Güncelleme Tarihi:
İSLAM Konferansı Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin (İSEDAK) İstanbul’da dün düzenlenen toplantısının açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Bugün coğrafyamızda cereyan eden toplumsal hareketler, değişimin zamanının geldiğinin, geri döndürülemez bir dönüşüm sürecinden geçmekte olduğumuzun kanıtıdır” dedi. Halkların meşru taleplerine cevap verebilecek siyasi, sosyal ve ekonomik reformların uzlaşı ve diyalog içinde süratle yapılmasını öneren Gül, küreselleşme olgusunun da her alanda etkisini artırdığını vurguladı. Gül şöyle dedi: “Gelişmeler mevcut sınırların anlamını aşındırmakta, ülkelerin karşılıklı bağımlılığını artırmakta ve uluslararası işbirliği ve dayanışmayı ihtiyaçtan ziyade zorunluluk haline getirmektedir. Müsebbibi olmadığımız küresel ekonomik sorunlardan en az hasarla kurtulmanın yolu, İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri arasındaki ticareti ve ortak yatırımları artırmaktan, insan, sermaye ve bilgi akışını hızlandırmaktan geçiyor.”
27 yıldır toplanıyoruz
Gül, İSEDAK’ın üyelerini 27 yıldır kesintisiz olarak bir araya getiren ve üyeleri arasında kalıcı işbirliği altyapısının oluşmasına hizmet eden bir platform olduğunu, başkanlığını yürütmekten onur duyduğu İSEDAK’ın gelecek dönemde de ülkelerin değerli katkıları ve artan sahiplenmesiyle başarısını artırarak devam ettireceğine inandığını belirten Gül, şöyle konuştu: “Son bir yıl içinde pek çok İslam ülkesinde bu yönde tarihi bir dönüşüm yaşanıyor olmasından büyük memnuniyet duyuyorum. Son yıllarda bazı İSEDAK üyesi ülkeler arasında vizelerin kaldırılmasını vatandaşların serbest dolaşımına yönelik önemli bir adım olarak görüyorum. Diyalog ve işbirliği, turizm hizmet kalitesini ve rekabet gücünü arttırarak, ülkelerimizin turizm pazarından hak ettiği payı almasına katkı sağlayacak.”
Tercihli ticaret sistemi
Cumhurbaşkanı Gül, sınırlar arasında malların daha rahat dolaşımını temin etmeye yönelik tercihli ticaret sisteminin (TPS-OIC) kurulması yönünde de önemli çalışmalar yaptıklarını anlatarak, Bangladeş’in de Menşe Kuralları Anlaşmasını onaylamasıyla onaycı ülke sayısının 10’a yükseldiğini, bunun da tercihli ticaret sisteminin hukuki zemininin tamamlandığını gösterdiğini, bundan sonra uygulamaya yönelik işleri tamamlamanın kaldığını dile getirdi. İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri arasındaki ticarete önemli bir katkının da İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) tarafından yapılacağına inandığını belirten Gül, “Ticarette teknik engellerin kaldırılması için standartlar kilit rol oynamaktadır. Ülkelerimiz arasında standartların uyumlu hale getirilmesi ve yeni standartların hazırlanması ülkelerimiz arasında ticaretin artmasına çok önemli bir katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
Arap Baharı’nın ekonomik boyutu
KALKINMA Bakanı Cevdet Yılmaz, Arap Baharı’nın ekonomik boyutunun gelecek dönemde daha fazla tartışılması gerektiğini belirterek, “Demokratikleşme süreçleriyle birlikte yönetimler daha fazla nalka dayalı hale geldikçe, kalkınma ve ekonomi gündeminin de daha güçlü hale gelmesini bekliyoruz” dedi.
Ahlak gidiyor destek vaatleri ‘sözde’ kalıyor
İSLAM Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şeyh Saleh Bin Abdullah Kamel, “Beklenmedik bir şekilde bizim ahlaki değerlerimiz de gidiyor. Amacımız, üye ülkeler tarafından desteklenmek. Ancak hiçbir üye ülke bizim planımızı desteklemiyor. Sözde destek, vaat, hayaller var. Vize konuluyor. Helal sistem hayata geçirilemedi. Zekat kabul edilmedi” diye konuştu.
İhsanoğlu: İslam ülkeleri arasında ticaret, 2010’da 539 milyar dolara ulaştı
İSLAM İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, 2004’te 205 milyar dolar olan İİT içi ticaret değerinin 2010’da 539 milyar dolara ulaştığını belirterek, artan karşılıklı ticarete ek olarak, ekonomik büyümenin sağlanması ve yoksulluğu azaltmaya yönelik ikiz hedeflere tarım, kırsal kalkınma ve gıda güvenliği konusunda yürürlükte olan İİT stratejilerinin uygulanması ile ulaşılabileceğini söyledi. İhsanoğlu, şu bilgileri verdi: “Büyüme bozukluğu çeken dünya çocuklarının yüzde 90’ı İİT üyesi devletlerde yaşıyor. Bu çok üzücü. Yoksulluk sorunu da en çok bizim ülkelerimizde. İİT üyesi devletlerin 2004’te 2 trilyon dolar olan GSYİH’sı, 2010’da 8 trilyon dolara yükseldi.”