Güncelleme Tarihi:
Hükümet enflasyondaki yüksek seyrin ana nedenlerinden biri olan gıda fiyatlarını düşürmek üzere geçen yıldan bu yana çeşitli adımlar atarken, bu çerçevede kurulan Gıda Komitesi enflasyondaki yükselişin ve dalgalanmanın önemli bir nedeni olan gıda fiyatlarını düzenlemek için bazı tedbirler üzerinde bir süredir çalışıyor.
Ancak ekonomistler komitenin adımlarının gıda fiyatları üzerindeki sonuçlarının henüz ölçülemediği, bu nedenle Komite'nin adımlarının işleyip işlemediği konusunda da yorum yapmanın erken olduğu belirtiyorlar.
Tüketici fiyatları Şubat'ta gıda fiyatlarındaki sert yükseliş öncülüğünde yüzde 0.5 beklentisinin üzerinde yüzde 0.73 artış gösterirken, yıllık enflasyon 0.09 puan gerileyerek yüzde 10.26 oldu. Ekonomistlerin hesaplamalarına göre Şubat ayı enflasyonuna en yüksek katkıyı 50 baz puan ile gıda kaleminde gerçekleşen yüzde 2'nin üzerindeki artış sağladı.
Odeabank Ekonomisti Şakir Turan, döviz kuru başta olmak üzere maliyet unsurlarındaki gelişmeler, hava koşullarına bağlı arz şokları ve beklenmedik talep gelişmeleri gibi birçok unsurun gıda fiyatlarını etkileyebildiğine dikkat çekerek, "Ayrıca Türkiye tarım sektörü ve tedarik zincirinin yapısı gıda fiyatlarında hem mevsim geçişlerinde hem de uzun vadede oynaklığın yüksek kalmasına neden oluyor. Kısa vadede bazı ürünlerin ithalatına izin verilmesinin gıda fiyatlarında artışları sınırlasa da uzun vadede gıda fiyatları enflasyonunda oynaklığı düşük tutabilmek için yurtiçi üretimin devamlılığı büyük önem taşıyor" dedi.
Bu kapsamda Gıda Komitesi'nin gıda fiyatlarında oynaklığı düşürmek için kısa ve uzun vadeli birçok tedbir aldığını söyleyen Turan, "Ancak fiyatları etkileyen çok sayıda başka unsurlar da olduğu için, Komite'nin aldığı kararların ne ölçüde fayda sağladığını değerlendirmek zor" dedi ve şöyle devam etti:
"Gıda fiyatlarında enflasyonun ve oynaklığın hala yüksek olması Komite'nin etkisiz olduğu anlamına gelmez. Daha çok uzun vadeli sonuçları görmek için biraz daha beklemek gerektiğine işaret eder. Bununla birlikte, hem oynaklık hem de seviye olarak gıda fiyatlarının genel enflasyona yukarı yönde etki etmeye devam etmesi, gıda fiyatlarında istikrar açısından alınması gereken çok mesafe olduğunu gösteriyor."
TCMB'nin bugün açıkladığı aylık fiyat gelişmeleri raporunda gıda grubu yıllık enflasyonunun hem işlenmiş hem de işlenmemiş gıda fiyatlarına bağlı olarak yükseldiği ve tüketici enflasyonundaki düşüşü sınırlayan ana unsur olduğu ifade edildi.
Dün enflasyon verisi sonrası Halk Yatırım tarafından yayınlanan notta da gıda enflasyonunun baskı oluşturmaya devam ettiğine dikkat çekilmişti. Notta "Özellikle işlenmiş tarafta son iki aydır gözlenen hızlanma dikkat çekici. Ekmek fiyatlarında iki aylık yükseliş yüzde 5.3. İşlenmemiş tarafta da, taze sebze ve meyve fiyatlarında yüzde 4.56'lık yükseliş söz konusu. Süt fiyatlarında iki aylık artış yüzde 11.5. Dana et fiyatlarında düşüş devam ederken, kuzu ve koyun eti fiyatlarında artışlar gözlemliyoruz. Balık fiyatlarında da artışlar devam ediyor. Bu çerçevede, Gıda Komitesi'nden fiyat artışlarının kontrol altına alınması hedefine katkının şimdiye kadar sınırlı kaldığını söyleyebiliriz" ifadesi yer almıştı. (Full Story)
İşlenmemiş gıda yıllık enflasyonu yüzde 6.71'e yükselirken, bu gelişmede taze meyve ve sebze fiyatlarının yanı sıra son iki ayda tekrar artış eğilimine giren kırmızı et fiyatlarının etkili olduğu belirtilen raporda, "Çiğ süt alım fiyatındaki artışa istinaden peynir ve diğer süt ürünleri ile katı yağlarda fiyat artışları ivme kazanırken, et fiyatlarındaki artışın etkisiyle işlenmiş et ürünlerinde fiyatlar yükselmeye devam etti. İşlenmiş gıda yıllık enflasyonu yüzde 13.76 ile son dokuz yıldaki en yüksek seviyesine ulaştı" denildi.
TÜİK verilerine enflasyon sepetinde en büyük ağırlık yüzde 23.03 ile gıda kaleminde bulunuyor.
TCMB raporunda enflasyondaki düşüşte petrol fiyatları ve döviz kurlarındaki görünüm paralelinde gerileyen enerji fiyatları ile temel mal grubu enflasyonu etkili olduğu, bir süredir yükseliş eğiliminde olan temel mal yıllık enflasyonu bu dönemde bir miktar düşüş kaydettiği ve yavaşlamanın alt gruplar geneline yayıldığının gözlendiği belirtildi.
Bu dönemde hizmet enflasyonunun temelde paket tur kalemi kaynaklı olarak bir miktar yükseldiği belirtilen raporda, "Bu gelişmelerle çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonları sınırlı bir düşüş kaydederken, ana eğilimleri yüksek seviyesini korudu" denildi.
Raporda ara malı fiyatlarındaki artışta büyük ölçüde inşaat sektörüyle ilintili olan, demir-çelik, ahşap, beton, çimento, taş ve plastik gibi ürünlerin öne çıktığı, sermaye malı fiyatlarındaki yükselişte ise metal yapı ürünlerinin yanı sıra motorlu kara taşıtları ile parça ve aksesuarlarının etkili olduğunun gözlendiği belirtildi.
Bu dönemde, dayanıklı tüketim malları fiyatları mobilya ve ev aletlerindeki artışa bağlı olarak yükselirken, dayanıksız tüketim malı fiyatları et ve süt ürünleri, ilaç, işlenmiş meyve ve sebze ile unlu mamullere bağlı olarak arttığı belirtilen raporda, "Sonuç olarak tüketici fiyatları üzerindeki üretici fiyatları kaynaklı maliyet yönlü baskılar güçlü seyrini korudu" denildi.