'Grundig’i alacağımız benim içime doğmuştu'

Güncelleme Tarihi:

Grundig’i alacağımız benim içime doğmuştu
Oluşturulma Tarihi: Şubat 23, 2004 01:21

Dünyaca ünlü Alman markası Grundig'i uzun bir süreçten sonra bünyesine katan Beko'nun Genel Müdürü Sümerval, ilk işbirliği anlaşması imzaladıkları an, ileride bir gün bu markayı satın alacaklarını hissettiğini açıkladı.

Daha Ekim 2001'de ‘‘Bir gün bu markanın sahibi biz olacağız’’ dediğini aktaran Sümerval, hedeflerinin 2007'de Grundig'i 1.1 milyar Euro ciroya sahip bir şirket yapmak olduklarını belirtti.

AYLAR süren yoğun ve stresli bir sürecin ardından Beko Elektronik, dünya markası Alman devi Grundig'i, ortağı Alba ile birlikte 80 milyon Euro'ya satın alarak, geçen ay sonunda Türkiye'ye getirdi. Ancak Beko Elektronik'in Grundig'i bir gün satın alacağı, iki şirketin işbirliği anlaşmasının imzalandığı o ilk adımda Genel Müdür Ali Hakan Sümerval'in içine doğmuş. Sümerval, Grundig markalı televizyonların bir bölümünü Türkiye'de üretmek üzere imza attıkları gün, yardımcısı Mustafa Tekdemir'e dönerek ‘‘Göreceksin bir gün bu markanın sahibi biz olacağız’’ demiş. Üstelik o günlerde henüz Grundig'in mali sorunlarının en ufak bir izi bile yokmuş...

Bugün artık Grundig'le dünya ligi oyuncusu olan Beko Elektronik, bu markayı yeniden zirvedeki günlerine taşımayı ve 2007'de Grundig'i 1.1 milyar Euro ciro yapar hale getirmeyi planlıyor.

Peki herkesin merakla ve heyecanla izlediği Grundig operasyonunda ilk adımlar nasıl atıldı, görüşmeler sırasında neler yaşandı, Beko yönetimine kimler destek verdi, Genel Müdür Ali Hakan Sümerval bu süreçte kimleri ve hangi olayları kendine örnek aldı? Beko Elektronik Genel Müdürü Ali Hakan Sümerval ile operasyonun öncesinde yaşananları, izlenen stratejileri, bundan sonra neler yapılacağını ve yeni hedeflerini konuştuk.

Grundig'le işbirliği yolunda ilk adım nasıl atılmıştı?

- Haziran 2001'de Grundig'in satınalma sorumlusundan bir mail geldi. Bu mail üzerine Grundig yöneticileriyle telefonla görüştüm. Belli modellerdeki televizyonlarını bize ürettirmek istiyorlardı. Almanya'ya gittik. Bizden başka bir firmadan daha mal alacaklardı. Onları sadece bizimle çalışmaya ikna ettik. Bizi sıkı denetlediler. Bu denetleme üç ayda bir devam etti.

O dönemde Grundig'in mali sorunları var mıydı?

- Hayır, ama piyasayı sürekli yokluyorduk. 'Mali açıdan problem yaşanabilir, riskinizi büyütmeyin' uyarısı alıyorduk, kontrollü çalışıyorduk. Aradan bir yıl geçti, şirkette bir şeylerin iyi gitmediğini hissettim. Grundig'de sık sık biraraya geldiğimiz yöneticilerden biriyle telefonda görüştüm. Avusturya'daki fabrikada zarar ediyorlardı, kapatmak istiyorlardı. Ama mali yükünden dolayı kapatamadılar. Grundig için çok sancılı bir süreçti. Desteğimizi iflas öncesinde de sonrasında da kesmedik.

Beko ile ilk ortaklık görüşmeleri bu dönemde mi başladı?

- Grundig yönetimi ortak bulmak için dünyadaki bütün elektronikçilerle, bizimle de görüştüler. Şirketi 5 hafta boyunca herşeyiyle inceledik. Grundig'in patronu Prof. Dr. Anton Kathrein de, sembolik ortağımız olacaktı. Kathrein, istediğimiz garantileri vermedi. 2003 Mart başında Cengiz Solakoğlu, 'vazgeçelim' dedi. Nisanda Grundig iflas masasına gitti. Mahkeme şirketin başına kayyum atadı. Kayyum 2003 Haziran'ında bizi ziyaret edip satış modellerini anlattı. Grundig'in peşini ve ürün vermeyi asla bırakmadık. Kayyum çok iyi bir yönetimle Grundig'in pazar payının sıfırlara gelmesine izin vermedi. Bu süreçte dünyadan ve Türkiye'den çok rakibimiz çıktı. Ama Grundig'in satış kararı bizim lehimize oldu.

Peki bu operasyonda neden Alba ile birlikte oldunuz?

-
Grundig'in iflasından sonraki süreçte gördük ki dev şirketlerin karşısına bile sermaye ve bilgi problemi ortaya çıkıyor. Avrupa'da iyiyiz, ama bazı noktalarda yetersiz kalabiliyoruz. Grundig gibi bir markayı tüm dünşada kullanacaksak, o zaman bizi tamamlayan ve dünyada ticaret yapma kültürünü geliştirmiş, bu konuda başarılı olmuş bir ortak olsun istedik. Alba ile işbirliğimiz zaten vardı, ona mal üretiyorduk. Bu işbirliğini ortaklığa taşıdık. Yüzde 50-50 bu ortaklık, dünya pazarı için kuruldu.

