğu-Batı Almanya birleşmesi ve Euro’ya geçişin yol açtığı işsizlik artışı, gelirdeki düşüş gibi olumsuz ekonomik koşullardan nasibini alan Türk işçilerin gelirlerinin azaldığına işaret ediyor.
Bu arada gurbetçilerin anne-babaları ya da yakınları öldüğü için Türkiye’de maddi yardımda bulunacakları yakınlarının kalmaması, ikinci ve üçüncü kuşak Türkler’in bulunduğu ülkeye yerleşme eğilimi, ticaret hayatına atılan ve taşınmaz alan Türk sayısındaki artışın da Türkiye’ye plasmanları azalttığına dikkat çekiliyor. Gurbetçilerin artık büyük bölümünün tasarruflarıyla bulundukları ülkelerde kendi işini kurarak ticarete atıldığı belirtiliyor.
Merkez Bankası’nın son yıllarda dövize uyguladığı faiz oranlarını düşürmesinin de Türkiye’ye ilgiliyi azalttığına da işaret ediliyor.
“İSLAMİ HOLDİNGLER” OLAYI
Avrupa’daki Türkler’den toplanan paralarla kurulan “İslami sermayeli” şirketlerin çoğunun batması ve bu kuruluşlarca toplanan paraların “hortumlanmasının” gurbetçilerin birikimlerinin değerlendirirken Türkiye’ye karşı temkinli hareket etmesine yol açtığı ifade ediliyor. “İslami holdingler” diye adlandırılan kuruluşlar 1990’ların başında Avrupa’daki Türklerin yastık altındaki kazançlarını “faizsiz” yollarla değerlendirme vaadiyle yola çıktı. Mantar gibi çoğalan bu şirketlerin sayısı kısa zamanda 100’e ulaştı. Sermaye piyasası mevzuatına aykırı biçimde gurbetçilerden para toplayan bu kuruluşların birbiri ardına batması, buralara para yatıran ve ellerinde bunu gösteren geçerli bir belgeleri bile olmayan binlerce gurbetçiyi mağdur etti.
TBMM KOMİSYONU DA ÇARE BULAMADI
İşçi döviz girişlerindeki azalmanın nedenleri Haziran 2003’te kurulan “TBMM Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlarımızın Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu”nca da masaya yatırılmıştı. Görevini tamamlayan Komisyon’un raporunda yer alan bilgilere göre, “Yurt dışından Türkiye’ye ilk ciddi döviz girişi 1964 yılında yaşandı. Merkez Bankası verilerine göre bu yıl Türkiye’ye 8 milyon dolarlık giriş oldu. İşçilerin para kazanmaya başlamasıyla gelen dövizde de artış görüldü. Ülkeye gelen döviz miktarı 1970’te 1 milyar dolara yaklaşırken, 1974’te Türkiye’ye uygulanan ekonomik ambargo ve yaşanan döviz krizi, işçilerin gönderdiği döviz miktarını artırdı. Bu yıllarda plasman 1.5 milyar dolara yaklaştı. İşçilerin yurt dışına çıkmaya başladığı 1961 yılından bu yana en fazla işçi döviz girişi 5.3 milyar dolarla 1998’de sağlandı. Döviz girişleri aynı yıldan itibaren gerileme sürecine girdi.”
1974 PETROL KRİZİNDE İMDADA YETİŞMİŞTİ
Türkiye, yurt dışında yaşayan gurbetçilerin parasına en fazla 1974’te ihtiyaç duydu. Yaşanan petrol krizine, ABD tarafından Kıbrıs çıkarması nedeniyle Türkiye’ye uygulanan ekonomik ambargo eklenince ciddi bir döviz darboğazı baş gösterdi. Türkiye, bu dönemde yurt dışında yaşayan işçilerin tasarruflarını yurda çekilebilmek için Merkez Bankası nezdinde çalışma başlattı. Türk vatandaşlarına Merkez Bankası nezdinde “Kredi Mektuplu Döviz Tevdiat Hesabı” açılması uygulamasına başlandı.