Godiva’yı alırken hocaya danıştım

YILDIZ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Zaman Gazetesi’nde yayınlanan röportajda merak edilen pek çok sorunun cevabını verdi. Nuriye Akman’ın yaptığı röportaja göre Murat Ülker, Godiva’yı almadan önce hocaya danışmış ve olumlu yanıt almış. Murat ülkere yöneltilen bazı sorular ve yanıtlar şöyle:
- Godiva’ya neden helal sertifikası aldınız?
- Bana sordular. Dediler ki, biz Türkiye’ye de satıyoruz, başka İslam ülkelerine de satıyoruz. Sen Müslümansın, nasıl olması lazım bunun? Ben biliyorum ama söylemem dedim. Gidin bunu helal sertifikası veren bir yerden öğrenin. Ona göre formüllerinizi düzeltin. Öyle yaptık. Koşer sertifikamız da var mesela.
- Bu helal sertifikası likörlü çikolatayı da kapsıyor mu?
- Yok ona nasıl versinler ki. Likörden kastınız alkolse.
- Üretiyor ama Godiva değil mi? Bundan vazgeçmedi.
- Seyrek. Bazı çeşitlerimiz var, bazı Türkiye dışında bazı ülkeler için yapıyoruz. Amerika’da mesela bazı eyaletlerde alkollü çikolata imalatı ve satması yasaktır. Onun için çok tradisyonel bazı çeşitler var. Onlarda kullanılıyor.
- Godiva’dan evvel Ülker’in hiçbir ürününde likör yoktu. Godiva ile birlikte böyle bir şey de katılmış oldu ürünlerinizin içine. İnanç dünyasında ne değişti?
-  İnançlı bir insanın inancı bunu koymamayı gerektirir. Ama zaten ticari de değil. Türkiye’de bir dükkanda içki satılıyor diye buradan alışveriş etmem diyen yüzde 40 var. Bir dükkanda içki satılmıyorsa niye oraya gideyim diyen yüzde sekiz. Siz yüzde sekizi kazanabilirsiniz ama yüzde kırkı kaybedebilirsiniz. Bir de bunun yanına içkili çikolata yap, al başına belayı. Bunu Türkiye’de başka yapan da yok. Bu bir talep meselesi.
Müslümanlığın bana müsaade ettiği şeyleri yapıyorum
- Peki az da olsa likörlü çikolata satmakta bir sakınca görmüyoruz noktasında mısınız?
-  Hayır, o noktada değilim. Ben Müslüman bir adamım.
- Ama satıyorsunuz.
-  Müslümanlığın bana müsaade ettiği şeyleri yapıyorum.
- Dediniz ya az da olsa var diye.
-  O sizin Müslümanlığınız, kitapta yazan Müslümanlık öyle değil.
- Ben anlamak için soruyorum.
-  O zaman hocaya sormanız lazım.
- Az olunca satılır mı deniyor?
-  Öyle denmez. Onun çok özel bir izahı var. Ben onu size yapamam. Çünkü teknik bir izah.
- Siz hocadan aldınız mı öyle bir şey?
- Biz öyle çalışırız.
- Diyanetten mi aldınız?
-  Yoo.
- Peki sorunuz neydi? Bizim ürünlerimizin küçük bir bölümü böyle böyle olabilir mi şeklinde mi?
-  Hayır öyle sormadım. Ben nerede ne yapıyorum, dünyada ne yapıyorum, nasıl çalışıyorum. Onlar da şunu yapabilirsin, bunu yapamazsın dediler. Hatta Godiva’yı almadan bunu sordum.
- Ne cevap verdiler?
-  Godiva böyle çalışabilir dediler.

Benim mallarım askeri kantine pahalı gelir

MURAT Ülker, Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt ile arasında geçen bir diyaloğu da şöyle anlattı: “Paşam, dedim ‘Benim mallarımı siz kantinlerde satamazsınız’. Benim mallarım pahalı. O kantinlerde ucuz mal satıyorlar. Ucuz malı belki pahalı satıp para kazanıyorlar. Döner sermaye yapıyorlar. Bütün kantinler öyledir. Ama bir problem yok. Çünkü terhis olduklarında Ülker yiyorlar. Her yerde var çok şükür. Çok da satılıyor. Böyle bir iyi görüşmemiz olmuştu.”

İşadamı işini siyasetçi siyasetini yapsın

- HEM TÜSİAD hem de MÜSİAD üyesi olan Murat Ülker’in şu ifadeleri dikkat çekiyor: “-Ben aktif bir TÜSİAD üyesi değilim. Vaktim yok. Ancak kendi işimi görüyorum. Çok da seyahat ediyorum. TÜSİAD’dır, MÜSİAD’tır hangisi olursa olsun, kendi ihtisasını ilgilendiren konularda konuşsun ve iş yapsın. Buna taraftarım. Paran var, işadamısın diye çok konuşursan, zaten dinlemezler doğruyu söylesen bile. Ama TÜSİAD meslek okullarına yatırım yapıyor. Meslek okulları memleket meselesi diyor. Bunları destekliyorum.”

Bütün hükümetleri destekliyorum

MURAT Ülker daha sonra Hurşit Tolon’la aralarında geçen konuşmayı şu sözlerle aktardı: “Selimiye’de komutan. Gittim. ‘Sen hangi Murat Ülker’sin’ dedi. ‘Paşam, şu meşhur olan dedim. ‘Ha, Sabri Bey’in oğlu musun? Babanı tanırım’ dedi. ‘Tayyip Erdoğan’ı tanıyor musun?’ diye sorunca ‘Paşam, Tayyip Erdoğan şu kadar zaman İstanbul’da belediye başkanlığı yaptı. Ben de burada işadamıyım. Onu bırak kendisi şimdi başbakan. Ne demek tanıyor musun? Tanımayı bırak, destekliyorum. Ben ondan önceki hükümeti de destekliyorum. Ben işadamıyım.”