Birgün Grundig'i alacağınız aklınıza gelir miydi?

- Grundig'le ilk işbirliği anlaşmasını imzaladığımız Ekim 2001'de içime birşeyler doğdu, yardımcım Mustafa Tekdemir'e 'Göreceksin bu markanın sahibi bir gün biz olacağız' dedim. İki nedenden dolayı bu his içime doğdu sanırım. Bizim mühendislerimizin Grundig ar-ge'sinin içine girdiğindeki heyecanını gördüm. İkinci neden de, böylesine bir dünya markasının tasarımından üretimine ürünlerini bize emanet etmesi oldu.

GE'nin patronu Jack Welch'ten etkilendim

Grundig sürecinde örnek aldığınız olaylar oldu mu?

- Tabii, etkilendiğimiz ekoller var. GE'nin efsanevi patronu Jack Welch, ürün ve müşteri yönetimi konusunda beni çok etkiledi. Rahmetli Vehi Koç'un hayatını okuduğumda büyük keyif alıyorum. Geçmişte Xerox olayı, şirketin batışı ve yeniden toparlanmasının öyküsünden de çok etkilendim.

Zorlandığınızda yol gösterenler kimlerdi?

- İnsanın hayatında karşısına belli dönemlerde bazı insanlar çıkar ve size farklı kapılar açar. Benim hayatımda böyle insanların yeri çok fazla. Galip Sipahi, Aydın Çubukçu, Gündüz Özdemir, Cengiz Solakoğlu'ndan çok şey öğrendim. Bunlardan biri de işle ilgili sorunlarımı eve taşımamak oldu.

Hangi tür kitaplar okuyorsunuz?

- Sevdiğim bir kitabı 3-4 kez okurum, bir filmi 3-4 kere izlerim. Hayal gücünü geliştiren macera türü kitapları tercih ediyorum. Yaratıcılık ruhumu besliyor. Dünyada iz bırakan insanların hayat hikayeleri de eğitici oluyor.

İştahımızı kaybetmedik!

Görüşmeler sırasında ümitsizliğe düştüğünüz zamanlar oldu mu?

- Tabii oldu. Herşeye rağmen neşemizi ve enerjimizi hiç kaybetmedik. O dönemdeki Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanımız Cengiz Solakoğlu 'Beko benim en iyi yemek yiyen şirketim' diyordu. Ne olursa olsun iştahımızı kaybetmedik. Gülmeyi hep başardık. Birbirimize destek olduk.

Moralimizi Rahmi Bey düzeltirdi

Bu önemli operasyonda Koç Ailesi'nin sizlere yaklaşımı nasıl oldu?

- Grundig, Yönetim Kurulu toplantılarında çok ciddi tartışıldı. O dönemde Yönetim Kurulu Başkanımız olan Rahmi Koç, bizi daima teşvik etti ve destekledi. Moralimizin bozuk olduğunu hissettiği an bizimle yemek yedi. 'İş hayatında bunlar olur, moralinizi bozmayın' dedi.

Beko'nun başarı sırları

2001'de 338 milyon Euro ciroya sahip Beko'nun 2005 ciro hedefini 1 milyar dolar belirledi.

Katma değer yaratıp kár ederek büyümeyi amaçladı.

Kaynaklarımızı belli bölümlerde yoğunlaştırdı.

Üretim değil, satış ve pazarlamaya odaklandı.

Teknolojinin içinde oldu ve süratle ürünlerine yansıttı.

Birçok merkeze yayılmış arge yönetimine geçti.

Ar-ge için projenin gerektirdiği kaynağı ayırdı.

Malzeme alımında ciddi iyileştirmeler yaptı.

Grundig'i nasıl aldı?

İşbirliğini çözüm ortaklığına dönüştürmeyi başardı.

Diğer tedarikçilerin aksine mal vermeyi durdurmadı.

Markanın yaşaması için Grundig'e destek verdi.

Kayyuma Grundig'in hangi bölümleriyle ilgilenildiği konusunda net mesajlar verildi.

İyi bir ekip kuruldu.

Finans modeli önceden belirlendi.

Beko'nun hukukçuları önceden hazırlandı.

Dünyada da güçlü olmak için yanına yabancı bir ortak aldı.

ALİ HAKAN SÜMERVAL

BEKO Elektronik Genel Müdürü Ali Hakan Sümerval, 1961 İstanbul doğumlu. 1984'de Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde yüksek lisans yaptı. Çalışma hayatına 1987'de Beko Elektronik'in pazarlama bölümünde başladı. 1984'te Ardem'in Pazarlama Müdürlüğü'ne, 1997'de Pazarlama'dan sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı'na getirildi. 1998'de aynı görevi Beko Ticaret'te devam ettirdi. 2000'de Arçelik'te Pazarlama Direktörü olarak görev aldı. 2001'de Beko Elektronik Ticari İşler Genel Müdür Yardımcısı oldu. 2002'de Beko Elektronik Genel Müdürlüğü'ne atandı.

DALTONLAR GİBİYİZ:

Ali Sümerval, evinde eşi Elif, kızları Dilek ve Elif'le olmaktan büyük keyif aldığını söylüyor. Ali Bey, ‘‘Daltonlar gibiyiz. Her yere birlikte gideriz’’ diyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!