Güncelleme Tarihi:
Dış ticaret uzmanlarından edinilen bilgiye göre, gümrük birliği anlaşmasının serbest ticaret anlaşması (STA) olarak yeniden ele alınması halinde, AB'nin menşe kuralları devreye girecek. Gümrük birliğinde, Türkiye'de üretilen mallar yanında, Türkiye'ye ithalat rejimi kapsamında ithal edilen mallar da AB pazarında serbest dolaşıma giriyor.
Yani, Türk iÅŸadamları, vergisini ödeyip Çin'den getirdikleri bir malı, herhangi bir AB ülkesine ihraç edebiliyor. Bu mal, Türkiye'ye girerken vergisi ödendiÄŸi için AB'de Türk malı gibi iÅŸlem görüyor ve serbest dolaşıma girebiliyor.Â
STA'da ise serbest dolaşıma girecek ürünlerde menÅŸe kuralı iÅŸliyor. Serbest dolaşıma girecek bir malın, o ülkenin malı kabul edilmesi için, asgari katma deÄŸer oranı aranıyor. Yani, ihracatçının, üçüncü ülkelerden ithal ettiÄŸi bir malın Türk malı haline gelmesi için, asgari sözgelimi asgari yüzde 30 oranında katma deÄŸer yaratacak ÅŸekilde, Türkiye'de iÅŸlem yapması gerekiyor. Çin'den ithal ettiÄŸi bir kumaşı, doÄŸrudan AB'ye satamayacak, bunu gömlek, elbise haline getirerek satabilecek.Â
STA kapsamındaki mallarda her mal için ayrı oranda asgari katma değer oranı belirleniyor. Özellikle tekstilde asgari katma değer oranı belirlenirken elyaftan veya kumaş aşamasından başlanması halinde Türkiye'nin rekabet gücünü kaybedebileceği belirtiliyor. Türkiye'nin elyafa dayalı ihraç ürünlerinde, daha çok Çin'den ithal edilen elyaf maşların kullanıldığına dikkat çekiliyor.
Bu durumda, asgari katma deÄŸer oranı tutturulamazsa, Türk tekstil ürünlerinin AB'ye ithalatında vergi alınır hale gelecek. Bu da AB pazarında zaten en büyük paya sahip olan Çin karşısında Türkiye'nin rekabet gücünü oldukça zayıflatacak.Â
Sonuçta gümrük birliğinden vazgeçilip STA'ya dönülmesi halinde, sanayici, üçüncü ülkelerden ucuz hammadde getirip AB'de rekabet gücünüartırma olanağını önemli ölçüde kaybedecek. Çünkü, AB, asgari katma değer oranını yüksek tutarak birçok ürünün ithalatını önleyebilecek.
   Â
GÃœMRÃœK VERGÄ°LERÄ° YÃœKSELTÄ°LEBÄ°LÄ°R
Â
Gümrük birliÄŸinin STA'ya dönüşmesi halinde, Türkiye, AB dışındaki ülkelere yönelik uyguladığı gümrük vergilerini Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) taahhütleri doÄŸrultusunda yükseltebilecek.Â
Ancak, bunun ÅŸimdiye kadar dışa dayalı rekabetçi politika izleyen Türkiye'nin sanayisinin geliÅŸimini olumsuz etkileyebileceÄŸi belirtiliyor. Türkiye'nin toplam  ithalatının sadece yüzde 10'unu tüketim mallarının oluÅŸturduÄŸuna dikkat çeken uzmanlar, koruma hadlerinin yükseltilmesinin, ara ve sermaye mallarının maliyetlerinin yükselmesine de yol açabileceÄŸine iÅŸaret ediyor.Â
   Â
ÜÇÜNCÜ ÜLKELERE UYGULANAN KOTA VE GÖZETİM ÖNLEMLERİ
Â
Türkiye, gümrük birliği nedeniyle AB'nin gözetim ve kota uyguladığı ülkelere de bu önlemleri uygulamak durumunda kaldı. Türkiye, bu kapsamda halen, tekstil ve konfeksiyon ithalatında, 18 ülkeye kota, 17 ülkeye gözetim, 4 ülkeye de hem kota, hem gözetim önlemi uyguluyor. Bu yöntemle Türkiye, kendi sanayicisini de korumuş oluyor.
