Güncelleme Tarihi:
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tarafından tasarlanan, yerli ve milli imkanlar ile üretilen HÜRKUŞ Hava Yer Entegrasyon Uçağı (HYEU), Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın eğitim faaliyetlerinde kullanılması planlanıyor. HÜRKUŞ HYEU ile İleri Hava Kontrolörü, İleri Muharebe Kontrolörü ve Müşterek Ateş Destek Timi eğitimleri verilecek. Konya’daki 3’üncü Ana Jet Üs Komutanlığı’nda yer alan 135’nci Filo yani Ateş Filo’da konuşlanacak olan HÜRKUŞ’lar Filo’nun istekleri doğrultusunda tasarlandı.
Ateş Filo’ya teslim edilmek üzere gün sayan HÜRKUŞ’ları ilk kez İhlas Haber Ajansı (İHA) görüntüledi. Öte yandan, HÜRKUŞ HYEU’nun, düşük kullanım maliyet ve gelişmiş aviyonik sistemleri ile önemli avantajlar sağlayacağı öngörülüyor. HÜRKUŞ’un mevcut gelişmiş özelliklerine ek olarak HÜRKUŞ HYEU ile Elektro-Optik / Infrared (EO/IR) kamera, lazer güdümlü ve güdümsüz eğitim mühimmatlarının yanı sıra oto pilot entegrasyonları da aşamalı olarak gerçekleştirilebilecek. Öte yandan, çok kuvvetli ve 1600 beygirlik güç üretebilen turboprop bir motora da sahip olan HÜRKUŞ HYEU bu sayede akrobatik ve çevik bir uçak olarak da biliniyor. İlk olarak Anadolu Ankası-21 Tatbikatı'nda görücüye çıkan HÜRKUŞ HYEU, nefes kesen akrobatik hareketleri ile uzmanlardan tam not almıştı.
“HÜRKUŞ ASLINDA BİR UÇAK İLESİ”
HÜRKUŞ’un ilk projesinin ortaya çıkmasından bugüne kadar tüm süreçte yer aldığını belirten Türk Havacılık Uzay Sanayii Uçak Genel Müdür Yardımcısı ve Ürün Direktörü Nezaket Güneri Orbay, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “HÜRKUŞ uçağımızın macerası 2006 yılında başladı. HÜRKUŞ aslında bir uçak ilesi. HÜRKUŞ A projemiz ile başladı. 2006 yılında sıfırdan, aerodinamiğini, yapısını, sistemlerini, kısaca her şeyini kendimizin tasarladığı bir proje olarak yürürlüğe girdi. HÜRKUŞ A projemizin özelliği analog kokpite sahip olması ve Avrupa Sivil Havacılık Otoritesi EASA’dan ‘Tip Sertifikası’ almış olması. Bu önemli bir değer bizim için. HÜRKUŞ B projemize ise 2013 yılında başladık. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile yaptığımız sözleşme ile beraber start vermiş olduk. HÜRKUŞ B’nin farkı ise aviyonik sistemleri olması. Glass (Cam) Kokpit şeklinde bir kokpitimiz var. Tamamen yazılım üzerinde koşan, aviyonik mimarisini Aselsan ile oluşturduğumuz bir uçağımız var. Burada toplamda 6 tane MFT dediğimiz akıllı ekranlarımız bulunmakta ve bütün uçakla ilgili bilgileri bu ekranlar üzerinden pilotlarımıza sağlamaktayız. Aviyonik mimarinin kalbinde de iki tane merkezi komuta bilgisayarımız bulunmakta” ifadelerini kullandı.
Nijer’e HÜRKUŞ ihracatı için sözleşmesi yapılan ve Konya’da bulunan 135’inci Filo yani Ateş Filo’ya teslim edilecek HYEU modeli hakkında da bilgiler veren Orbay, “HÜRKUŞ ailemizin bir diğer üyesi ise Hava Yer Entegrasyon Uçağı (HYEU) olarak adlandırdığımız görev eğitimi uçağı. Görev eğitimi uçağımızın ilk startını da yaklaşık 2 sene önce vermiştik. Hatırlarsanız 2021 yılının Haziran ayında Anadolu Ankası’nda bir boy gösterdik, tatbikata katıldık ve güzel bir ses getirdik. O tatbikatın bir uzantısı olarak İDEF’te de ihracat konusunda çalışmalarımız oldu ve ilk ihracatımızı da Nijer’e yapmış olduk. HYEU uçağımızın amacı, hava ve yer birliklerinin koordinasyonunun sağlanması. Bu uçağımızın esasında hedef kitlesi Konya’daki 135’inci Filo. Burada görev yapmak üzere uçağımızda gerekli değişimleri yaparak modifiye ettik. Ağustos ayında Nijer ile bir temasımız olmuştu. Bunun neticesinde yaptığımız görüşmeler sonucunda Ekim ayında da Nijer kontratını imzalamış olduk ve 2 uçaklık bir sözleşmemiz oldu. Şimdi hem Nijer uçakları için hem de HYEU uçakları için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şuan önünde bulunduğumuz uçaklarımız, Konya’ya teslim etmeyi planladığımız 4 ve 6 kuyruk numaralı uçaklarımız. Bunlar hazır, bakımı ve pilot eğitimlerinin verilmesini bekliyoruz, akabinde de envantere girişleri sağlanacak” diye konuştu.
“AVİYONİK MİMARİSİ ÇOK ÖZEL, 1 MİLYON SATIRDAN FAZLA KOD KULLANILDI”
HÜRKUŞ’u diğer muadillerinden ayıran birçok önemli özelliği olduğuna dikkat çeken Orbay, “Çok güçlü bir motorumuz var. Turboprop sınıfında bir uçağımız ve 1600 beygir gücünde bir motorumuz bulunmakta. Aviyonik mimarisi çok özel ve 1 milyon satırdan fazla kod kullanıldı. Kendi yaptığımız aviyonik olması bize çok ciddi anlamda bir avantaj sağlıyor. İstediğimiz gibi modifiye edebiliyoruz. Muadillerinin hepsinin EASA’dan sertifikası yok bu da artı bir özelliğimiz. Bu tip uçaklarda kullanılan her türlü son teknoloji ürünü kullanıyoruz. Örneğin fırlatma sandalyesi. Anormal bir durumda pilotlarımızın kendini kurtarabileceği üstün özellikli fırlatma sandalyelerimiz var” şeklinde konuştu.
HÜRKUŞ’un tasarımdan üretime kadar tamamen yerli ve milli bir proje olduğu için her türlü değişikliği yapma esnekliğine sahip olduklarını belirten Orbay, “Tamamen bizim tasarımımız olduğu için HÜRKUŞ’ta yapılabilecek her şeyi yapma yeteneğine sahibiz. Bundan sonra potansiyel kullanıcılarımızın istekleri dahilinde istediğimiz değişiklikleri yapabiliriz. Örneğin şuan da yürüttüğümüz bir harici yakıt tankı projemiz var. Menzilini neredeyse iki katına çıkarmak için harici yakıt tankı entegre etmeye çalışıyoruz. Envanterimizde bulunan her türlü mühimmatın entegrasyonu sağlanabilir. Bunlar üzerine de çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.