Güncelleme Tarihi:
Bankacılık sistemindeki payını yüzde 15’lere çıkartmaya hazırlanan katılım bankaları, bunu da girişimciliği destekleyerek yapacak. KOBİ’lere verdiklerine finansal desteğin oranını yüzde 35’lere yükselten katılım bankalarının şimdiki hedefi ise girişimciler. Bu noktada da katılım bankalarını ayıran en büyük özellik, sistemin yapısına uygun olan ortaklıklar. Bir taraftan girişimcilerin finansman ihtiyaçlarına konu olan mal ve hizmet satın alımlarına aracılık eden katılım bankaları, diğer taraftan da ortaklık modelleriyle farklı çözümler sunuyorlar. Katılım bankaları, startuplar için eğitimden mentörlüğe, danışmanlıktan finansal yatırıma kadar da birçok hizmeti veriyor.
Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü Metin Özdemir, katılım bankaları olarak girişimcilere finansman desteği sağlarken, etik değerlere uygunluk ve ticaretin var olmasını esas aldıklarını belirterek, “Müşterilerimizin finansman ihtiyaçlarına konu olan mal veya hizmetlerin satın alımına aracılık ediyoruz. Bu şekilde kullandırılan finansman, reel ekonominin canlanmasında pozitif etki oluşturmakta ve yapılan işlemlerin kayıt altına alınmasına katkı sağlamakta” dedi.
KREDİYİ GERİ ÇAĞIRMIYORUZ
Katılım bankaları olarak projenin başında anlaşılan fiyatın geri ödeme süresince muteber olmasının, müşterinin maliyetlerini bilmesi açısından önemli olduğunu söyleyen Özdemir, ayrıca yapılan anlaşmalar gereği kredilerin geri çağrılmaması ve olağanüstü piyasa koşullarında fiyatların değişmemesi gibi uygulamalarla farklılık yarattıklarını kaydetti. Metin Özdemir, Ziraat Katılım olarak ekonomiye yüksek katma değer sağlayacak, üretim ve istihdama katkıda bulunan teknoloji tabanlı projeleri desteklediklerini ifade ederek, “Fintekler ve ithal ikame sağlayan yatırım projelerini yakından takip ediyor, endüstri 4.0 vizyonu kapsamındaki projelere öncelik veriyoruz” dedi. Özdemir, banka olarak, 10 bine yakın firmanın kaynağa erişimini sağladıklarını ve nakdi, gayri nakdi olmak üzere toplamda 17.5 milyar TL’nin üzerinde finansman desteği kullandırdıklarını da vurgulayarak, “Fikir aşamasını geçmiş, çekirdek sermayesini sağlamış ve fizibilitesi kabul edilebilir projelerde yeni girişimcilere ihtiyaç duydukları finansman ve danışmanlık konularında da destek vermekteyiz. Başlangıç aşamasından kurumsallaşma sürecine kadar, sürdürülebilir bir model ile girişimcilerin ekosisteme dahil olmalarına olanak sağlamaktayız” şeklinde konuştu.
ODAĞIMIZDA GİRİŞİMCİ KOBİ’LER VAR
Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku, merkezine insanı alan insani finans modeli; paylaşmayı, çalışmayı, üretmeyi birlikte kazanıp bölüşmeyi hedeflediklerini belirterek, şunları söyledi: “İnsana değer katan iş modellerini öne çıkaran sistemler üzerinde çalışan katılım bankacılığı, her geçen yıl büyüyor, genişliyor. Kurulduğumuz günden bu yana çalışma prensibimiz gereği her zaman reel sektöre finansal destek ve hizmet verdik. Ekonominin büyümesi adına kritik role sahip olan KOBİ’lerimizin ticari işlemlerinde de yanlarındayız. Yenilik ve girişimcilik için önemli bir potansiyel barındıran, değişime uyum sağlayabilen, esnek bir yapıya sahip olan KOBİ’ler; ülkemizin uluslararası rekabet ve yatırım üretkenliği açısından önemli bir yere sahip. Biz de KOBİ’lerimizin gelecek vaat eden potansiyellerinin farkında olarak önümüzdeki dönemde de KOBİ’lere odaklanmak ve bu alanda büyümek istiyoruz.”
ÜRÜN ALIM SATIMINI DESTEKLİYORUZ
Türkiye Finans Perakende Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Necati Özdeniz, mikro işletmelerde cirosu 2 milyon TL’ye kadar olan firmalara finansman desteği verdiklerini, 2017’de 2 bin 60 işletmeye 262 milyon TL, 2018 yılında 750 işletmeye 90 milyon TL finansman desteği sağladıklarını belirterek, şunları söyledi: “Katılım bankası olarak amacımız, ülke ekonomisine katma değer sağlayabilmek, bunun için de hizmet ve ürün alım satımını desteklemek ve bu noktada büyük payı olan işletmelere gerekli desteği vermek.”
RİSKİ PAYLAŞIYORUZ
Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü Metin Özdemir, katılım bankaları olarak girişimcileri desteklerken ortaklık modelleriyle çözümler sunduklarını belirterek, şunları söyledi: “Girişimcilerle bankamız arasında proje bazında ya da sürece yaygın olarak oluşturduğumuz ortaklıklar, katılım bankacılığının en önemli farklarındandır. Müşareke (ortaklık) sistemine dayalı proje bazlı ortaklıklarımızın yanında, piyasaya sunduğumuz alternatif ürünlerimiz ile girişimcilerle risk paylaşımı yaparak müşterilerimizin kaynağa ulaşmalarında ve kaynak ihtiyaçlarının çözümü konusunda alternatif bir yol sağlamaktayız.”