Â
Gümrük birliÄŸi anlaÅŸmasının STA'ya dönüşmesi halinde bu önlemlerinne olacağı, kaldırılıp kaldırılmayacağı tartışılıyor.Â
   Â
TÃœRKÄ°YE, AB MEVZUATININ OLUÅžUM SÃœRECÄ°NDEN UZAK KALACAK
Verilen bilgiye göre, Türkiye, halen, aday ülke olması nedeniyle, AB teknik mevzuatının hazırlandığı bazı komitelere gözlemci üye olarak katılıyor. Böylece, AB mevzuatının hazırlanması aşamasında bilgi sahibi oluyor.
Halen Türkiye'nin, AB bünyesindeki 400'den fazla teknik komiteden 17'sine üye olduğuna dikkat çeken yetkililer, gümrük birliğinden vazgeçilmesi halinde, Türkiye'nin AB mevzuatından ancak AB Resmi Gazetesi'nde yayımlandıktan sonra haberdar olabileceğini kaydettiler.
Türkiye, yıllardır teknik komitelerdeki üyeliÄŸinin artırılması için giriÅŸim yapıyordu.  Gümrük birliÄŸinden çıkınca, Türkiye, Pan Avrupa MenÅŸe Kümülasyonu'nun (PAMK) saÄŸladığı kolaylıklardan da yararlanamayacak. PAMK çerçevesinde, kümülasyona dahil olan ülkelerden saÄŸlanan mallar da menÅŸe kuralları kapsamında, yerli katma deÄŸer oranına dahil edilebiliyor.Â
  Â
AB MALÄ° YARDIMLARI
Â
Gümrük birliğinden vazgeçilmesi halinde, AB'nin, Ankara Anlaşması ve Katma Protokol'den kaynaklanan mali yükümlülükleri de sona erecek. Zaten şimdiye kadar AB'nin bu yardımlarından Türkiye'nin tam olarak yararlanamadığına işaret eden uzmanlar, gümrük birliğinden vazgeçilmesi halinde bunun ihmal edilebilecek bir kayıp olabileceğini kaydettiler.
Verilen bilgiye göre, 32 yıllık bu dönemde AB'nin 1 milyar 433 milyon ECU (Avrupa Para Birimi idi Euro'ya dönüştü) tutarında yardım öngörmesine raÄŸmen, kullanılabilinen yardım toplam 830 milyon Euro gibi düşük bir seviyede kaldı.Â
   Â
AB'NİN GÜMRÜK BİRLİĞİNE AYKIRI DAVRANIŞLARI
Â
DiÄŸer taraftan, AB'nin de gümrük birliÄŸine aykırı davranışları ve anlmaÅŸmanın iÅŸleyiÅŸinden kaynaklanan sorunlar olduÄŸuna da iÅŸaret ediliyor. Uzmanlar, AB'nin Türk menÅŸeli demir çelik ürünlerine uyguladığı tarife kontenjanının hem gümrük birliÄŸi, hem de AB ile imzalanan demir-çelik anlaÅŸmasına yakırı olduÄŸuna dikkat çektiler.Â
Ayrıca, AB'nin, gümrük birliÄŸi mevzuatına aykırı olarak zaman zaman bazı Türk menÅŸeli malları için soruÅŸturma açarak damping vergisi uyguladığına iÅŸaret ediliyor. Uzmanlar, Türkiye'nin gümrük birliÄŸinden STA'ya geçme konusunda karar verirken çok dikkatli davranması gerektiÄŸini vurgularken, ''STA'ya geçmekle Türkiye'nin kazanımı çok fazla olmayabilir. Çok dikkatli karar vermek lazım. Maliyeti hesaplamak için de elimizde çok ciddi veri gerekiyor'' dediler.Â