Günde 65 bin kişi doyuran fabrika

Dünyanın en büyük toplu yemek kuruluşlarından Fransız Sodexho'nun Türkiye Genel Müdürü Eşref Hamamcıoğlu, Türkiye'de günde 65 bin kişiyi doyurduklarını açıkladı.

Dünyada, 62 ülkede günde ortalama 12 milyon kişiye toplu yemek servisi veren Fransız Sodexho firması, Türkiye'de de günde 65 bin kişiyi doyuruyor.

1992 yılından beri Türkiye'de faaliyet gösteren Sodexho, 14 bin kişinin çalıştığı Acıbadem'deki tesislerinde, çeşitli müşterilerin damak zevkine, ihtiyacı olan günlük kalori ve gramaja göre mönü planlaması yapıyor ve günde 10 bin adet yemek çıkarıyor.

Sodexho Türkiye Genel Müdürü Eşref Hamamcıoğlu, Türkiye'de özel sektörün yanı sıra kamu kesiminden de çeşitli sektörlerdeki firmalara hizmet verdiklerini belirterek, ‘‘Türkiye'de işveren çalışanının iyi beslenmesini düşünmesi gerektiğini anlayacak. Ancak insanlar yenilikten, çalışanın erken tatmininden rahatsız oluyorlar. Anketlerde işyerinizdeki yemek restoranın dizaynından ve yemeklerden memnun musunuz? sorusunun sorulmasına dahi karşı çıkanlar var’’ dedi.

Fransız Sodexho'nun, Türkiye'yi hızla büyüyen, potansiyeli yüksek bir pazar olarak gördüğünü belirten Hamamcıoğlu, Türkiye'de genç nüfusun ve eğitim düzeyinin yükselmesinin de önemli olduğuna dikkat çekti. Ancak firmaların hala aşçısıyla kendi yemeğini kendisinin yaptırdığına da değinen Hamamcıoğlu, ‘‘Hala aşçısını hale gönderip patlıcan aldıran, yemek yaptıranlar var. Özellikle kamu kuruluşlarında bu daha yaygın. Bakanlıkların çoğu böyle çalışıyor. Bu aslında çok daha maliyetli’’ dedi.

Hamamcıoğlu, yaşlı, genç, kadın erkek, farklı olarak günlük ortalama kalori ve yemek ihtiyaçlarının hesaplandığını ve bunları ön planda tutarak hizmet verdiklerine dikkat çekti. Hamamcıoğlu şöyle devam etti:

BİZİ ANLAYAN PATRONLAR

‘‘Bizim ücretlerimiz değişiklik gösteriyor. Mönü ve hizmet satıyoruz. Çalışan sayısı da önemli. Pazarlama stratejilerimizden birisi bunları anlayan patronlarla çalışmak. Türkiye'de çalışanının ne yediğini önemseyen, dikkat eden patronların yanında düşünmeyenler de var. 'Şimdi bunu verirsek, gittikçe daha çoğunu isterler' mantığı çok yaygın. Türkiye'de insanlar geziyor, seyahat ediyor ve görüyor. Bu hizmeti istiyorlar. Biz o gün verilen yemeği istemeyenlere, alternatif olarak pizza ya da salata yeme imkanı veriyoruz. Restoranın bir köşesinde pizza satılan bir mekan da yer alıyor. İsteğe bağlı olarak bu alternatifleri çoğaltabiliyoruz. Hastalar ve diyet yapmak isteyenlere de yağsız, diyete uygun yemekler, diyet tatlılar sunabiliyoruz. Türkiye'de de böyle hizmet verdiğimiz işyerleri var. Bunlar için de işveren ayrıca bir ücret ödemiyor. Çalışanlar-işveren ve biz bunu birlikte belirliyoruz.’’

KAMU SEKTÖRÜ

Müşterilerinin yüzde 40'ının kamu sektöründen olduğunu vurgulayan Hamamcıoğlu, devletin ihale sırasında fiyat dışında çalışanının ne yiyeyeceğine de dikkat ettiğini söyledi. Ancak kamu kesiminde sorunların olduğuna işaret eden Hamamcıoğlu, ‘‘Devlet İhale Kanunu ile, inşaat için de yemek için de aynı kanunu uyguluyor. Bir fiyat vermeniz ve bir yıl boyunca o fiyatın sabit tutulması isteniyor. İyi tahmin yapmanız ve riskleri göze almanız gerekiyor’’ dedi.

Kahvaltıda lahmacun

KADIN erkek bünyesine göre, günlük alınması gereken kalori miktarının dışında yörelere göre de yemeklerini ayrımak zorunda olduklarını belirten Hamamcıoğlu, ‘‘Örneğin Adana'da sabah kahvaltısında lahmacun veriyoruz. Kendi ekibimiz Adana'da müşterilerimizin mutfağında bu yemekleri yapıyorlar’’ dedi.

Dünyada çeşitli ülkelerde herkesin kendi zevkine göre yemek yeme şansına sahip olduğuna değinen Hamamcıoğlu, Amerika'da bir işyerinde birkaç salonda her zevke uygun yemeğin olduğunu söyledi. Aylık cirolarının da 2 milyon dolar olduğunu belirten Hamamcıoğlu, dünyada insanların meşrubata çok para harcadıklarını vurguladı. Hamamcıoğlu, ‘‘Türkiye'de aylık ciromuz 2 milyon dolarken, Amerika'da ayda sadece 6 milyon dolarlık kola tüketiliyor’’ dedi.