Güncelleme Tarihi:
EKONOMİK İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) dönem başkanlığını İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’tan devralan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Asya ülkelerine örnek olarak Avrupa Birliği’ni (AB) gösterdi. Bölgenin potkansiyeline dikkat çeken Gül, EİT ülkelerinin 8 milyon kilometrekarelik bir alan ve 400 milyondan fazla nüfusa sahip olduğunu vurguladı. Bunun ticarete yansıtılmasını isteyen Gül, “AB ülkelerinin kendi aralarındaki ticaret yüzde 65’i aşıyor. EİT ülkelerinde ise bu oran yüzde 7’de kaldı, bu konuda başarılı olamadık” dedi.
Muazzam potansiyel var
Türkiye dahil üye 10 ülke ve misafir ülkeler sıfatıyla KKTC, Irak, Katar, Ürdün, Lübnan ve Suriye’nin katıldığı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) İstanbul’da yapılan 11’inci Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin açılış konuşmasını yapan Gül, “EİT bölgesi ekonomik ve ticari işbirliği bağlamında muazzam bir potansiyele haiz” dedi. Avrasya’nın merkezinde yeralan Türkiye’nin, coğrafyanın tamamında barış, güvenlik, istikrar ve refahın sağlanmasına büyük önem atfettiğini belirterek, “Bölgesel diyalog ve işbirliği mekanizmaları oluşturmaya, enerji, iletişim ve ulaşım gibi kapsamlı işbirliği projelerini hayata geçirmeye çalışıyoruz” dedi.
İlave önlemler alınmalı
Bugüne kadar yapılan çalışmalara da değinen Gül, şunları dile getirdi: “2005’te Astana’da düzenlenen Bakanlar Konseyi Toplantısı’nda EİT 2015 vizyon belgesi kabul edildi. Bu çerçevede üye ülkeler olarak işbirliğini güçlendirmek üzere ticaret ve yatırımdan, ulaştırma ve haberleşmeye, enerji ve çevreden, tarım ve sanayiye kadar pek çok alanda 2015 yılına kadar gerçekleştirilmek üzere hedefler tespit ettik. 10 yıllık süreci yarılamışken, hedeflerimizin gerçekleştirilmesi yönünde şimdiye kadar gösterdiğimiz performansa ilişkin bir durum değerlendirmesi yapıyoruz. 2015’e kadar alınması gereken ilave önlemler konusunda da en üst düzeyde irade sergilemeliyiz. Geçtiğimiz 5 yıl zarfında söz konusu hedeflerin gerçekleştirilmesi bağlamında tarihi ve çok değerli adımlar atıldı. Buna karşılık katedilen mesafenin mütevazı düzeyde kalmış olduğunu da müşahede ettik.”
AB gibi olmalıyız
EİT Ticaret Anlaşmasını (ECOTA) henüz imzalamayan üyeleri, anlaşmaya taraf olmaya davet ettiklerini kaydeden Gül, EİT Ticaret Anlaşması’nın, 5 ülke tarafından onaylanmasının ardından 2008 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlattı. Gül anlaşmanın uygulamaya konulması için taraf ülkelerin gerekli listeleri hazırlayıp EİT Sekreteryasına iletmeleri gerektiğini, bu işlemi gerçekleştiren Türkiye ve Pakistan’ın 7 Aralık 2010’da imzaladıkları ortak bildiriyle EİT Ticaret Anlaşması’nı ikili temelde uygulamaya koyduklarını belirten Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ECOTA’yı henüz imzalamayan üyelerimizi anlaşmaya taraf olmaya davet ediyoruz. EİT Vizyon Belgesi’nde 2005’te yüzde 6 olan bölge içi ticaretin 2015’te yüzde 20’ye yükseltilmesi hedeflenmişti. Ancak 2010 itibarıyla bu oran yüzde 7’de kaldı. Ülkelerimizin ekonomik istikrarı koruyabilmesi ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlayabilmesinin yolunun bölgesel ekonomik ve ticari işbirliğinden geçtiği artık iyice anlaşılmaktadır. Mukayese yapmak gerekirse AB’nin blok içi ticaretinin toplam ticaret hacminin yüzde 65’ine tekabül ettiğini söylemek yeterli olacaktır.”