Güncelleme Tarihi:
Büyüközer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de helal gıdaya talebin her geçen gün arttığını belirterek, İslam'a inanmış bütün insanların helal gıdaya riayet etmesi gerektiğini söyledi. Müslümanların helal gıda tüketmek zorunda olduğunu ifade eden Büyüközer, şöyle konuştu: "Dünyada helal gıda potansiyeli 860 milyar dolardır. İnsanlar binlerce ürünü tüketiyor. Helal sertifikalı ürün sayısı 10 bin civarında. Bunun açığını kapatmak için önemli çalışmalar yapmamız lazım. Bizim ihracat potansiyelimiz de helal gıdayla çok yakından alakalı. Şu anda 4-5 milyar dolarlık yıllık bir ihracat potansiyelimiz var. Bütün Müslüman ülkeleri ve dünyaya 15 milyar dolarlık helal gıda ihracatı yapabiliriz."
‘HELAL GIDAYA DÖNÜŞ VAR’
Büyüközer, Türkiye'de günlük 3 milyon tavuk kesildiğini ve bu kesimin geçmişte İslami kurallar düşünülmeden yapıldığını savundu. Helal kesimi yaygınlaştırmak istediklerini anlatan Büyüközer, "Tavuklar maalesef daha önceden batının ortaya getirdiği teknolojik imkanlarla kesiliyordu. Bugün, Türkiye'de kesilen 3 milyon tavuğun 2 milyonu bizim istediğimiz kriterlere göre kesiliyor. Hem el ile hem besmeleli hem de Müslüman kasaplarla bu işi yapmaya çalışıyoruz. Bugün, Türkiye'de süratle helal gıda üretimine dönüş var" diye konuştu. Büyüközer, Türkiye'de üretimin metot ve standartlarını geliştirirken inanç sahiplerinin haklarına da saygı gösterilmesi gerektiğini ifade etti
‘KENDİ ÜRÜNLERİNİ BULABİLMELİLER’
Türkiye'de yaşayan Musevi ve vejetaryenlerin de diyetlerine uygun ürünün bulunması gerektiğini belirten Büyüközer, "Vejetaryenler et yemiyor. Onlar için et içermeyen ürünleri sağlam bir şekilde temin etmeleri lazım. Markete gittikleri zaman her inanç sahibi kendi inancına uygun ürünleri bulabilmeleri lazım. İnanç sahiplerinin inançlarına uygun ürünleri bulunması lazım" ifadelerini kullandı.
'HAFİF ELEKTRİK OLABİLİR'
Diyanet bir havanın kesimini nasıl helal sayılacağı şöyle açıklıyor: Eti yenen kara hayvanlarının etlerinin helal olması için, usûlüne uygun olarak kesilmesi gerekir. Usûlüne uygun kesim, Hanefilere göre besmele çekilerek, hayvanın nefes ve yemek boruları ile iki şah damarının veya bunlardan birisinin kesilmesi şeklinde yapılır. Besmelenin kasten terk edilmesi hâlinde kesilen hayvanın eti Hanefilere göre haram olur. Ama unutarak terk edilirse helâldir. Şâfiîler besmelenin kasten terkedilmesi halinde de etin yenilebileceği görüşündedirler (Nevevî, el-Mecmû’,VIII,412 vd.). Sığır, manda, koyun ve keçi cinsinden hayvanlar yatırılıp çenelerinin hemen altından boğazlanmak suretiyle (zebh), deve ise göğsünün hemen üzerinden kesilir (nahr) ve hayvanın kanının iyice akması için bir süre beklenilir. Kesimden önce bıçak ve benzeri kesici âletlerin hayvanın gözünden uzak bir yerde bilenmeleri sünnettir. Hayvanlardan biri, diğerinin gözü önünde kesilmemelidir (Kâsânî, Bedâi‘, V, 41). Kesilecek hayvanları kıbleye döndürerek kesmek sünnettir. Hayvanın canı çıkmadan boynunu kırmak, derisini yüzmek, bir uzvunu koparmak veya tüyünü yolmak gibi hayvanın acısını arttıracak işlerden kaçınılmalıdır (İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 194). Hayvanın, kesim esnasında canlı olması kaydı ile, acıyı azaltmak maksadı ile düşük voltajlı elektrik şokuna tabi tutulmasında sakınca yoktur. Tavuk ve hindi kesimlerinde kullanılan otomatik kesim makinesini çalıştıran kişinin, düğmeye basarken besmele çekmesi halinde o seride kesilecek bütün hayvanlar besmele ile kesilmiş sayılır.