Oluşturulma Tarihi: Eylül 29, 2008 16:02
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, petrol ve gıda fiyatlarının Temmuz Enflasyon Raporu'ndaki iyimser senaryoya yakın seyrettiğine dikkat çekerek, emtia fiyatları ve enflasyondaki olumlu görünümün devam etmesi halinde “ölçülü bir faiz indiriminin gündeme alınabileceğini” bildirdi.
Para Politikası Kurulu'nun 18 Eylül 2008 tarihinde yaptığı toplantının özeti yayımlandı.
Ağustos ayında tüketici fiyat endeksinin yüzde 0,24 oranında azaldığı, yıllık enflasyonun yüzde 11,77'ye gerilediği belirtilen toplantı özetinde, bu azalışta gıda grubunun yıllık enflasyonundaki gerilemede belirleyici olduğu, akaryakıt fiyatlarında yapılan indirimlerin enflasyonu olumlu etkilediği, doğal gaz ve su fiyatlarındaki artışlar nedeniyle enerji grubunda yıllık enflasyonun yükseldiği belirtildi.
Gıda ve enerji gruplarındaki fiyat gelişmelerinin yıllık enflasyona katkısının bir önceki aya kıyasla 0,5 puan azalarak 7,7 puana gerilediğine dikkat çekilen toplantı özetine göre Kurul, gıda fiyatlarındaki olumlu görünüm ile petrol fiyatlarında gözlenen keskin düşüşün önümüzdeki dönemde enflasyonu olumlu etkileyeceği değerlendirmesinde bulundu.
İşlenmemiş gıda fiyatlarındaki olumlu görünümün önümüzdeki dönemde de sürmesinin beklendiğini ifade eden Kurul, tarımsal üretim ve dış fiyatlarda gözlenen iyileşmeye bağlı olarak gıda fiyatlarının, son enflasyon raporundan bu yana beklenenden olumlu bir seyir izlediği ve bu görünümün yılın geri kalan kısmında da sürebileceğini öngördü.
ENERJİ GRUBU ENFLASYONUEnerji grubu yıllık enflasyonun ağustos ayında yüzde 27,38'e yükseldiğini belirten Kurul, petrol fiyatlarında son dönemde gözlenen düşüşe rağmen, geçmiş dönemlerde gözlenen birikimli artışların enerji kalemleri üzerinde etkili olmaya devam edeceğini vurguladı.
Ekim ayı başından itibaren elektrik tarifelerinde geçerli olacak artışla doğal gaz fiyatlarında beklenen yükselişin kısa vadede enerji grubu fiyatlarının enflasyondaki düşüşü sınırlamaya devam edeceğine işaret ettiğine dikkati çeken Kurul, elektrik tarifesinde yapılan artışın ekim ayında tüketici enflasyonuna etkisinin yaklaşık 0,23 puan olacağını belirtti.
-KÜRESEL EKONOMİDEKİ BELİRSİZLİKSon dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyetteki yavaşlamanın belirginleştiğine işaret ettiğine dikkat çeken Kurul, küresel ekonomide süregelen belirsizliklerin dış talebe ilişkin aşağı yönlü riskleri artırdığını vurguladı.
Uluslararası
kredi piyasalarındaki ve küresel ekonomideki sorunların iç ve dış talebi sınırlamaya devam edeceğini belirten Kurul, bu çerçevede toplam talep koşullarının enflasyondaki düşüşe verdiği desteğin süreceği ve enflasyonun kademeli olarak gerilemeye devam edeceği öngörüsünde bulundu.
PARA POLİTİKASIKısa vadeli faizlerin mevcut seviyesinin enflasyondaki düşüşü desteklediği değerlendirmesinde bulunan Kurul, küresel risk iştahında gözlenen azalışın orta ve uzun vadeli piyasa faizlerinin yüksek düzeylerde seyretmesine neden olduğuna ve parasal koşulları sıkılaştıran bir unsur olarak öne çıktığına işaret etti.
Kurul, petrol ve gıda fiyatlarının Temmuz Enflasyon Raporu'ndaki iyimser senaryoya yakın seyrettiğine dikkat çekerek, emtia fiyatlarındaki ve enflasyondaki olumlu görünümün devam etmesi halinde, ölçülü bir faiz indiriminin gündeme alınabileceğini bildirdi.
Uluslararası finans piyasalarındaki sorunların artarak devam ettiğine vurgu yapan Kurul, bu gelişmelerin enflasyon görünümü açısından portföy kanalıyla yukarı yönlü, toplam talep kanalıyla ise aşağı yönlü riskler oluşturduğunu kaydetti.
Merkez Bankası'nın, “enflasyondaki orta vadeli düşüşü tehdit etmediği ve genel fiyatlama davranışlarında bozulma eğilimine yol açmadığı sürece, piyasalardaki geçici dalgalanmalara sert tepki vermeyeceğin” ifade edilen Kurul toplantı özetinde şunlar kaydedildi:
“Bununla birlikte Kurul üyeleri, mevcut belirsizlikler göz önüne alındığında para politikasının her iki yönde de esnek olması gerektiğini belirtmiştir. Küresel finans piyasalarında süregelen sorunların yurt içi yansımalarının niteliğine bağlı olarak, önümüzdeki dönemde ölçülü faiz indirimleri yapılabileceği gibi, gerektiğinde etkin likidite yönetimi uygulamak yoluyla, geçici süreler boyunca parasal sıkılaştırmaya da gidilebilecektir.
Son dönemde emtia fiyatlarındaki düşüşe rağmen, uzunca bir süredir devam eden arz yönlü şokların gecikmeli yansımaları özellikle yurt içi enerji fiyatları kanalıyla enflasyonu olumsuz etkilemeye devam etmekte ve geriye yönelik fiyatlama davranışlarının yaygınlaşma riskini canlı tutmaktadır.”
LİKİDİTE SIKIŞIKLIĞIEnflasyon görünümündeki iyileşmeye rağmen son dönemde küresel belirsizliklerin artarak devam etmesinin para politikası kararlarında temkinli olmayı gerektirdiğine işaret eden ve faiz oranlarını değiştirmeme kararı aldığını anımsatan Kurul, bundan sonraki faiz kararlarının iç ve dış talebe, küresel piyasalardaki gelişmelere, maliye politikası uygulamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer unsurlara bağlı olacağını belirtti.
Merkez Bankası'nın mayıs ayından bu yana devam eden likidite sıkışıklığını gidermek için
repo ihaleleri yoluyla piyasaya Yeni Türk Lirası likidite sağladığını hatırlatan Kurul, son veriler ışığında likidite sıkışıklığının 2009 yılında kalıcı hale gelme olasılığının arttığı tespitini yaptı. 18 Aralık 2007 tarihli '2008 Yılında Para ve Kur Politikası' başlıklı basın duyurusuna atıfta bulunan Kurul, likidite koşullarındaki bu görünümün kısa vadeli faizlerde “teknik” bir ayarlamayı gerektirebileceğine işaret etti.
Bu çerçevede Kurul, likidite yönetiminin operasyonel çerçevesinin 2009 yılında yeniden düzenlenmesi amacıyla çalışmalara başlanmasını ve teknik detayların Aralık ayında kamuoyuna duyurulmasını kararlaştırdı.
Kurul, mevcut konjonktürde ekonominin dayanıklılığını koruması için mali disiplin ve yapısal reformların devamlılığının kritik önem taşıdığını da vurguladı.