Güncelleme Tarihi:
BOMBA yapımında kullanıldığı gerekçesiyle satılması yasaklanan kalsiyum amonyum nitrat ve amonyum nitrat gübreler, gübre üreticilerini zor durumda bıraktı. Türkiye içinde satışın yasaklanmasından sonra ihracata da ara vermek zorunda kaldıklarını ifade eden Bagfaş Yönetim Kurulu Başkanı Yahya Kemal Gençer, “Günde 2 bin ton üretim kapasitemiz var. Bunun bir kısmı iç piyasaya ayrılmıştı. Ambarlarımız ona göre ayarlanmıştı. Ancak yasak sonrası stokta yakalandı. Mallarımızı yedi emin depolarına bıraktık. İhracat için de çok fazla prosedür oluştu. En ufak bir ihracat için dahi bakanlıklardan onay gerekiyor” dedi.
DÜNYADA BUNLAR SATILIYOR
Yasak konulan amonyum nitrat ve kalsiyum amonyum nitratla ile ilgili bilgiler paylaşan Gençer, “Bu iki ürün tek başına patlayıcı değildir. İşlemden geçmesi gerekir. Burada amonyum nitrat gübrelerin yasaklanması normal olabilir ancak kalsiyum amonyum nitratın yasaklanmasını doğru bulmuyoruz. Diğer ülkelerin bu iki ürün satışına bakıldığında da durum görülüyor. Fransa geçen yıl bu iki gübreden 3 milyon 750 bin ton sattı. Bunun 1.9 milyon tonu amonyum nitrat. Almanya’da da amonyum nitrat satışı yasak değil. Ancak öyle yönetmelikle var ki kimse amonyum nitrat satmaya tenezzül etmiyor. 1 yılda 100 ton amonyum nitrat ancak satılıyor. Ancak kalsiyum amonyum nitrat satışı 2.8 milyon tonu buluyor. Bizde ikisi de yasaklandı. Bu yasaklama aceleye geldi” diye konuştu.
ANFO YASAKLANMADI
Bu iki çeşit gübre yasaklanmasına rağmen asıl patlayıcı olan ve amonyum nitrattan yapılan, patlayıcı madde özelliği olan ANFO’nun yasaklanmadığına da vurgu yapan Kemal Gençer, “Kimyada yapılacak işlemlerden sonra her şey patlayıcı özelliğine kavuşabilir. ANFO denilen madde de amonyum nitrat ile fuel oilin karıştırılmış hali. Bu madde ile ilgili herhangi bir yasak yok. Kalsiyum amonyum nitrata özgürlük istiyoruz. Bakanlığa da bu durumu anlattık. Amonyum nitrat ile patlayıcı özellikli olan maddeleri karıştırırsan patlamayı hızlandırabilirsin. Ancak kalsiyum amonyum nitrat ile patlayıcı yapmak çok zordur. Fransa’da milyonlarca ton kullanılıyor” ifadelerini kullandı.
GRANÜLÜN PATLAMASI DAHA ZOR
Kendi fabrikalarında kalsiyum amonyum nitrat ve amonyum nitratın granül halinde üretildiğini söyleyen Gençer, “Bakanlıkta bana sordular. ‘Türkiye’deki fabrikaları sizinki gibi yapmak için maliyet ve zaman hesabı yapabilir misiniz’ dediler. Maliyet hesabını söyleyemeyeceğimi ancak zamanın daha önemli olduğunu söyledim. Çünkü granül olarak üretmek 2-3 yıl zaman alır. Granül kalsiyum amonyum nitratın ve granül amonyum nitratın, patlayıcı imalatında kullanılması zordur. Zira granül olduğu için öğütülmesi ya da delikli hale getirilmesi gerekir” dedi.
ANFO DİNAMİT YERİNE KULLANILIYOR
GEÇTİĞİMİZ yıl yatırımını yaptıkları fabrikayı kurarken yol müteahhitlerinin ve madencilerin “ANFO da üretin” talebi ile geldiklerini anlatan Kemal Gençer, “Çünkü ANFO ithal ediliyor. Aslında amonyum nitrat ithal edip fuel oil ile karıştırıyorlar. Bu ürünü de dinamit yerine kullanıyorlar” diye konuştu.
ASIL ETKİLENEN ÇİFTÇİ OLACAK
BU yasaklardan asıl olumsuz etkilenin çiftçiler olduğunu belirten Kemal Gençer, “Çiftçi üre kullansın deniliyor. Ancak çiftçi üre kullanamaz. Çünkü, Türkiye’nin üre kullanımı 1.8 milyon ton, üre üretimi ise yıllık 600 bin ton. Çoğu ithal. Nitrat yerine üre kullanılacaksa fiyatlar çok yükselir. Ayrıca nitratlı gübre ile ürenin kullanım zamanları ve faydaları farklı. Şimdi kalsiyum amonyum nitrata izin çıksa bile Türkiye’nin ocak, şubat, mart ve nisan aylarında nitratlı gübre kullanımı 1 milyon tonu buluyor. Yıl boyunca ise 1.8 milyon ton. Hemen üretime geçilse bile yetiştirmek çok zor. Kimsenin stokunda mal yok. Kullanıma izin verilince fiyatlar çok yüksek olacak” ifadelerini kullandı.
THYSSENKRUPP İLE ANLAŞMAZLIK TAHKİMDE
140 milyon Euro’luk yatırımla 2015 yılında bitirilmek üzere Bandırma’da yeni bir gübre fabrikası yatırımı yapan Bagfaş’ın, fabrika inşasını yapan Thyssenkrupp ile anlaşmazlığa düştüğünü de hatırlatan Kemal Gençer, “Proje bitti ancak daha teslim almadık. Çünkü bize söyledikleri kalitede ürün üretemediler. Türkiye’ye verilen ürünlerde sorun olmadı. Ancak ihraç edilen ürünlerde 2 aydan sonra ‘kekleşme’ başladı, yani ürün birbirne yapıştı. Biz de bu yüzden fabrikayı teslim almadık. Aramızdaki anlaşmazlık Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nde. Beklentim şirketin hata yaptığını kabul etmesi. Çünkü mahkemede haklılığımız ortaya çıkacaktır. Burada büyük prestij kayıpları oldu” dedi.