Ali ATIF BİR
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 05, 2001 01:41
Geçen hafta PİAR TN-Sofres'in 1993 ve 1997 yıllarında yapmış olduğu
‘Türkiye Profili’ araştırmasını benzer örnek yapısıyla 2001 yılında tekrar gerçekleştirdiğini
haber verip, Türkiye gerçeğine ışık tutan bazı sonuçları açıklamıştım. Kaldığım yerden devam ediyorum:
1997'de tanışıp evlenenlerin oranı yüzde 31.3 iken, bu oran 2001'de yüzde 41.7'ye çıkmış. Bekarların yüzde 91.6'sı ise tanışıp, anlaşarak evlenmek istiyor.
Yorum: Artık herkes göre göre evlenmek istiyor.
Evlilik öncesi kına gecesi yapanların sayısı artıyor. 1993'te yüzde 76 olan bu oran 2001'de yüzde 86.2.
Yorum: Artık sadece öteki Türkiye değil bu Türkiye'de kına yakıyor!
1993'te
‘‘evlenirken başlık parası ödedim’’ diyenlerin oranı yüzde 27.6 iken, 2001'de bu oran yüzde 19'a inmiş.
Yorum: Köle ticareti bitiyor.
Türkiye'deki insanların uyanma saati ortalama hafta içi saat 06.42, haftasonu 07.18. Hanelerin yüzde 70'inde ilk uyanan kişi evin hanımı.
Yorum: Erkekler uykuda!
Korunmayanların oranı 1993'te yüzde 59.2 iken, 2001 yılında bu rakam yüzde 51.6'ya inmiş.
Yorum: DİE’ye müjde. Nüfus azalıyor. 100 yıl sonra doğru dürüst nüfus sayımı yapabilirler.
Banyosunda küveti olanların sayısı 1993 yılında yüzde 19.3 iken 2001 yılında 28.2'ye yükselmiş.
Yorum: Ayranı yok içmeye...
Bilgisayar sahipliği 1993'te yüzde 4.4 iken 2001’de yüzde 10'a ulaşmış. Hane ve hane dışında bilgisayar kullananlar ise yüzde 18. Hane ve hane dışında internet kullananlar ise sadece yüzde 14.
Yorum. İnternet sitelerindeki araştırmaların, kimi ne kadar temsil ettiği ortada.
Evinde mutfak robotu olanların sayısı 1997'de yüzde 24.5'ten 2001'de 34.4'e yükselmiş.
Yorum: Birçok parçasının neye yaradığı bilinmeyen, mutfakta konacak yer bulunamayan bir aletin bu kadar yaygınlaşmasının iki nedeni olabilir. İlki, pazarlama başarısı. İkincisi ‘‘aman hepsi olsun bir şey kaçırmayalım’’ semdromu!
Cep telefonu sahipliği 1997'de yüzde 3.2'den 2001'de yüzde 39'lara ulaşmış.
Yorum: Hayvanlar koklaşa koklaşa Türkler telefonda anlaşır.
Hazır reçel tüketimi ve bal tüketimi artıyor. 1993 yılında son 15 günde hazır reçel yiyenlerin oranı yüzde 23.3 iken, 2001 yılında yüzde 46.4 ulaşmış. Aynı oranlar bal için yüzde 23.1 ve yüzde 45.3.
Yorum: Reçelciler Viagra kadar reklam yapsa para basarlar!
Son 15 gün içinde kutu ayran içenlerin oranı 1993'te 17.3'ten 2001'de 24.9'a yükselmiş.
Yorum: Sezar'ın hakkı Sezar'a. Bu Sütaş ineklerinin başarısı.
Son 15 gün içinde Türk kahvesi tükettiğini ifade edenlerin oranı 1993'te yüzde 64.3 iken 2001'de yüzde 83.4'e ulaşmış. Nescafe içenlerin oranı ise aynı yıllarda yüzde 23.5'ten yüzde 31.7'ye çıkmış.
Yorum: Türk kahvesi kökü dışarıda içeceklere karşı direniyor.
Kadınların yüzde 33.9'u başını örtmüyor. Yüzde 47.9'si başını örttüğü şeyi eşarp olarak tanımlıyor. Türban olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 14.
Yorum 1: Her başı örtülüyü dinci hareketin parçası sanmak yanlış! Yorum 2: Niye Tayyip’in partisinin vitrinine eşarplı Anadolu kadınlarını koymuyor acaba? Yoksa onların ‘yeni’yi yutmayacağını mı düşünüyor?
‘‘İşimi tanıdık aracılığı ile buldum’’ diyenlerin oranı 1993 yılında yüzde 55.5 iken 2001 yılında yüzde 50.3'e gerilemiş.
Yorum: ‘‘Hamili kart yakinimdir’’den kurtulamıyoruz.
Çalışanların yüzde 30.5'i düşük ücretten şikayetçi. İş baskısı, aşırı çalışma ve çalışma saatlerinin uzunluğundan yakınanların oranı ise yüzde 41.5.
Yorum: Çok çalışmam lazım Anne çooook...
Tasarruf yapabilenlerin oranı 1997'de yüzde 28.1'e çıkıp, 2001'de yüzde 11.4'e inmiş. Tasarruflarını
döviz olarak değerlendirenlerin oranı yüzde 48.4, tasarrufunu evde, işte, kasada tutanların oranı ise yüzde 35.1.
Yorum: Coştum yine dalgalanıyorum ben, yeni bir kur politikası arıyorum ben!
21. yüzyılda Türkiye'nin yüzde 31.4'ü büyüye, yüzde 64.8'i nazara, yüzde 36.3'ü uğura inanıyor. Bugüne kadar dilek, adak amacıyla türbe, yatır gibi yerleri ziyaret edenlerin oranı ise yüzde 45.6.
Yorum: RP’yi haklı bulan AİHM'nin üç yargıcının gözüne bu sonuçları nasıl sokarız acaba?
PİAR TN-Sofres 2001 Türkiye Profili araştırması'nda daha çok sonuç var. Araştırmanın tamamı incelendiğinde işin özeti şudur:
Türkiye'de tüketim alışkanlıkları hızla değişiyor , Türk insanının düşünce yapısı ve değerler sistemi tüketim değişikliği ile yaşanan çelişkiyi ortadan kaldırmak için değişime zorlanıyor, siyaset ve siyasetçi ise bu değişime ayak uyduramıyor. Nokta.Çok ayıp
BAZI televizyon kanalları geçen hafta bu köşede verdiğim Türkiye 2001 sonuçları alarak, sanki kendileri ulaşmış gibi haber yaptılar. En ufak bir atıfta bulunmadan. Bu resmen terbiyesizlik, bu emeğe saygısızlık. Ne diyeyim bilmiyorum. Ağızlarına biber mi süreyim...
2053’e kalır mı
Okurlardan ‘‘Yeni Cem Yılmaz'lı Telsim reklamını analiz edin’’ mesajı aldım. Gelecek hafta Telsim bu reklamını ve genel iletişim stratejisini ayrıntılı olarak analiz edip gerçekten
‘‘2053 yılına kadar pazarda tutunabilir mi?’’ sorusunun yanıtını vereceğim.
ÇekirgelikHayat en iyi geriye doğru anlaşılabilir, fakat onu ileriye doğru yaşamak zorundasınız.
(Charles Handy)