Güncelleme Tarihi:
Kopuz, Gıda gibi yaşamımızı sürdürmek için vazgeçilmez olan ürünlerde yeni vergi uygulamaları ya da vergilerin artırılması, sektörün yanı sıra fiyatları da yansıması nedeniyle tüketicileri doğrudan ilgilendirmektedir. Bu yönüyle, yüksek enflasyonun gerekçesi olarak gösterilen gıda enflasyonu ile mücadele kapsamında atılan adımlar ile de çelişmektedir dedi.
ŞEKER KURUMU VE TAPDK İŞLEVSİZ HALE GELMİŞTİ
Gıda sektörünü yakından ilgilendiren bir başka düzenlemenin de, OHAL kapsamında 24 Aralıkta çıkartılan 696 sayılı KHK ile Şeker Kurumu ve Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun (TAPDK) kapatılması olduğunu bildiren Kopuz, her iki kurumun görev, yetki ve sorumluluklarının Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına devredildiğini hatırlattı.
Şeker ile tütün ve alkol piyasalarında söz sahibi kurumların artık işlevsiz hale geldiğini, dolayısıyla bu kurumların kapatılarak, yetkilerinin tarım ve gıda alanında büyük yetkinliğe sahip Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına devrini ’doğru bir karar’ olarak nitelendiren Şemsi Kopuz, şunları kaydetti:
Devlette devamlılık esastır. Şeker Kanunu kapsamında kotaları belirlemek de dahil çeşitli görevleri yerine getiren Şeker Kurumu ile tütün ve alkol piyasasında sahte ve kaçak ürünlerle mücadelede söz sahibi TAPDKın görev alanları, boşluk kaldırmayacak kadar önemlidir. Bu nedenle beklentimiz, bakanlığın kısa süre içerisinde gerekli organizasyonu yapıp, işler hale getirmesidir."
TGDFNİN 2017 YILI FAALİYETLERİ
TGDF’nin 2017 yılı faaliyetleri hakkında da bilgi veren Kopuz, derneğin Türkiye gıda sektöründe faaliyet gösteren 2 bini aşkın firmayı çatısı altında toplayan 27 sektörel üye derneği ile sektörün en büyük sivil toplum kuruluşu olduğunu belirtti.
2017 yılında sektörü ilgilendiren konulardaki mevzuat hazırlıklarında kamu ile yoğun iş birliği yaptıklarını dile getiren Kopuz, "Türkiye gıda sektörü olarak üretimimizle, istihdamımızla, ihracatımız dünya pazarlarında daha fazla yer alabilmek adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye gıda ve tarım üretimini de doğrudan etkileyen iklim değişikliği de gündemimizin ilk sıralarında yer alıyor.
Bu kapsamda, İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi sayın Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu başkanlığındaki bir ekip tarafından hazırlanan Türkiye İklim Değişikliği ve Tarımda Sürdürülebilirlik Raporu’nu, sektöre ve kamuoyuna sunduk. Raporumuzun hem sektör firmalarımızın hem de kamunun bu konuda atacağı adımlar için yol gösterici olacağına inanıyoruz" dedi.
Kopuz, aralık ayında gerçekleştirdikleri Gıda Savunması Çalıştayı’na da dikkati çekerek, özellikle ABD’ye ihracatta bir ön koşul haline gelen gıda savunmasının, ihracat açısından büyük önem taşıdığını söyledi.
Düzenlenen çalıştayla ABD pazarının yanı sıra diğer ihraç pazarlarında da varlıklarını korumak ve pazar paylarını artırmak için bu önemli konuda sektör firmalarını bilgilendirdiklerini dile getiren Kopuz, 2018 yılı için, gıdanın fiyat artışları ya da vergilerle anılmadığı, tüm paydaşlarıyla birlikte daha çok üretim, ihracat ve kalite artışına odaklandıkları bir yıl olması temennisinde bulundu.