Görev zararına son çiftçiyi üzecek

Hazine'nin kamu bankalarına görev zararı doğuracak görev verilmesine yönelik kanunların iptali amacıyla hazırladığı yasa taslağında, 5254 sayılı Muhtaç Çiftçilere Ödünç Tohumluk Verilmesi Hakkında Kanun ile aynı kanunda değişiklik yapan 4478 sayılı kanunların da iptali öngörülüyor. Hazine'nin Başbakanlık'a sunduğu yasa taslağı, geçen hafta görüş alınmak üzere Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na iletildi.

5254 sayılı kanun, ürünleri, kuraklık, yangın, don, sel ve haşere benzeri afetlerden yüzde 40 oranında zarar gören çiftçilerin Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının ertelenmesi, ayrıca, bu çiftçilere faizsiz tohumluk kredi verilmesini öngörüyor.

TARIMDA SİGORTA SİSTEMİ

Bakanlık yetkililerinin verdiği bilgiye göre, Türkiye'de tarım sigortaları sisteminin yaygınlaşmaması nedeniyle, afete uğrayan çiftçiye, halen ancak bu kanun kapsamında veya çok büyük afetler durumunda çıkarılan bakanlar kurulu kararı doğrultusunda yardım ulaştırılıyor.

İptali istenen kanun kapsamında, ürünleri afetlerden yüzde 40'ın üzerinde zarar gören çiftçilere, bir yıl faizsiz tohumluk yardımında bulunurken, kredi borçları da faizli olarak bir yıl ertelenebiliyor.

Daha yaygın hasar durumlarında ise çıkarılan bakanlar kurulu kararları ile tarımsal kredilere ödeme kolaylığı getirilebiliyor.

Bakanlık tarafından yasa taslağı konusunda verilen görüşte, söz konusu kanunların kaldırılması halinde, sadece zor şartlar altında tarımsal üretimi sürdüren çiftçilerin yaşamları değil, Türkiye'nin gıda güvenliğinin de tehlikeye gireceğine dikkat çekildi.

Muhtaç çiftçilere dağıtılacak tohumluk için bu yıl 17.5 trilyon lira kaynak gerektiğini, bunun bakanlık bütçesine konulması halinde kamu bankalarına herhangi bir yükün binmeyeceğini bildiren bakanlık, devlet destekli tarım sigortaları kanunu çıkmadan söz konusu 2 yasanın kaldırılmasının uygun olmayacağını vurguladı.

Bakanlık yetkilileri, söz konusu yasaların iptal edilmesi halinde, son olarak Hatay ve Osmaniye'de yaşanan sel felaketi nedeniyle de artık çiftçiye yardım edilemeyeceğine işaret ettiler.

EKİLİ ALANLARIN SADECE YÜZDE 1'İ SİGORTALI

Tarım Sigortaları Vakfı Başkanı Tanfer Dinler, Türkiye'de halen ekili alanların sadece yüzde 1'inin doluya karşı, hayvan varlığının da ancak binde 1'nin sigortalı olduğunu belirterek, söz konusu kanunların kaldırılması halinde çiftçinin tamenen yardımsız kalacağına dikkati çekti.

Dünyada artık tarıma desteğin şeklinin değiştiğini, geçen yıl dünyada tarıma verilen desteğin toplam tuturanın 360 milyar dolar olduğunu hatırlatan Dinler, AB'de tarım sigortası primlerinin yarısının devlet tarafından karşılandığını kaydetti.

Tarım sigortalarında ortalama prim oranının yüzde 8-12 arasında olduğuna işaret eden Dinler, devletin 120 milyon dolarlık bir katkı sağlaması halinde, hububat ekili tüm alanların sigortalanmasının mümkün alacağını belirterek, ''Şu anda gündemde bulunan 12-14 milyar dolarlık görev zararı dikkate alınırsa, devlet destekli tarım sigortası yasasının çıkarılması, kamu bankacılık sistemine ve devlete çok daha büyük katkı sağlayacak'' dedi.

Devlet destekli tarım sigortası konusunda Dünya Bankası ile de görüştüklerini, Konya'dan başlamak üzere bir pilot projenin gündeme gelebileceğini kaydeden Dinler, doğrudan geler desteği kapsamında çiftçiye verlecek 5-10 dolarlık desteğin 2.5 dolarının sigortaya kaydırılması halinde, çiftçinin tüm risklere karşı sigortalabileceğini söyledi.

Hazine'nin iptalini istediği yasalar arasında, 1311 sayılı bağcılığın geliştirilmesi hakkında yasa, 3782, 3242, 1305, 2085 sayılı tarım ve küçük çiftçinin desteklenmesi hakkında yasalar bulunuyor. Bakanlık, 5254 ve 4478 sayılı yasalar dışındaki yasaların kaldırılabileceği yönünde görüş bildirdi.