Güncelleme Tarihi:
YILMAZ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında düzenlenen "Enerji Tüketici Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, EPDK'nin tüketici odaklı bir kurum olduğunu ve tüketicinin memnun olmadığı bir piyasanın sağlıklı işleyemeyeceğini vurguladı.
Tüketicinin yanında olmanın ise şirketlerin karşısında olmak anlamına gelmediğini belirten Yılmaz, "Kurum olarak sıkça alınan şikayetler arasında vatandaşların borçları yüzünden elektriklerinin kesilmesi geliyor. Elektrik abonelerinin zamanında borcunu ödememesi halinde elektriğin kesilmeden önce yazılı bildirim, kısa mesaj ya da e posta yoluyla bildirim yapılmasını zorunlu hale getirdik. Yani gerekli bildirim yapılmadan abonenin elektriğinin kesilmesi mevzuata aykırıdır. Dolayısıyla abonelerimizin de iletişim bilgilerini mutlak suretle şirketlere sunmaları gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Başka bir abonenin borcunun diğerinden talep edilmesinin de gelen şikayetler arasında yer aldığını aktaran Yılmaz, önceki abonenin borcunun bir sonraki aboneden tahsilinin de mevzuata aykırı bir eylem olduğunu söyledi.
Yılmaz, bu konularda EPDK'ye gelen şikayetlerle ilgili soruşturma süreçlerinin tamamlanarak, gerekli işlemlerin uygulandığını bildirdi.
"ŞİRKETLERİ TEMSİL EDEN HUKUK BÜROLARI DA MEVZUATA UYMALI"
EPDK olarak geçen yıl tüketicilerden yaklaşık 66 bin şikayet aldıklarını, bunun da 50 bin kadarının elektrikle ilgili olduğunu anlatan Yılmaz, "2018'in ağustos ayı sonu itibarıyla yapılan şikayet sayısı yaklaşık 44 bin civarında, bunun da 35 bini yani yüzde 80'i yine elektrikle ilgili." dedi.
Vatandaşların sorunlarına en kısa zamanda çözüm üretmesi için kurulan çağrı merkezlerinin de kendilerinden beklenen performansı henüz gösteremediği eleştirisini yönelten Yılmaz, "Dağıtım ve tedarik şirketlerimiz iletişim ve tüketici sorunlarının çözümünde yeterli seviyede değil ki çeşitli şikayetler kurumumuza da intikal ettiriliyor." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, tedarik veya dağıtım şirketleri tarafından borç tahsilatı ile görevlendirilmiş hukuk bürolarının vatandaşları mağdur eden mevzuata aykırı faaliyetlerinin bedelini ise yine ilgili tedarik veya dağıtım şirketlerinin ödemek zorunda kalacağını belirterek, "Hukuk büroları şirketler adına yani dağıtım veya tedarik şirketleri adına hareket ettikleri için onların mevzuata aykırı eylemlerinden dağıtım ve tedarik şirketleri sorumludur." diye konuştu.
"VATANDAŞ ŞİRKETLERE YÖN VERMELİ"
Serbest piyasada elektrik ticaretinin gelişmesi için tüketici kültürünün de geliştirilmesi gerektiğine değinen Yılmaz, "Vatandaşımız ev alırken oda sayısını, manzarasını, yakıtını düşündüğü gibi elektrik tedarik etmeden önce de kendisine uygun teklifler hazırlanmasını sağlasın. Önce kendi tüketim alışkanlığını bilsin, sonra da tedarikçiye 'bana şu saatler arası şu fiyata, hafta sonu şu kadar indirimli elektrik sağla' gibi teklif sunabilsin istiyoruz. Bizim artık tüketici kültürünü de abone kültürünü de müşteri kültürünü de geliştirmemiz lazım. Gerektiğinde şirketlere yön veren, şirketleri yönlendiren ve haklarına şirketlerin nasıl daha saygılı olması gerektiğini öğreten bir müşteri ve abone kültürü oluşturmaya çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan, elektrik ticaretinin ticaret olabilmesi için tarafların karşılıklı anlaşması gerektiğine değinen Yılmaz, standart, matbu sözleşme ve tarifelerle elektrik ticaretinin geliştirilemeyeceğini sözlerine ekledi.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR