Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL Havalimanına gittiğimde bir korku şatosuna gireceğimi sandım. Her yerde sosyal mesafe işaretleri, ısı ölçen gizli ya da ortada ateş ölçtürmenin peşine düşmüş insanlar vardı. Her taraf hijyen ikazları ile donatılmıştı. Biraz ürktüm. İçeri girdiğimde insanların yüzlerinden okunuyordu. Herkes ateşini ruhuna gizlemiş, öksürüğünü içine atarak bekliyordu. Psikolojik bir ateş endişesi ve olmayan öksürükleri hissettim.
DEZENFEKTANLI PASPAS
Terminalin dışında yolcular sıra olmuştu. Aralarından sosyal mesafe bırakarak içeri girildiği için bir kuyruk meydana gelmişti. İç hatlar gidişi kapı dışında dezenfektan ve maske otomatı vardı. Maskesi olmayanlar oradan alabiliyordu. Kapı girişlerinde görevliler, polisler biletleri sordular. Çoğu telefonlarından gösterdi. Sonra otomatik ateş ölçümü yapıldı. Terminale girerken içinde dezenfektan sıvı bulunan paspaslara basıldı. Böylece ayakkabı altları dezenfekte edildi.
BANKA VEZNESİ GİBİ
Ardından güvenlik kontrolüne geçildi. Çantaların konulduğu plastik kaplar her kullanımdan sonra görevliler tarafından dezenfekte ediliyordu. Sonra gidilen check-in kontuarları banka vezneleri gibi olmuştu. Kimliğimi küçük bir delikten görevliye uzattım. HES kodumu söyledim. Baktı bilgiler doğru. Önü tamamen flexi ile kapalı olan görevlinin yanındaki makineden uçağa biniş kartım çıktı. Ardından yeniden güvenlikten geçildi. Yine hijyen şartları doruktaydı. Sık sık dezenfekte noktalarında ellerimi sıvı ile dezenfekte ettim. Yolculardan eldiven kullanımı istenmiyordu ama sürekli maskelere bakılıyordu. Salonlara geçildiğinde görevliler, hep sosyal mesafe için uyarılarda bulunuyordu. Bunu anonslarla da yapıyorlardı. Ama yine de çok başarılı değildi.
YOLCULAR TEK TEK ÇAĞRILDI
Yolcular uçağa koltuk numaralarına göre çağrılarak ve arada sosyal mesafe korunarak alındı. 300 yolcu kapasiteli Airbus 330 uçağında 132 yolcu vardı. Kalkıştan kısa süre sonra sadece su dağıtıldı. Uçaktaki kabin memurlarından yani hosteslerden Ece Eren, sadece hijyenden sorumluydu. Tuvaletlere de bildirilerek gidilebiliyordu. Kabin ekipleri bulundukları bölümden başka bir bölüme geçmediler. Uçakta kabin ısısı 23-24 derece de tutuldu. Uçak yolcu alımında 20 dakika önce APU devreye sokularak havalandırma sistemi devreye alınmıştı.
SİPERLİKLE ÇALIŞTILAR
Kabin memurları maskelerinin üzerine siperlik takmışlardı. Yolcularla mümkün olduğunca az konuşuyorlardı. Esenboğa havalimanına inişten sonra yine sosyal mesafe ile yolculardan uçaktan ayrıldı. İstanbul Havalimanı gibi salgın sertifikası alan Esenboğa’da da aynı kurallar uygulandı. İnişte dikkat ettim. Yolcuların tedirginliği geçmişti. Sanırım kısa sürede yeniden uçmaya alışılacak gibi görünüyorlardı.
BAKANLA ATEŞLERİMİZİ ÖLÇTÜRDÜK
ŞU virüs elle tutulmayan, gözle görülmeyen bir şey nasıl oluyor da 11 Eylül’den daha fazla korkutuyordu bizi. Terörden beteri de varmış diye düşündüm. Ateşi 38’den yüksek olanın uçuşu iptal edilecekti. Ben de çok tedirgin oldum. Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile Havalimanı’nda buluştuk. Herkesi bir ev sahibi edası ile karşılıyordu. İnsanlara pozitif bir enerji veriyordu. Yolcularla, havalimanında çalışanlarla, mağaza personelleri ile konuşuyor, teşebbüsüm ediyordu. Mümkün olsa herkesin elini de sıkacaktı.
İLKER AYCI UĞURLADI
THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı da yolcuları uğurlamaya gelmişti. Bakanın hemen yakınında Devlet Hava Limanları’nın yeni genel müdürü Hüseyin Keskin ayrı bir zarafetle konuştuğu insanları rahatlatıyordu. Adam sanki Acun Ilıcalı’nın devlet versiyonuydu. Ateşlerimiz ölçüldü. Benimki tam 36.5 çıktı. Bakanın ateşi ise 36.2. Ben daha fazla çıkar sanmıştım. Ama normal değerindeydi. Bizim ateşimizi uzaydan gelmiş gibi başında özel bir kask taşıyan İGA görevlisi ölçtü. Bu görevliler yolcular arasında dolaşıyor ve ateşli insan avlıyorlardı. Bir iki kişiyi de buldular ama sanırım limitlerin çok üstünde değildi.
KISA SÜREDE TOPARLANIR
Esenboğa’ya uçarken TAV’ın patronu Sani Şener ‘le konuştum. O sistemin kısa sürede toplanacağını düşündüğünü söyledi. Şimdilik THY ve Anadolu Jet, Pegasus ve SunExpress uçuşları dört kente vardı. Ama hızla artacak. Sani Şener, Antalya ve İzmir havalimanlarının da sertifikalarını alarak hazır olduklarını açıkladı.