Güncelleme Tarihi:
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Orman Genel Müdürlüğü’nde tarımsal desteklere ilişkin açıklama yaptı. Koronavirüs salgını nedeniyle ham madde, girdi ve nakliye maliyetlerinin arttığına işaret eden Pakdemirli, nüfus ve kentleşmenin artması ve küresel ısınmayla birlikte tarımsal üretimle ilgili risklerin ortaya çıktığını belirtti. Tarımsal üretimin stratejik olduğunun bir kez daha öne çıktığını vurgulayan Pakdemirli, son 20 yılda yapılan baraj ve sulama yatırımları sayesinde meteorolojik kuraklığın tarımsal kuraklığa dönmediğini belirterek, “Geçen yıl, bitkisel üretimde 126 milyon tonla Cumhuriyet tarihi rekorunu kırdık” dedi.
DERİNDEN ETKİLEDİ
Üreticinin ve tüketicinin yanında olmaya devam ettiklerini belirten Pakdemirli, iklim değişikliği ve salgının piyasaları derinden etkilediğini vurguladı. Pakdemirli, tarımsal ürünlerde ve girdilerde küresel bazda çok büyük artışlar olduğuna işaret ederek, uluslararası boyutta yaşanan gelişmeleri de yakından takip ettiklerinin altını çizdi. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın destekleriyle 2021 başında gübre desteklerinin yüzde 100, sertifikalı tohum desteklerini hububatta yüzde 88 ila yüzde 166 artırdıklarını hatırlattı. Son günlerde dünya genelinde gübre ve gübre ham madde fiyatlarının tekrar artışa geçtiğine dikkati çeken Pakdemirli, yaşanan bu gelişmeler karşısında önceliklerinin çiftçilerin korunması ve üretimde sürdürülebilirliği sağlamak olduğunu belirtti.
GÖNÜLLERİ FERAH OLSUN
Bu amaçla bu yıl hasat edilen buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale için gübre desteklerini yüzde 25 arttırarak ödeyeceklerini bildiren Pakdemirli, şunları söyledi: “2022 üretim yılı için de hububat dahil tüm ürünlerde gübre desteklerini yüzde 100 artırarak ödeyeceğiz. Buğday, arpa, çavdar, tritikale ve yulaf için 16 lira olan gübre desteğini 2021 yılı üretimi için dekara 20 lira, 2022 üretim yılı için de dekara 32 lira olarak ödüyor olacağız. Diğer ürünlerde ise gübre desteklerini 2021 üretim yılı için dekara 8 lira, 2022 üretim yılı için de dekara 16 lira olarak ödeyeceğiz. 2022 üretim yılı için sertifikalı tohum kullanım desteğini buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale ve çeltik için yüzde 50 artışla dekara 24 liraya çıkardık. Bu düzenlemeyle son 2 yıllık süreçte buğdayda gübre desteğini tam 4 misli, sertifikalı tohum desteğini de yaklaşık 3 misli artırdık. Mazot desteğini de her üretim yılı için maliyetinin ortalama yüzde 50’si olacak şekilde ödemeye devam edeceğiz. Her zaman çiftçimizin yanında olduk, imkânlar çerçevesinde olmaya da devam edeceğiz. Üreticilerimiz ve yetiştiricilerimiz, maliyetlerindeki artıştan endişe etmesin, gönülleri ferah olsun, onlar ekip biçmeye devam etsin.”
YERLİLİK ORANI YÜZDE 96 OLDU
İklim değişikliğinin etkilerini en aza indirmek için ciddi çalışmalar yaptıklarını, bu kapsamda yatırımları arttırdıklarını ve tarımsal Ar-Ge ile ilgili faaliyetleri ciddi aşamaya getirdiklerini söyleyen Bekir Pakdemirli, kuraklığa toleranslı bitkiler geliştirdiklerini ifade etti. Pakdemirli, tohumda yerlilik oranını yüzde 96’ya çıkardıklarını ve bunları Türkiye topraklarına uyumlu hale getirdiklerini belirterek, “Son 19 yılda buğdayda aynı birim alanda yüzde 41, şeker pancarında yüzde 54, ayçiçeğinde yüzde 84 ve mısırda yüzde 124 verim artışı oldu. Hayvancılıkta da ciddi verim artışı yaşadık. Sığır ortalamasında et verimi yüzde 60, sığırdaki süt verimi yüzde 85 arttı” şeklinde konuştu.
‘ÇİFTÇİMİZ AHIRLARI DOLDURMALI'
Müdahale alım programlarının hasat öncesi açıklanan, üreticinin maliyetlerinin üzerinde konumlanan ve üreticiyi sürdürülebilir olarak üretime sevk eden bir politikası olduğunu dile getiren Bekir Pakdemirli, “Ben buradan çiftçilerimize seslenmek istiyorum; daha fazla üretmemiz lazım, tohumu daha fazla toprakla buluşturmamız lazım. Ahırı, ağılı ve kümesi mutlaka dolu tutmamız lazım. Tarımsal üretim, bir milli güvenlik meselesidir. Ben her zaman bunu söylüyorum. Bunu da günlük siyasetten ari olarak tutmamız, siyasetin dışında konuşmamız lazım” diye konuştu.