Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de 2013 yılında 33 olan özel girişim sermayesi satın alımları sayısının geçen yıl 25’e gerilediğini belirten Bain & Company Türkiye Ortağı Serhan Nadir, “2006 – 2008 yıllarında alınan şirketlerin giderek vadelerinin dolduğu gözleniyor. 2014’te 10’dan fazla şirket Türkiye piyasasından çekilirken, aynı dönemde satın alınan 25-30 şirket ise hala özel girişim sermayesi şirketlerinin portföyünde tutuluyor. Bu tablo bazı yatırımcıların Türkiye ekonomisine karşı temkinli yaklaştıklarının bir göstergesi” dedi. 2015 yılında Türkiye merkezli veya burada ofisi bulunan fonların, orta sınıf büyümesine odaklanan şirketleri proje bazlı olarak takip etmeye devam edeceklerini kaydeden Serhan Nadir, “Bu yıl özel girişim sermayesi sektörünün hız kazanmasını bekliyoruz” dedi.
Küresel sermaye varlıkları 900 trilyon dolara çıkacak
Dünyanın önde gelen danışmanlık kuruluşlarından Bain & Company tarafından hazırlanan Küresel Girişim Sermayesi Raporu açıklandı. Rapora göre 2014 yılı yatırımcının elindeki bol miktardaki sermaye ve düşük faizli borçlanma nedeniyle satıcıların bolca kazandığı, alıcıların ise zorlandığı bir yıl oldu. Asya Pasifik bölgesinde Özel Girişim Sermayesi işlem hacmi, beş kat artarak 63 milyar dolara ulaştı. Avrupa hem miktar, hem de değer olarak 2014’te işlem sayısını ikiye katlayarak tarihteki en iyi performansını gerçekleştirdi. Türkiye’de ise işlem miktarında düşüş yaşanırken, işlem hacmi değer açısından istikrarlı bir seyir izledi ve anlaşma başına 60-80 milyon dolar aralığında sabit kaldı. 2015’in Türkiye’deki Özel Girişim Sermayesi için hareketli bir yıl olması bekleniyor. Küresel olarak 2010 yılında yaklaşık 600 trilyon dolar olan finansal varlıkların, 2020 sonuna kadar yüzde 50 daha artarak 900 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
2014’te satın alımlar yüzde 2 arttı
‘Küresel Girişim Sermayesi Raporu’na göre bol ve faizi düşük borçlanma, Girişim Sermayesi fonlarının ve her türden küresel yatırımcının elinde bulunan bol miktarda sermaye ile birleşince 2014, Girişim Sermayesi fonlarının satışı için çok cazip bir yıl haline geldi. Buna karşılık, çetin bir rekabete ve varlık fiyatlarında şişmeye yol açan halka açık şirketlerin piyasa değerleri yüzünden işler alıcılar için pek de iyi gitmedi. Küresel çapta yatırım amaçlı satın almalarda ise miktar olarak yüzde 2’ye varan artış olurken, değerde aynı oranda bir düşme gözlendi. 2013’ün bir çıkış yılı olduğunu, bu yüzden alıcıların daha temkinli davrandığını belirten Bain Küresel Girişim Sermayesi Bölümü Yöneticisi ve raporun başyazarlarından Hugh MacArthur, “Küresel likidite ve neredeyse sıfıra yakın faiz oranları varlık değerlerinin şişmesine ve şirket satın alma çarpanlarının aşırı büyümesine yol açtı. Bunun sonucu olarak, aynı yüksek getirinin gelecekte de elde edilmesi giderek zorlaşacak” dedi.