Güncelleme Tarihi:
EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan, Güney Afrika’nın 2020 yılına kadar altyapı yatırımları için 400 milyar dolar harcayacağını belirterek, “Önümüzdeki hafta müteahhitlerimiz bu ülkeye giderek brifing alacak. Bizde yatırımlardan pay kapmaları için gereken desteği vereceğiz” dedi. Çağlayan, Güney Afrika ve Mozambik temaslarının ardından uçakta gazetecilere özetle şunları söyledi:
Suriye’de hiç frene basmadık
“Suriye’de rejimin daha fazla durabilecek oksijeni kalmamıştır. Artık son zamanlarını yaşıyor. Birleşmiş Milletler, Libya’daki babayiğitliği gösteremedi. Kemal Sunal’ın filmlerindeki gibi davrandı. Suriye’de insani ihtiyaçlar konusunda biz frene basmadık. İhracatımız 4 Ekim itibariyle 390 milyon dolar oldu. Normalde 3 milyar dolardan aşağı olmazdı. Bunun 160 milyon doları elektrik enerjisi ihracatı.
Bizim için her şey para değil
Biz ne su, ne de elektrik konusunda Suriye halkını cezalandırma anlayışı içinde olduk. Herkes yaptığının karşılığını misliyle alır. Ekonomik anlamda bize sıkıntı vermiştir. Ama her şey para değil. Kayıpları başka pazarlardan telafi ettik.
Önümüzdeki hafta Afrika’dalar
Önümüzdeki birkaç gün içinde Müteahhitlik Daire Başkanı ve İNTES Genel Sekreterini Güney Afrika’ya gönderiyorum. 2020 yılına kadar 400 milyar dolarlık altyapı yatırımı var. 2013-2015’e kadar acil yapmaları gerekenler var. Bir takvimleri var. Bunlarla ilgili ekibimize bilgi verecekler. Bizde onların bu piyasalarda iş almalarını sağlayacağız. Afrika’da fırsatlar var. Şu anda Afrika’da tohum ekiyoruz, hasadını yapacağız.
Birlikler kurmak zorundayız
Ekonomik birlikler konusunda Gürcistan, Azerbaycan ve Türkiye üçlüsü ve üç deniz projemiz var. Aynı şekilde Suriye, Ürdün, Lübnan, Türkiye, dörtlü ortak serbest ticaret alanı oluşturulması alanı vardı. Hatta projeye geçmiş, fiiliyata girmiştik. Bu tabi şu andaki sebeplerden dolayı duraksamaya uğradı. Ama biz bölgesel işbirliklerini kurmak zorundayız. Arjantin, Uruguay, Paraguay, Brezilya’nın olduğu gruba girmeye zorluyoruz. Kazakistan, Belarus, Rusya, Kafkas Birliği kurdular. Oraya girmemiz lazım. Ancak giremediğimiz yerlerde biz firmalarımızı Özel Ekonomik Bölgeler kurarak o ülkelere transfer edeceğiz, yatırımlarını oraya alacağız. Onlar böylece diğer pazarlara gümrüksüz girme avantajını elde edecekler.”