Güncelleme Tarihi:
Şimşek, yaptığı açıklamada, atık denildiği zaman insanların aklına “çöpe atılacak malzeme”nin geldiğini ancak, bunların milyonlarca dolarlık bir servet olduğunu kaydetti.
Türkiye'de son yıllarda sektörlerindeki atıkları almak için yarışan firmaların olduğunu kaydeden Şimşek, “Eskiden atığımızı enerjiye çevirecek lisanslı tesis arardık. Şimdi bize hergün firmalar gelerek atıklarımıza talip olduklarını söylüyorlar” dedi.
Şimşek şöyle konuştu:
“Türkiye'de bir Atık Borsası kurulmasını destekliyoruz. Yıllardır mücadelesini yaptığımız atıklar enerjiye çevrilebiliyorsa Türkiye'nin geleceği açısından çok önemlidir. Bir çimento fabrikası düşünün. Bizim sintinelerimizi, yağlarımızı fırınlarında yakmaz ise biz ona bu olanağı sağlamazsak o fuel-oil yakmak zorunda kalacak. Enerji ihtiyacının atıklardan karşılamazsa yurt dışından ithalatlar başlayacak.”
“Hurdacılar Odası bile var ama geri dönüşümcülerin odası yok”
Manisa Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Duygu Plastik Geri Dönüşüm Sanayi AŞ Başkanı İsmail Aydın ise geri dönüşüm sektöründeki teşvikler nedeniyle son yıllarda sektöre olan yatırımcı ilgisinin arttığını, bunun sektörde bir tekelleşme sürecinin de yaşanmasına yol açtığını belirtti.
İşin uzmanı olmadıkları halde lisans alan sermayedarların sektörde bir tekelleşme tehlikesi oluşturduğunu, bunun önlenebilmesi için de mutlaka Atık Borsası'nın kurulması gerektiğini ifade eden Aydın şöyle konuştu:
“Sektörde haksız bir rekabetle karşı karşıyayız. Bu rekabet soncunda da işini hakkıyla yapan orta ve küçük işletmeler yok olmayla karşı karşıya kaldı.
Hurdacılar Odası var geri dönüşümcülerin bir odası dahi yok. Hala bu ülkede geri dönüşümcülere hurdacı mantığı ile bakılıyor.
Oysa ekonomiye çevreye en fazla katkı sağlayan çok önemli bir sektörüz. Çünkü biz ithalatı önlüyoruz. Geri dönüşümünü sağladığımız maddelerin yüzde 80'i dışarıdan geliyor. Petkim'in ürettiği plastik malzeme ülkemizdeki tüketim ihtiyacını karşılamamaktadır. Örneğin polistren, pom, polyamid gibi plastik hammaddelerinin tamamı yurt dışından ithal ediliyor. Türkiye'de bu maddeler üretilmiyor. Biz bu maddeleri adeta iğne ile kuyu kazar gibi ayrıştırarak ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyoruz.”
Türkiye'deki sanayinin gelişmesinin atıkların da çoğalmasına neden olduğunu, bu atıkların liyakatli ellerde geri dönüştürülmemesi halinde çevre felaketinin yaşanabileceğine dikkati çeken Aydın, “Bu işi yapacak kişilerin bu konuda uzman kişiler olması gerekiyor.
Uzman olmayan kişilerin bu işe soyunması ve aracılık görevi görmesi sektöre vurulan en büyük darbedir. Türkiye'de Atık Borsası'nın biran önce kurulması gerekiyor. Atık Borsası kurulmadığı sürece gelecek dönemlerde bu sektör bir çatışma sektörü haline dönüşebilir” dedi.